Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
39,2423
EURO
44,6905
IMKB
9.487,000
ALTIN
4.176,780
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 30 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SEZER:"BU YÖNETİM ŞAŞI,ŞAŞKINDIR"
SEZER: BU YÖNETİM ŞAŞI,ŞAŞKINDIR
 
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Başbakan, gazetecilere kızıyor, karikatürcüleri mahkemeye veriyor. 2. Abdülhamit dönemini aratmayacak bir sansür dönemi başlatılıyor” dedi.
 
27.3.2005 - 08:39
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Kıbrıs’ı Avrupa Birliği (AB) yolunda bir yük, kambur olarak görenlerin asıl kendileri Türkiye’nin sırtında kambur ve yük olmaktadırlar” dedi.    

DSP, Bilkent Otel’de “AKP’yi Uyarı Toplantısı” düzenledi. Toplantıya; parti yöneticileri, DSP’li eski bakan ve milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri, il, ilçe ve belediye başkanları katıldı. Toplantıyı, “ulusal medya”nın yanı sıra çeşitli illerden gelen “yerel medya” mensupları da izledi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan toplantının açılışında konuşan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, bu toplantının Türkiye’nin gelecekteki aydınlığının habercisi olduğunu söyledi.  

“Doğacak güneşin aydınlığında DSP güvercininin kanatlarını olabildiğince açarak, Türkiye’yi aydınlık günlere kavuşturacağını” vurgulayan Sezer, Türkiye’nin üzerine kâbus gibi çöküldüğü bir dönemde DSP’ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu kaydetti.

    Sezer, şu andaki hükümetin, Ecevit Hükümeti’nden devraldığı olumlu tablonun üzerine hiçbir şey katmadan bugünlere geldiğini ifade ederek, “Hükümet, o olumluya giden ekonominin, bugün rantını, meyvesini yemektedir” diye konuştu.

   TÜRKİYE’NİN BORCU ARTTI

            AKP İktidarı döneminde son iki yılda ekonomide birçok olumsuzluklar yaşandığını belirten Sezer, bu dönemde Türkiye’nin borcunun 102 milyar dolar arttığını anlattı. İşsizliğin de bu dönemde arttığını bildiren Zeki Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:

    Çok tehlikeli bir şekilde geleceğimizi ipotek altına aldırdılar. Borcumuzu borç ile ödediler. Ama, Sayın Başbakan’a haksızlık etmeyelim; durmadan duble yol temeli atıyor ve açıyor. Ben o duble yollara ‘duble kazık’ diyorum. Ancak şimdi bakıyorsunuz, Anadolu’da yapılan birçok duble yol yenileniyor, tamir ediliyor. Bu hükümet, Türkiye’nin kaynaklarını sırf vatandaşın gözünü boyamak için boşa harcıyor.”

    Sezer, çiftçi, köylü ve esnafın da zor durumda olduğunu dile getirerek, hükümetin iktidara geldikten sonra bir kadrolaşma içine girdiğini bildirdi. Dış politika ve ulusal birlik konularında da birçok yanlışlar yapıldığını vurgulayan Sezer, “sözde Ermeni soykırımı” gibi iddialar ile Türkiye’nin üzerine gelindiğini, ancak hükümetin bu iddialar karşısında sessiz kaldığını anlattı.

    Hükümetin Güney Kıbrıs’ı tanıma anlamına gelebilecek Ankara Anlaşması’nı da 3 Ekim’den önce imzalamayı planladığını belirten Sezer, “Kıbrıs’ı AB yolunda bir yük, kambur olarak görenlerin asıl kendileri bizim sırtımızda kambur ve yük olmaktadır. Türkiyemizi, halkımızı bu

kamburdan kurtaracak olan DSP’dir” dedi.

 Türkiye’nin AB sürecinde diyet ödediğini belirten Sezer, şöyle konuştu:

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002 Kasım Seçimleri’nde milletvekili seçilemedi. Ancak genel başkan olarak Batı ülkelerini gezerek bir takım sözler verdi. Her şeyi yapmaya razı olduğunu söyledi.

Ardından da hukuksuz bir şekilde kişiye özel yasa yapıldı. Baykal da buna destek verdi. Siirt seçimleri iptal edildi; Erdoğan önce milletvekili, ardından da başbakan oldu. Baykal da bu değişikliği demokrasi lafları ile süsleyerek destekledi.

Şimdi ise biz, Erdoğan’ın o zaman verdiği sözlerin diyetini ödüyoruz. Sayın Baykal, sana mı kaldı; Erdoğan’a başbakanlık yolunu açmak; senin mi işin bu?"

TÜRKİYE GÜCÜNÜ KANITLAYAN BİR ÜLKE

Türkiye’nin en zor dönemlerinde bile dosta-düşmana gücünü kanıtlayan bir ülke olduğunu vurgulayan Sezer, şunları söyledi:

“Türkiye, verdiği Ulusal Kurtuluş Savaşı ile dünyanın bütün mazlum uluslarına örnek olan ve emperyalist emeller taşıyanları ürküten bir ülkedir.

