Yaşar abi, sen de İngilizlerden 8 yemiştin, Beşiktaş kalecisi Hakan da 8 gol yedi, onu en iyi sen anlarsın herhalde öyle değil mi?
-“Evet şimdi ben Hakan’ın yaşadıklarını anlıyorum, ben de İngiltere’den 8 yediğim zaman vatan haini ilan edilmiştim, Hakan’a sahip çıkmak lazım, bu mağlubiyetin faturasını ona yüklememek lazım.”
-Hakan’ın ne yapması lazım şimdi?
-“Şu an Beşiktaş takımında en mutsuz kişi Hakan’dır, benim ona tavsiyem evine gidecek, bu maçı unutacak, biraz duygusuz olacak. Kalecinin duygusuz olması lazım, bu çocuk milli takım kalecisi ona sahip çıkmak lazım, büyük takımda oynarken böyle facialardan sonra fatura hep kaleciye kesilir.”
-Hakan sence çok hatalı mıydı?
-“Hayır, biraz şanssızdı o kadar.”
-Ama yediği gollerin bazılarını elinden kaçırdı?
-“Aslında elinden kaçırmadı, topu yumrukladı, top rakibin önüne düştü, burada Hakan’ın yapacağı fazla bir şey yok. Zaten İngilizlere ıslak zeminde o kadar boş alan bırakıp, 30 şut çektirirsen bu kadar gol yemen doğaldır.”
-Abi, Hakan’a bir mesajın var mı?
İngilizlerden ilk 8 yiyen kaleci bendim, benden sonra Fatih Uras yedi, şimdi de Hakan kardeşim 8 gol yedi. Ben yıllar önce ikinci İngiltere faciasında 8 gol yiyen Fatih Uras için, “Fatih benim çok iyi arkadaşım, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez” demiştim, şimdi yediğim içtiğim ayrı gitmeyen bir kardeşim daha oldu.”