International Herald Tribune, istifa eden ABD Savunma Bakanı Rumsfeld’in Türkiye-ABD ilişkilerine büyük zarar verdiğini ve Türkiye’nin Irak savaşına ilişkin hassasiyetlerinin karmaşıklığını anlayamadığını yazdı.
ABD’de demokratların zaferi ile sonuçlanan seçimlerden ardından ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in istifa etmesiyle, güvenlik konusunda Avrupa’dan daha büyük bir yük üstlenmesinin istenebileceği öne sürüldü. İnternational Herald Tribune gazetesi, Rumsfeld sonrası Washington’un olası yaklaşımı değerlendirirken, “Rumsfeld’in Türkiye-ABD ilişkilerine büyük zarar verdiği, Türkiye’nin Irak savaşına ilişkin hassasiyetlerinin karmaşıklığını anlayamadığı” görüşlerine de yer verdi.
POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ RIGA'DA ORTAYA ÇIKAR
İHT, Judy Dempsey imzalı değerlendirmesinde Rumsfeld’in gidişinden sonra ABD’nin Avrupalı müttefiklerinden güvenlik konusunda daha büyük bir yükü omuzlanmaları istenebileceğini yazdı. Savunma Bakanlığına getirilen eski CIA Başkanı Robert Gates’in, seçimlerin sonucunu dikkate alarak NATO’yu ABD askeri operasyonları için başlıca ortak haline getirme yoluna girebileceğini kaydeden gazete, ABD’nin politika değişikliklerinin bu ayın sonunda Riga’da yapılacak NATO Zirvesi’nde ortaya çıkabileceğini belirtti.
'İLİŞKİLERE BÜYÜK ZARAR VERDİ'
Donald Rumsfeld’in Avrupalıları küçük gördüğü yorumlarına yer verilen yazıda Rumsfeld döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan sarsıtıya da dikkat çekildi. Gazeteye konuşan ABD Alman Marshall Fonu’nun Ankara Direktörü Suat Kınıklıoğlu, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere “büyük bir zarar” verildiğini belirterek “Rumsfeld, Türkiye’nin Irak savaşına ilişkin hassasiyetlerinin karmaşıklığını anlayamadı” yorumunu yaptı.
'TÜRKİYE'Yİ UZAKLAŞTIRMAYI BAŞARDI'
Kınıklıoğlu, “Görevde kaldığı 6 yıla yakın süreye baktığınızda, Rumsfeld, Washington’un bölgedeki en yakın müttefiklerinden biri olan Türkiye’yi uzaklaştırmaya başardı. Washington, demokratik bir hükümetin, ABD kuvvetlerinin Türkiye üzerinden Kuzey Irak’a bir saldırıyı düzenlemelerine izin verilmesine karşı oy kullanmasını kabul edemedi. Rumsfeld’in, savunma konusuna, bölgede büyük bir öngörüsüzlük ve istikrarsızlık yaratan aşırı bir ideolojik yaklaşımı vardı. Washington’un müttefiklerinin kaygılarını dinlemek istemedi” dedi.