Emekli muhasebecinin oğlu, 8 yıldır ölen babasının maaşını çeken yengesi ve öz kardeşine karşı hukuk mücadelesi veriyor.
Edinilen bilgiye göre, orduda yüzbaşı iken görevinden ayrıldıktan sonra bir firmada muhasebe müdürlüğü yaparken emekli olan Adana'nın tanınmış ailelerinden Selahattin Özgen'in (85) çocukları, babaları ölmeden önce öz kardeşi ve yengelerinin gerçekleştirdiği nikah işlemini mahkemeye taşıdı.

 
Salih Arpat, Ercihan, Uğur ve Bahadır adlı 4 çocuk babası Selahittin Özgen, 1997 yılında eşi Semiha Özgen'i kaybetti. Selahittin Özgen, geçirdiği ameliyat sonrası bakıma muhtaç hale gelince ortanca oğlu Salih Arpat Özgen (61) babasına bakmaya karar verdi. Mersin'in Çamlıyayla ilçesinde babasına bir ev ve bakıcı tutan Özgen, haftada bir kez Adana'dan giderek babasının ihtiyaçlarıyla ilgilendi.
Salih Arpat Özgen, babasına büyük itinayla baktığını, bu sırada İstanbul'da yaşayan kardeşi Bahadır'ın Mersin'e yerleşmeye karar verdiğini, kendisinin de yardımcı olduğunu anlatarak, "Bu arada babamın yaşadığı evde yangın çıktı. Babam da İstanbul'dan gelen kardeşim Bahadır (55) ve dini nikahlı eşi Günnur Güllüler (49) ile birlikte yaşamaya başladı. Kardeşime Mersin'in Çamlıyayla ilçesinde 3 katlı bir ev aldım. Kardeşim, eşi ve babam burada yaşamaya başladı. Ama daha sonra babamı bize göstermez oldular"
iddiasında bulundu.
Babasının ölmeden önce kardeşinin dini nikahlı eşi Günnur Güllüler ile 8 Ağustos 2000 tarihinde nikah kıydırdığını söyleyen Özgen, "Babamın öz kardeşimin dini nikahlı eşiyle evlendirildiğini babam öldükten sonra öğrendim. Kardeşim bana babamın mevlidinde, 'Babama kendi iki çocuğumun annesiyle nikah yaptırdım' dedi. O an kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü. Bir insan nasıl olur da kendi çocuklarının annesi ile babasına nikah yaptırır? Bunu hala anlamış değilim. Üstelik o zaman babam yatalaktı ve akli
dengesi yerinde değildi. Evlenmesi için mutlaka rapor alması gerekiyordu. Üstelik babamla Günnur arasında tam 44 yaş fark var. Ayrıca yengem Günnur, Bağ-Kur'dan babasının maaşını alabilmek için kardeşimle nikah kıydırmıyordu. Babamın maaşı daha fazla olduğu için kendi babasının maaşından vazgeçti" diye konuştu.
Kardeşi Bahadır'ın yatalak babasına bakması karşılığında nikah kıydırdığını ileri sürdüğünü söyleyen Özgen, "Babam nikah yapıldıktan 4 ay sonra 31 Aralık 2000 tarihinde hayatını kaybetti. Babam öldükten sonra maaşına göz diken kadından kurtulması için mücadelemize bütün kardeşler olarak başladık" ifadelerini kullandı.
Özgen, kardeşi Bahadır'ın Günnur Özgen ile dini nikah ile evlendiğini ve iki çocukları olduğunu, kardeşinin eşini yatalak ve akli dengesi yerinde olmayan babasına mirasçı yapabilmek ve emekli maaşını alabilmek için evlendirdiğini ileri sürerek 2006'da Mersin 2. Aile Mahkemesi'ne dava açtığını söyledi. Özgen, "Ancak onlar da savunmalarında evlenmenin hukuka aykırı olmadığını, babasına kendisinden başka kimsenin bakmadığını, bakıma muhtaç olduğu için nikah kıydırdıklarını söyleyerek savunma yaptılar.
Savunmalarında Bahadır ve Günnur Özgen'in nikahsız yaşadığı ve iki çocuklarının bulunduğunu da itiraf ettiler. Buna rağmen Mersin 2. Aile Mahkemesi bizim aleyhimize karar vererek nikahın iptali istemimizi reddetti. Ancak ben Yargıtay'a gidip bu işin peşini bırakmayacağım" şeklinde konuştu.
Salih Arpat Özgen, kardeşinin iki çocuğunun annesi Günnür Özgen'in 8 yıldır babasının aylık en az bin 500 YTL emekli maaşını aldığını belirtti.

OĞULLARI, 'BABAMIZA SEN BAK, NİKAH KIYINCA EMEKLİ MAAŞINI DA ALIRSIN' DEDİLER"
G.G., "Oğulları babalarına bakamıyordu. Adam beni evladı gibi sevdiği için yanıma geldi. 'Babamıza sen bak, nikah kıyınca emekli maaşını da alırsın' dediler" diye konuştu.
Yıllar önce B.Ö. ile beraber yaşamaya başladığını belirten G.G., "2 çocuğumuz oldu. Bir süre onlarla beraber yaşadım ama eşimin kardeşleri beni başından beri istemiyorlardı. Eşim de beni istememeye başlayınca ayrıldık. Şimdi çocuklarım büyüdü ve hala görüşüyoruz" dedi.
G.G., aradan zaman geçtiğini ifade ederek, "Benim istediğim bir tek soyadıydı. Bu arada eşimin annesi ölmüştü. Soyadı konusunda da bana sahip çıkmadılar. Eşimin babası S.Ö. de yaşlıydı. Çocukları bir süre sonra S.Ö.'yü istememeye başladılar. S.Ö., iyi niyetli bir şekilde beni seviyordu. Çocukları ona bakmadığı için adam benim yanıma gelmek istedi. Adam da beni evladı gibi sevdiği için yanıma geldi. Daha önce beraber yaşadığım B.Ö. ve kardeşleri, "Babamıza sen bak. Hem soyadını alırsın, hem de emekli maaşını alırsın" dediler. Ben babalarını istemedim. Beni istemeyen insanları ben neden isteyeyim. Babalarına niye bakayım. 'Gelin babanızı alın, sahip çıkın' dedim. Bu sefer oğullarından S.Ö. babasını yanına aldı" diye konuştu.
S.Ö.'nün, babasının bütün eşyalarını sattığını belirten G.G., "Babalarının bütün eşyalarını sattılar. Salih evlendi. Bu sefer de eşi kayınpederini istemedi. Bunun üzerine oğulları yine benim yanıma geldiler. Babası benim yanımda kalmak istiyordu. 'Senin istediğin soyad, babamızla evlen' dediler. Biz kendi aramızda anlaşınca beni bir köye götürdüler. Orada nikah kıyıldı. Ben adamı yanıma aldım ve baktım. Zaten yürüyemeyecek durumdaydı. Bütün bakımını ben yaptım" ifadelerini kullandı.
Öte yandan, S.Ö.'nün çocuklarından korktuğunu söyleyen G.G., "Beni arıyorlar. Ağabeyi beni şişlemişti. Benden maaşı bile istemişti. Resmi eşimden bana 25 metrekare bir arazi kaldı. Onu da istediler. O yüzden korkuyorum" diyerek, evinin dıştan görüntülenmesini istemedi. Aldığım emekli maaşıyla geçimimi sağlıyorum" dedi.
Resmi nikahlı eşinin bir süre sonra öldüğünü belirten G.G., "Oğulları gelip defin işlemini gerçekleştirdi" diye konuştu.