 Türkiye, dik durmasını bilen ve her zaman bunu başarabilen bir ülkedir.

Türkiye, kültürel çeşitliliklerini bir zenginlik olarak gören ve bununla haklı olarak övünen bir ülkedir.

Ve bu bağlamda belirtmeliyim ki, Türkiye, dünyanın en zengin kültürüne sahip olan bir ülkedir.

Türkiye, ulusal birliğine ve dirliğine özel önem veren bir ülkedir.

Türkiye, ulusunun her bireyini bir ve eşit gören bir ülkedir.

Türkiye, bayrağını hiçbir koşulda düşürmeyen; düşürüne ve düşürmek isteyene isyan eden; dahası haddini bildiren bir ülkedir.

Türkiye, başkalarının bayrağına da saygı gösteren bir ülkedir.

 Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki, Türkiye’nin özelliklerini ve duyarlılıklarını erozyona uğratmak isteyenler mutlaka ve mutlaka hüsrana uğrayacaklardır.

 Kimse boş hayallere kapılmasın!

 Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü hiç kimse bozamayacaktır.Her fırsatta altını çizerek vurguladığım gibi, Türkiye çok güçlü ve çok önemli bir ülkedir.

 Ama ne yazık ki, içinde bulunduğumuz süreçte Türkiye’nin eli kolu bağlı durumdadır.ÇüNkü işbaşında, kendini bile koruyamayan bir yönetim vardır.      Böyle bir yönetimin, Türkiye’yi koruması ve Türkiye’nin açık ve potansiyel gücünü kanıtlaması mümkün değildir.

          Zaten bu yönetimin, böyle bir derdi de yoktur.

Bu yönetim, sadece ve sadece kendi kafasının arkasındakileri gerçekleştirmenin hesabı içindedir.

          Bu yönetim, Türkiye’nin başına her gün yeni dertler, yeni sorunlar açmaktadır.

          Bu yönetim, şaşı ve şaşkındır. 

         Bu yönetim, hem kendisiyle, hem de halkıyla kavga etmeye çok yatkındır.

          Bunu bizzat uçan kuşa bile kızan Başbakan, sözleriyle, hâlleriyle her fırsatta göstermektedir.

 Soru soran, yani görevini yapan gazeteciyi de azarlamaktadır. Geçinemiyoruz diyen memuru da, derdini söyleyen köylüyü de, işini kaybetmiş işçiyi de… Siftahsız kepenk kapatan esnafı da azarlamaktadır.

Sayın Başbakan şimdilik sadece ‘Yürüyüşüne kurban olanlar’a kızmıyor…

Ama bu iktidar koltuğunu bırakıp seçime giderken de öyle kurban olunacak biçimde yürüyebilecek mi? Bunu, sizin gibi ben de merak ediyorum doğrusu…”

 “A BE, BU NASIL BAŞBAKAN?”

          Başbakan’ın “değiştim” diyerek ortaya çıktığını ve mazisini sildiğini söylediğini anımsatan Sezer, “Sayın Başbakan geçmişini yok saydı. Belki iyi de etti. Ama yeni kimliğini hazmetmiş gibi görünmüyor” ifadesini kullandı. Sezer, şöyle devam etti:

          “Bilim adamları, bir insanın karakterinin, temel kişilik özelliklerinin 40 yaşından sonra değişmeyeceğini söylüyorlar. Bu yüzden çelişkilere, iç hesaplaşmalara, ruhsal bir kargaşaya düşebileceğini ve bu nedenle dış dünyası ile yer yer çatışmaya girebeleceğini belirtiyorlar.

          Bu çatışma, kendisini, Sayın Başbakan’da garip biçimde ortaya koyuyor. Sayın Başbakan, en küçük bir eleştiriyi bile kabul edemiyor. İmâ yolu ile de olsa hiçbir eleştiriyi içine sindiremiyor. İçinde övgü olmayan söze hiç tahammüle yok. Yazıya, habere, röportaja; ancak kendisini, partisini göklere çıkarıyorsa katlanabiliyor.

          Sayın Başbakan padişahlık özentisi içinde olduğunu her vesileyle kanıtlıyor. Yereliyle, ulusalıyla gazeteler ve televizyonlar her zaman Başbakan’ın zevkine uygun pembe yayın yapamıyorlar. Pembe tablo çizemiyorlar. Çünkü medya, olup biteni gösteren, yapılanı ve yapılmayanı yansıtan aynadır. Aynaya kızmak mümkün değildir. Bazı aynalar çarpık olabilir. Ama bütün aynaları çarpık görmek, görme bozukluğuna işarettir.

 Başbakan aynalarda kusur gördüğü için aynalara hiç bakmayacağını söylemiştir. Yani artık gazete okumadığını ilân etmiştir. Sayın Başbakan’ın acaba televizyonlarla, radyolarla arası nasıldır? Televizyonları acaba, kendi yürüyüşünü seyretmek, taktığı son kravatın yakışıp yakışmadığını kontrol etmek için de olsa seyretmiyor mudur?

