Ankara’da internet medyasının temsilcileri ve yabancı medya temsilcileriyle bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2021 yılının değerlendirmesini yaptı.

Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu hükümetin ekonomik politikalarını, İBB’ye teftiş başlatılmasını, parlamenter sistem çalışmalarını, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayını, öğretmen atamalarında mülakat uygulamasını ve Suriyelilerin geri dönüşlerini değerlendirdi.

‘BAHÇELİ’Yİ CİDDİYE ALMIYORUZ’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma açılmasına yönelik açıklamasına yanıt veren Kılıçdaroğlu “Sayın Bahçeli’nin yaptığı açıklama biz çok fazla ciddiye almıyoruz işin Türkçesi. Belediye başkanı görevden alınır yerine başkası seçilir mi? Bunu yapmak isteyenler akıllarını ekmek peynirle yemiş kişilerdir. Öyle bir garabet olur mu, olmaz. Onlar da biliyorlar zaten öyle bir garabet olmayacağını. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Bahçeli’nin devlet yönetimi ile de bir bağlantısı kalmamış. Çünkü işe alınacak kişilerle ilgili adli sicil kaydını savcılık veriyor. Adli sicil kaydını, herhangi bir sabıkası yoktur, kamu görevlisi olabilir diye adli sicil kaydını veren savcı eğer bir yanlışlık var ya da bir terör mensubu birisi var da adli sicil kaydı kaydı alınmışsa soruşturulacak kişi belgeyi veren kişidir. Geçmişte bizim belediyelerimize yönelik polis baskınları da çok oldu. Biz geçmişte polis baskınları olduğunda neler yapılacağına dair önlemleri güncelliyoruz. Bilgisayarları alıyorlarsa imajını alacaksınız, hangi belgeleri alıyorlarsa bunun tutanağını tutacaksınız. Bizi korkumuz yok. İBB’de önce yolsuzlukları saptayan müfettişlerin raporlarına el koydular. Yolsuzluklar konusunda bu kadar hassas olan İçişleri Bakanlığı o raporları ne yaptı, Bahçeli’ye de sormak lazım. Ne oldu o raporlar?" dedi.

‘ÖZEL MASALAR KURULDU’

Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hakkında suç duyurusunda bulunduğu belediye başkanlarının 'telefonlarının dinlendiği' iddiasını da bir adım ileri götürdü.

Kılıçdaroğlu, “İstedikleri kadar suç duyurusunda bulunsunlar. Çok ciddiye almıyoruz. Telefonlarımızın dinlendiğini gayet iyi biliyoruz. Özel masaların kurulduğunu da biliyoruz, bir adım daha atayım. 'Özel masalar' dediğimde Soylu bunu gayet iyi anlar” ifadesini kullandı.

‘MÜLAKATTA TORPİL VAR’

Kılıçdaroğlu öğretmen atamalarında mülakat uygulamasına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Mülakatı kaldıracağımızı söyledik. Daha önceden de ifade etmiştik. Ama belli görevler için mülakat zorunlu olabilir. O zaman da kamera koymak zorundayız. Soruları kim soruyor, verilen yanıtlar ne bunları kayıt altına alacağız. Çünkü herhangi bir şekilde haksızlığa uğradığını iddia eden kişi yargıya başvurduğu zaman da kamera kayıtlarıyla beraber gönderilir. Dolayısıyla yargı haksızlık var mı yok mu sorunu çözer. O bir sefer ilke olarak mülakatı kaldırıyoruz yani KPSS’de 90 puanı almışsan ataması yapılacaksa ataması yapılacak. Ama belli meslekler için mülakat gerekebilir o zaman ne yapacaksınız kamera koyacaksınız, sınav heyeti gene var zaten orada. Onlar soru soracaklar o da yanıtını verecek. Geçmişte Danıştay mülakatlarda kamera konması konusunda bir karar aldı. Fakat sonra AK Parti bir kanun teklifi getirdi ve kamerayı kaldırdı. Kamera konulamaz dedi. Çünkü orada torpil işleyecekti. Ve torpil işlettiler” değerlendirmesini yaptı.

