SAADET PARTİLİLER KAZAN KALDIRDI

22 Temmuz seçimleri öncesinde iktidara en sert çıkışları yapan Saadet Partisi yönetimi oldu. Kampanyayı, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan bizzat yönetti. İktidar olacakları iddiasını öteki partilerden fazla gündeme getirdi.

23 Temmuz sabahı ise ülke bambaşka bir döneme uyandı. "Siyonistlerin uşağı" olmakla itham ettikleri AKP, sandıktan yüzde 47 halk desteği ile çıktı. Bir çok parti gibi SP de sandıktan hüsranla çıktı.

Şimdi SP'de tepe yönetime karşı yeni bir çıkış başlatılıyor. Yenilgi ile birlikte "Yenilikçiler" "Gelenekçiler" mücadelesinde toprağa gömülen savaş baltaları yeniden çıkarılıyor. Yenilikçilerin temsilcileri, önümüzdeki günlerde bir çıkışın hazırlığını yapıyor.

SP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun AKP başarısını öven açıklamasının bu çerçevede olduğu öne sürülüyor. Partinin tepe yönetimi, AKP'nin başarısını görmezden gelirken, Hatipoğlu'nun başarıyı takdir eden bu çıkışının parti içinde bir fırtına koparacağı konuşuluşor. Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun parti içinde büyük yankılar uyandırması beklenen açıklaması şöyle:

"AKP’NİN BAŞARISI, GÖLGELENEMEZ"
22 Temmuz 2007’de demokratik bir olgunluk içinde, genel seçimler sonuçlanmıştır. Bu seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi, aziz milletimizin teveccühüne muhatap olmuştur. Elbette ki başta siyasi partiler olmak üzere herkes, bu sonuçların nedenleri üzerinde fikir yürütmek ve kendi paylarına düşenleri ve seçmenin mesajını almak durumundadırlar. Ama nedenler, sonucu küçültmez ve AKP’nin başarısını gölgelemez.

SAADET PARTİSİ, HAKLI BİR DAVAYI SAVUNMUŞTUR
Saadet Partisi seçim kampanyası boyunca, Aziz milletimizi, ülkemizi ve İslam dünyasını doğrudan ilgilendiren ciddi tehlike ve tuzaklara karşı uyarmıştır. Söylediklerimizin tamamı doğru ve haklı endişelerdir. Bu tehlikeler halen devam etmektedir. Saadet Partisi, iddiası ve söyleyecek sözü olan, bir medeniyeti yeniden inşa azim ve iradesine sahip siyaset kadrolarının ocağıdır. Biz, dün haklıydık, bugün haklıyız ve yarın da haklı olduğumuz herkesçe kabul edilecektir.

MEDYA, FİKİRLERİMİZİ HALKA YANSITMADI
Küresel sermaye, uluslar arası güç odakları, ABD ve AB çevreleri ile bütün bu unsurların yerli uzantıları tarafından yönlendirilip manipüle edilen bir seçim mücadelesi sürecinde, SP’nin aldığı oy, bizim için çok anlamlıdır. Elbette ki çok daha büyük oranda bir oy bekliyorduk. Bunu gerçekleştirmek için de kıt imkânlarla bir siyasi mücadele verdik. Ancak kitle iletişim araçları, partimizin haberlerini ya vermediler, ya da çarpıtarak vermeye büyük bir özen gösterdiler.

CUMHURBAŞKANLIĞI SÜRECİ’NDE, MİLLİ İRADAYE SAYGILI OLUNMALI
Seçim süreci geride kalmıştır. AKP arkasında büyük bir halk desteği ile tek başına hükümet kuracaktır. Öncelikle milli iradeye saygının gereği olarak peşin bir ret tavrı içinde olmamak gereğini vurgulamak istiyorum. TBMM yeni Cumhurbaşkanını seçecektir. Halkımızın sandığa yansıyan iradesi Cumhurbaşkanı seçiminin doğal süreci içinde gerçekleştirilmesini de, herkese bir görev olarak vermektedir.

Bu süreci geçmişte olduğu gibi basit polemikler ve hayali tehdit algılamaları ile sabote etmek demokrasiye saygısızlık olur. Parlamentoda temsil edilen siyasi partiler bu sürecin Cumhurbaşkanlığı makamına yakışacak nezaket ve sükûnet içinde sonuçlanması için uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemelidirler. Elbette AKP yöneticilerine düşen de tevazu ve uzlaşmacı bir kişilik sergilemektir.

Saadet Partisi ülke yararına gördüğü icraatı destekleyecek, milli çıkarlarımıza ters her türlü gelişme ve politikanın da karşısında yer alacaktır."