- Dün Malatya’da ve Diyarbakır’da ifade ettiğim gibi 2 gündür 2. ordu sorumluluk bölgesindeki ziyaretlerimize devam ediyoruz.

- 2. ordu sorumluluk bölgesindeki terör örgütüyle mücadele TSK’nın icra etmekte olduğu en önemli yeri tutan bölge.

- Bu nedenle Genelkurmay Başkanı olduktan sonra yurt içindeki yurt içindeki ilk ziyaretimizin burada olmasını uygun gördük.

- Geçen hafta da daha önceki konuşmalarda da terörle mücadele anlam olarak kapsadığı alan, terörle mücadele ile bölücü terör örgütüyle mücadele birbiriyle iç içe girmeleriyle beraber, iki farklı alandı.

- Terörle mücadele devlete düşen genel mücadele alanını gösteriyor ve terörle mücadele dediğimiz zaman bunun bir güvenlik ekonomi sosyo kültürel boyutları var sağlık eğitim dahil olmak üzere. Uluslar arası ilişkiler bölümü var.

- Güvenlik alanı güvenlik kuvvetlerine ait bir alan.

- Diyoruz ki eğer terörle mücadelenin sürecini kısaltmayı istiyorsanız terörle mücadelenin bütün alanlarındaki faaliyetlerin eş zamanlı ve koordineli olarak yapılması zorunlu. Önemli olan güvenlik alanında mücadele devam ederken, diğer alanlar da da artan bir yoğunlukta ilgili bütün milletimizin devletimizin kuruluşlarının bu alandaki faaliyetlerini yoğunlaştırması da çok önemlidir.

TERÖRLE MÜCADELEDE STK'LARA ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR

- Terörle mücadele sivil toplum örgütlerinin çok önemli bir yeri olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle dün Diyarbakır’daki sivil toplum örgütü başkanlarıyla bir toplantı yaptık. Özellikle güvenlik alanı dışında kalan diğer alanlarda elde edilecek başarıda sivil toplum örgütlerinin çok önemli rol oynadığına inanıyoruz.

- Bu nedenle dün yapmış olduğumuz görüşmede biz özellikle Diyarbakır’daki sivil toplum örgütü başkanlarının görüşlerini düşüncelerini dinledik.

- Bu alandaki faaliyetlerin yürütülmesi bizim silahlı kuvvetler olarak direk sorumluluğumuzda olan bir konu değil. Ama bu alanda alınacak başarılar terörle mücadelenin sürecini kısaltacaktır.

- Buradaki görüş alışverişini gerekirse MGK’ya da taşırız.

- Sorunların çözümüne bizlerine TSK olarak katkısı olursa biz bundan büyük bir mutluluk duyarız.

- Örneğin dün biz verilen bilgiler çerçevesinde Diyarbakır nüfusunun yüzde 64’nün 24 yaşının altında olması. Bu çok önemli bir rakam. Bu nüfus eğer gerçekten etkin ve iyi kullanabilirsek belki de bu dünya ülkelerine baktığınız zaman gıpta edilecek bir durum var.

- Eğer siz bu genç nüfusu iyi kullanabilirseniz, Diyarbakır’ın geleceği çok parlak. Başarısız olursanız maalesef terör açısında da bazı sorunları getirdiği aşikar.

- Diğer bir konu ise, buradaki kızlarımızın ve kadınlarımızın durumu. Özellikle kızlarımızın ve kadınlarımızın eğitim durumu ayrıca aktif hayattaki rolü bu bölgede çok çok düşük.

- Üçüncü temel nokta, dünkü konuşmacıların büyük bir bölümü GAP planlandığı şekilde uygulamaya devam ederse, sivil toplum örgütü başkanlarının oldukça ümitvar olduğunu gördük.

- Bakın 1984 – 2008 24 yıl geçti. Türkiye terörden çok çekti bu bir gerçek. Bugüne kadar kaybettiğimiz insan 30 – 35 bin civarında.