‘ORTADA MODEL YOK’

Hükümetin yeni ekonomik model açıklamalarına da değinen Kılıçdaroğlu “Yeni ekonomi modeli aslında ortada bir model falan yok. Arkadaşlar kendilerine göre bir model diyorlar. Ortada bir model yok ki ne modeli var. Bir model olması için birden fazla parametrenin olması lazım. Ekonomi sıradan bir olay değil ki. Dolayısıyla bunlar bir model diyorsa ekonomide bir tahterevalli var şu anda. Tahterevallinin bir ucunda faiz baronları var, tahterevallinin öbür ucunda da dolarcılar var. Bunlar birbirlerine çok uzak kişiler değil zaten. Faizi düşürünce dolarcılar kazanıyor, doları düşürünce faizciler kazanıyor. 84 milyon kaybediyor, bu iki taraf kazanıyor. Eğer model diyorlarsa böyle bir model var. Çünkü ekonomiyi para politikasıyla yönetmeye kalkarsanız bu kaçınılmaz olarak gündeme gelir. Ekonomi para politikası, maliye politikası, bütçe politikasıyla yönetilir. Şimdi siz maliye politikasını bırakmışsınız. Üretimi tamamen devre dışı bırakmışsınız işte Türkiye çok fakirleşirse maliyetler çok fazla düşerse efendim Türkiye’de her şey uzayacak biz ucuz malları satacağız dışarıdan da dolar gelecek yani böyle bir garabet içinde buna ne modeli diyeceksiniz" yorumunu yaptı.

‘İTTİFAK ADAYI İÇİN BİR ARAYA GELMEDİK’

"Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak?" sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu “Bu konuda bir araya gelmedik yani Millet İttifakı'nı oluşturan bileşenler, artı sonradan güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan Gelecek ve Deva Partisi’nin sayın genel başkanlarıyla da bu konu görüşülmüş değil. Dolayısıyla da cumhurbaşkanlığı konusunda uzlaşma oldu mu olmadı mı, sayın Abdullah Gül’ün adı geçti mi geçmedi mi, bir görüşme olmadı ki geçsin, herhangi bir görüşme olmadı bu konuda. Bunu ifade etmek isterim” dedi

‘GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR’

 
Güçlendirilmiş parlamenter sistem için oluşturulan heyetin çalışmalarını tamamladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu “Şimdi güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili genel başkan yardımcılarının üzerinde uzlaştıkları ilk ana metin ortaya çıktı. Bu ana metni şu anda genel başkanlar ve arkadaşları diyelim, kurmayları üzerinde çalışıyor. 2022’nin başlarında bu konuda uzlaştığımız, netleştirdiğimiz konularda kamuoyuna bir açıklama yapılır. Bu açıklama nasıl yapılacak? Altı genel başkan bir araya 'gelecek mi gelmeyecek mi' onu görüşürüz .Kendi aramızda karar veririz. O çerçevede kamuoyuna bir açıklama yaparız” ifadelerini kullandı.

‘GÜLEN İLE HİÇ GÖRÜŞMEDİM NESİNE HELALLEŞEYİM’

CHP’nin helalleşme çıkışıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu “Helalleşmeyi ikiye ayırdık. Bir konusu suç olan bir olayda yargıya gidecek, hukuk içinde gereği neyse gereği yapılacak. Ama karşılıklı olarak düşüncelerimizi ifade ederken birbirimizi kırmışsak onun bir helalleşmesinin olması lazım. Hiç kimseye karşı bir ön yargı, herhangi bir şeyim yok. Fetullah Gülenle de hiç yan yana gelmedim, oturup konuşmadım da. Dolayısıyla hani ne ben onu kırmak ya da onun beni kırması gibi bir şeyle karşılaşmadım. Ama kendisi zaten burada değil, nesine helalleşeceksiniz? Toplumun üzerinde ciddi bir yarattığı travma var. Ona da bakmak gerek. O da zaten yargı içinde devam edip gidiyor. Yargı ne kadar amacına ulaşır, ne kadar amacına ulaşmaz onu da bilmiyoruz” dedi.

‘SURİYELİLERİ 2 YIL İÇERİSİNDE GÖNDERECEĞİZ’

Türkiye’de yaşayan Suriyeliler ile bir araya geldiğini açıklayan Kılıçdaroğlu, 'Suriyelilerin nasıl gönderileceklerini de' şu sözlerle anlattı:

“Suriyeliler konusunda iktidar olduğumuzda ki olacağız buna yüzde 100 inanıyoruz. Suriye ile barışacağız süratli bir şekilde. Mısır ile, Libya ile barışacağız. Suriyelileri de kendi ülkelerine göndereceğiz, kendi iradeleriyle oraya gidecekler. Onların da mal ve can güvenliğini de sağlayacağız. İstanbul’da bir grup Suriyeliyle de konuştuk. İki yıl içerisinde bizi nasıl göndereceksiniz diye, onlara anlattım onlar da mutlu oldular. Milyonlarca kişi de asgari ücret altında köle düzeninde çalışıyorlar. Yollarını, okullarını yapacağız. Bu konuda AB fonları var. Orada daha önce zaten Gaziantepli iş insanlarının fabrikaları vardı onlar yeniden çalışacak. İki yıl içerisinde göndereceğiz onları."