SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, Erzurum'da katıldığı ‘Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler’ toplantısında Türkiye'de insanların kılık- kıyafetlerinden dolayı ayrışım içinde olmadığını öne sürdü. Halkın ve öğrencilerin böyle bir derdi olmadığını öne süren Bakan Akdağ, “Birilerine ne oluyor? Neyin peşindeler? Neyin derdindeler bunlar? Öylesine ileri gittiler ki, üniversiteleri adeta inanca kapalı yerler olarak gösterdiler. Üniversitelerin her türlü inancın ve her türlü düşüncenin yeşermesi gereken yerler olduğunu bir takım üniversite mensuplarımız bilmez gibi davranıyor. Bu yakışmıyor' dedi.
      AKP Genel Merkezi tarafından ülke genelinde düzenlenen ‘Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler’ toplantısı Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Konferans Salonu'nda yapıldı. Bakan Akdağ, TBMM İdare Amiri Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, AKP Milletvekili Muzaffer Gülyurt, Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Ahmet Küçükler, AKP İl Başkanı Hüseyin Tanfer ile partililerin katıldığı toplantıda proje hakkında bilgiler verildi. Toplantıda konuşan MKYK üyesi Muzaffer Gülyurt, türban konusuna değinerek üniversitelerin yasakların önünü aşması gerektiğini öne sürdü. Bazı rektörlerin bildiri yayımlamasını ‘çok şanssız' olarak nitelendiren Gülyurt, “Her türlü yasağa karşıyız. Üniversitelerde her çocuğumuz gelsin nasıl istiyorsa eğitimini alsın. Yıllarca başı açık, türbanlı olan yavrularımız yan yana ders gördüler, sınavlara girdiler' diye konuştu.
      ‘Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler’ toplantısının önemine değinerek başladığı konuşmasında türban konusuna ağırlık veren Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, Atatürk Üniversitesi'nde 25 yıl görev yaptığını anımsattı. Bir siyasetçi olarak söyleyecek çok şeyleri bulunduğunu anımsatan Akdağ, AKP olarak özgürlükleri genişletmeyi hedeflediklerini ve farklılıkların zenginlik olduğunu iddia etti. Bakan Akdağ, şunları söyledi:
      “İnsanı öteleyen, insanı ‘öteki' sayan, insanı ‘yok' sayan, küçümseyen hiçbir fikir olamaz. Bu ülkede insanlar kılık kıyafetlerinden dolayı ayrışım içine girdiler mi? Vatandaşların, öğrencilerin böyle bir derdi yok. Birilerine ne oluyor? Neyin peşindeler? Neyin derdindeler bunlar? Bu hususta yanlış hareket edenler, özgürlüklerin önüne geçip efelenenler bu ülke insanını tanımıyorlar. Gerginlikten nemalanmaya çalışanlar ve kötü niyetli olanlar var. Bu oyuna düşmemek lazım. Yakışık alıyor mu hürriyetlerin karşısına çıkmak? Bunlar 2008 yılında olduğumuzu unutuyor. Birileri ülkeyi, dayatmacı, siyaseti baskıcı bir ortama götürme çabası içinde. Ama bunların hepsi beyhude. Çünkü insanların iradesine ipotek konulamaz. Bakın öylesine ileri gittiler ki, üniversiteleri adeta inanca kapalı yerler olarak gösterdiler. Üniversitelerin her türlü inancın ve her türlü düşüncenin yeşermesi gereken yerler olduğunu bir takım üniversite mensuplarımız bilmez gibi davranıyor. Bu yakışmıyor. Bir kez daha vurgulamak istiyorum. Meclis'in iradesi milletin iradesidir. Demokrasiyi hazmedemiyorlar.'