Yayladağ Köyü’nde çobanlık yapan Mustafa Ertürk ve eşi Fatma Ertürk, geçen nisan ayında 17 yaşındaki kızları Seda’yı, Yayladağ’a 20 kilometre uzaklıktaki Pusudere Köyü’nden aynı yaştaki Emre Çiltaş’la evlendirdi. Düğünün ardından Seda-Emre Çiltaş çifti, Tekirdağ Çerkezköy’e yerleşti. Seda’nın düğününden sonra anne Fatma Ertürk ortadan kayboldu. 3 gün sonra telefonla eşi Mustafa Ertürk’ü arayan Fatma Ertürk, ‘Artık seninle yaşamak istemiyorum. Çocuklar da senin olsun. Ben dünürümüz Abdülhakkı Çiltaş’ın karısı oldum. Çerkezköy’de çok mutluyum’ dedi.
Mustafa Ertürk, çocukları 13 yaşındaki Sedat, 10 yaşındaki Serhat, 6 yaşındaki Fırat ve 4 yaşındaki Ferhat’la kaldı. Çaresizlik içinde kıvrandığını anlatan Ertürk şunları anlattı:

‘Seda’nın düğünü ile çok mutlu olmuştum. Ancak, düğünden sonra eşim kayıplara karıştı. Nereye gitti, başına bir şey mi geldi diye araştırma yaparken, güvenlik kuvvetlerinden yardım istedim. Üç gün sonra aldığım telefonla dünyam karardı. Bunca yıllık eşim, dünürümle kaçmış. Fatma’ya evine dönmesi için çok yalvardım ama beni dinlemedi. Utancımdan, köyde evden dışarı çıkamaz oldum. Geri döneceğinden umudumu kesince boşanma davası açtım. Davanın bir an önce sonuçlanmasını istiyorum. Çünkü ona bir daha çocuklarının yüzünü göstermeyeceğim.’
Annesinin evi terk etmesine çok üzüldüğünü söyleyen Atatürk İlköğretim Okulu 6’ncı sınıf öğrencisi Sedat Ertürk de, ‘Annemin yüzünü bir daha görmek istemiyoruz. Arkadaşlarım, ben ve kardeşlerimle alay etmeye başladı. Annemi asla affetmeyeceğim’ dedi.