“Susayan bir karga, yarısına kadar dolu olan bir sürahiye su içmek üzere yanaşmış. Karga, su içmek için başını sürahinin içine uzatsa da, bir türlü suya erişememiş. Ama akıllı bir hayvan olduğu için de, hemen bir çözüm bulmuş. Çevreden topladığı çakıl taşlarını birer birer sürahinin içine atmış. Dibi çakıl taşlarıyla dolan sürahinin içindeki suyun seviyesi yükselmiş ve karga da rahatça suyunu içmiş.” Bu Kızılderili öyküsünde de görebileceğimiz gibi kargalar zeki, yaramaz ve oyuncu canlılardır.
Kargalar, midye, yengeç gibi canlıları yüksekten bırakarak kabuklarını kırma becerilerine sahipler. Yalnız taze cevizlerin kabuklarını bu şekilde kırılmaları pek kolay değil. Japonya’da şöyle bir olayla karşılaşmak mümkünmüş.Yayalar, bir trafik ışığında, karşıya geçmek için bekliyor. Otomobillere kırmızı ışık yanıyor ve yayalar karşıya geçmeye başlıyorlar. Bu sırada, karga da yola atlıyor ve yolun ortasına bir ceviz bırakıyor. Otomobiller hareket ettikten sonra, karga da yayalarla birlikte sabırlı bir şekilde otomobillere kırmızı ışığın yanmasını bekliyor. Eğer şanslıysa, bıraktığı ceviz eziliyor. Otomobiller tekrar durduğunda karga kırılan cevizi bir güzel yiyor. Ama ceviz kırılmadıysa, ya olduğu yere bırakıyor ya da yerini değiştiriyor. Japonya’da bu olay 1990 yılından beri gözlemlenmekteymiş.
Geçtiğimiz yıllarda, İngiliz bilim adamları, kargaların alet kullanma becerilerini görmek için bir deney yapmışlar. Bunun için ağaç kovuklarındaki böcekleri dal parçacıklarıyla çıkarabilen bir karga türü olan Yeni Kaledonya kargaları denek olarak kullanılmış. Bu deneyde dik duran bir borunun içine küçük bir yiyecek kovası yerleştirilmiş. Karganın buna doğrudan gagasıyla ulaşması imkansızdır. Kargaya düz bir tel verilir. Karga da kendisine verilen bu telin ucunu bir çengel gibi kıvırır ve yiyecek kovasını borudan çıkarır.İnsana en yakın olduğu kabul edilen şempanzelerin bile, kendilerine verilen alet üzerinde değişiklik yapma becerisine sahip olmadığı bilinmektedir.

Yapılan araştırmalar kuşların özellikle kargaların “kuş beyinli” olmadıklarını gösteriyor. Hatta kargaların iki buçuk milyon yıl önce yaşayan yontma taş devri insanları kadar zeki oldukları düşünülüyor.