MEHMET TEZKAN
Gözlerim fal taşı gibi açıldı.. Ağzım bir karış açık kaldı.. Uzun süre kendime gelemedim..
Hayret ettim..
6 yıl önce yaşananları da unutacak halimiz yok ya.. Balık hafızalı toplumsak bu kadar da değil..
Başbakan gayet rahat konuşuyor.. Sağa sola, aslında tüm dünyaya fırça atıyor..
Dediği şu; “Irak işgal edildi. Bağdat ve Basra tüm insanlığın televizyonları başında izlediği canlı yayınlarla bombardıman edildi. (...) Tüm dünya, tüm insanlık rahat koltuklarında emniyetli yuvalarında seyretti.”
Aynen öyle oldu..
Peki biz ne yaptık? Hayır olmaz, yanlıştır diye bas bas bağırdık mı?
Engel olmaya çalıştık mı?
Yoo..
İktidarda henüz altı ayını doldurmamış bir iktidar vardı..
Hatırlayın..
Başbakan Gül’dü.. ABD’ye yardımcı olmak için Meclis’e tezkere yolladı.. ABD askerlerinin Türkiye toprakları üzerinden Irak’a girmesi için izin istiyordu..
Tezkere 1 Mart günü Meclis’te reddedildi..
O zaman Erdoğan daha Başbakan değildi..
11 Mart 2003 günü Başbakan oldu..
*
Tezkere reddedilince ortalık karıştı.. ABD saçını başını yolmaya başladı.. Bari hava sahanızı açın dediler.. Bombardıman uçaklarımız geçsin!..
20 Mart 2003’te açtık..
İngiltere’den kalkan, üzerimizden geçen uçaklar Bağdat’ı bombaladı..
O zaman Erdoğan Başbakan’dı..
9 günlük başbakan..
*
Aradan altı yıl geçti.. Başbakan çıkıp; ‘tüm dünya bombalamaları seyretti’ diyor..
Doğru ama biz de seyrettik..
Hatta göz yumduk, izin verdik, yardımcı olduk..
İtiraf edelim, kabul edelim..
*****
İKİ MEKTUP ARASINDAKİ FARKLAR..
Başbakan ile CHP liderinin karşılıklı mektuplarını ele alırsak.. Erdoğan’ın mektubu alttan alan bir üslupla yazılmıştı.. Baykal’ın mektubu üst perdeden hitap ediyordu..
Başbakan daha nazik bir söylemi tercih etmişti.. Mesela, “Zat-ı âlinizi ziyaret etmek arzu ve niyetindeyim” şeklinde hitap etti..
Baykal’sa “Ben buradayım bir gün önce haber verirsen CHP’de sizi ağırlarız” havasında..
Başbakan’ın kaleme aldığı satırlar ortamı yumuşatma niyeti taşıyordu.. “Birikiminizden istifade etmek bizim için ziyadesiyle mühim” gibi bir diplomatik hitabı tercih etmişti..
Baykal ‘gel ayrıntılı bir değerlenme yapalım’ şeklinde soğuk bir ifadeyle yanıt verdi..
Başbakan’ın mektubu umut doluydu, bu buluşmadan ‘açılım’ çıkmasını diler kıvamda..
Baykal’ınki, görüşelim görüşmesine de sonuç çıkmaz yaklaşımında.
Erdoğan, buluşunca görüşürüz diye mektubunu kısa tutmuştu..
Baykal anlaşamadıkları konuları sıralayarak, yanlışlarını sayarak bir sayfaya beş buçuk sayfayla yanıt verdi..