- Vatandaş olarak kaybettiğimiz 5600 – 5700 civarında.

- Bu terörün bölgeye yarattığı ekonomik zararı ise apaçık ortada. Yalnız, br ülkenin güvenliği mali kaynaklarla ölçülemez. Önemli olan bu terör olayına bu kadar kaynak ayrılmasaydı, bu kaynaklar buraya gelecekti.

 - Biz TSK olarak bu Türkiye’nin başındaki terör belasının etkinliğinin mümkün olduğu en kısa zamanda sonlandırılmasını hedefliyoruz amacımız bu.

- 90’lı yıllardaki güvenlik durumlarını hatırlayın bi de bu duruma bakın. O zaman güvenlik böyle olacak deseydik kimse inanmayacaktı.

6 BİNE YAKIN ŞEHİT VERDİK

- Ama bu zamanlara nasıl geldik, 6 bine yakın şehidimiz var. İşte biz diyoruz ki bugün gelinen noktada terör örgütü kırılma noktasında doğru gidiyor.

- Önemli olan biz devlet olarak ülke olarak bütün kurum ve kuruluşlarıyla bu kırılma noktasına giden daha ağır darbeyi vurmak için elbirliğiyle halkımızla koordineli işbirliği ile omuz omuza bu mücadeleyi götürmek zorundayız. Herkes bizden bunu bekliyor.

- Güvenlik alanındaki mücadele güvenlik kuvvetlerine ait bir sorumluluktur. Güvenlik kuvvetlerimiz terör örgütüne karşı mücadelesini sürdürmektedir.

- Bölücü terör örgütü etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadele devam edecektir.

- Özellikle 2007 Aralık ayından itibaren, Irak’ın kuzeyinde bulunan terör örgütüne karşı yürütülen hava hareketını yakından incelediniz. Özellikle Aralık’tan bugüne kadar hava kuvvetlerimizin bu başarısı ile iftihar ediyoruz.

- Diğer ülkelerin hava kuvvetleri olmak üzere, bu başarısına gıpta ile bakıyorlar. Bizler iftihar ediyoruz diğer ülkelerinin hava kuvvetleri de gıpta ile bakıyor.

- Dün akşam bu harekâtlara katılan genç yüzbaşılarımızla beraber olduk. Onlarında bu konulara ilişkin görüş ve düşüncelerini aldık.

- Dün akşam görüştüğümüz genç pilotların gözünde moral gördüm. Hepsi görev bekliyorlar. Başarıya inanmışlar. Moralleri üstün. Ben bunları gördüm ve biz bundan büyük bir mutluluk duydum.

PİLOTLARIMIZLA GURUR DUYARIZ

- Biz pilotlarımızla komutanlarımızla iftihar ediyoruz ve gurur duyuyoruz.

- Biz TSK olarak güvelik alanındaki bölücü terör örgütüyle olan mücadeleye kararlılıkla hatta artarak devam edeceğiz. Bunun yazı kışı sonbaharı yok.

- Şubat 2008’de icra edilen sınır ötesi operasyon da yine bu konuda askerin literatüre geçen bir harekat oldu.

- Bu harekatla herkes gerekli mesajı oldu. Bu mücadelede yer alan Kara Kuvvetlerinin birlikleri, Jandarma Kuvvetleri'nin birlikleri, Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri’nin de biz katkısı oldu.

- Biz aynı kararlılıkla ve artan bir azimle bu mücadeleye devam edeceğiz.

-Terörle mücadelenin diğer alanlarında da ümitliyiz.

- Hedefimiz mücadelemiz bu istikamettedir.

- Diyarbakır bizim için çok önemli. Diyarbakır alınacak tedbirlerle, ekonomik olarak diğer alanlarda layık olduğu ve gelmesi gereken ama geç kalan… Nedeni de terördür.

- Dünyanın hiçbir yerinde halkımıza bu kadar zarar veren bir örgüt yok. Ama bizde mücadelemizde kararlıyız.