Bırakın dünyayı, acaba üyesi olmak için haftanın yarısını yurt dışında geçiren, Başbakanlık özel jet uçağının kilometresi dolduğu için kendisine daha büyük, daha güçlü bir başka jet uçağı daha ısmarlayan, ama gazete okumadığı ile de övünen bir AB Başbakanı gördünüz mü?

Bu Başbakan için Trakyalı vatandaşlarımız, ‘A BE BU NASIL BAŞBAKAN?’ diye soruyorlar. Şimdi ben de burada Anadolu basınının önünde soruyorum: Kendisine yazılı soru önergesi verdiği ve bir soru sorduğu için bir milletvekilini mahkemeye veren bir başbakan gördünüz mü?

 Sayın Başbakan, köşe yazarlarını, yorumcuları, hatta karikatürcüleri bile mahkemeye veriyor. Musa Kart’tan sonra şimdi Penguen dergisini mahkemeye verdi.

Oysa hiç kimse Başbakan’a karşı bir nezaketsizlik etmiyor. Haksızlık etmiyor. Sadece icraatını yeriyor. Ama Sayın Başbakan medyayı izlemek üzere özel hukuk ekibi kurduruyor. Keşke bu hukuk ekibi, medyanın, yerel medyanın, ulusal medyanın çektiği sıkıntılarını da incelese… Yerel medyanın hangi maddi zorluklarla, hangi tür baskılarla, hukuksuzluklara karşılaştığını da incelese…”

SANSÜR DÖNEMİ BAŞLATILIYOR

         Zeki Sezer, 1 Nisan’da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile birçok sorunlar yaşanacağına da dikkati çekerek, “2. Abdülhamit dönemini aratmayacak bir sansür dönemi başlatılıyor” dedi. Sezer, şunları söyledi:

         “Türkiye 5 gün sonra muhalefeti ile basını ile karanlık bir döneme sokuluyor. Bunu, AKP ile CHP el ele gerçekleştirdi. Başbakan, kendisinin ve partisinin yaptığı yanlışları görenleri, gösterenleri susturmaya yöneldi. CHP de bunun destekçisi oldu.

         Ama bu ülkede ne basın susturulabilir… Ne de biz susacağız… Bizi susturamayacaklar…

         Bu ülke ne böyle bir dönem yaşadı, ne de böyle bir başbakan gördü.

         Başbakan’a, Ecevit’i hatırlatmak isterim: Ecevit 47 yıllık siyaset ve devlet adamlığı hayatında bir tek gazeteye, bir tek gazeteciye bile dava açmadı. En ağır kampanyalarla, haksızlıklarla karşı karşıya kalmış olmasına rağmen hiçbir gazeteciyi mahkemeye vermedi.”

KAYGIYA GEREK YOK… DSP VAR

         AKP’nin olumsuzluklarına karşı Meclis’teki CHP’nin yapacak bir şeyinin olmadığının anlaşıldığını kaydeden Zeki Sezer, “Ama kaygıya gerek yok… DSP var” diye konuştu.

         DSP’nin solun evrensel ilkelerine (özgürlük, tam bağımsızlık, barış, insan hakları, hukukun üstünlüğü) bağlı, yerel kültüre dayalı yerli bir sol parti olduğunu anlatan Sezer, “DSP, laikliğe sonunu kadar bağlı, ama bir o kadar da inançlara saygılıdır. DSP, ulusal birliğin ve dirliğin de güvencesidir” dedi.  

         DSP’nin toplumun her kesimini kucaklayan felsefe ve örgüt yapısına sahip olduğunu, inançlı, dürüst, çalışkan ve yurtsever örgütleri ile iktidar deneyimi de olan kadrolarının bulunduğunu ifade eden Sezer, “Şimdi bölgelerimizde daha yoğun çalışacağız. Girilmedik ev, mahalle, kahve kalmayacak. Atatürk’ün yolunda, Ecevit’ten aldığımız ışıkla yolumuz açık olsun” diye ekledi.

Toplantıya katılan partililer, ellerinde Türk Bayrakları ile toplantı boyunca yoğun tezahüratlarda ve Genel Başkan Zeki Sezer’e sevgi gösterisinde bulundular.

    Partililer, “Halkçı Sezer”, “Halkçı Ecevit”, “Başbakan Sezer” ve “Hükümet istifa” sloganları attılar.

 DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’den sonra; DSP Genel Sekreteri Tayfun İçli, DSP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Masum Türker, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, DSP Dış Politika Merkezi Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı ve DSP Ankara İl Başkanı Melahat Özdemir de konuşma yaptılar.

 ANITKABİR’İ ZİYARET ETTİLER

 Bilkent’teki toplantıdan sonra DSP Genel Başkanı Zeki Sezer başkanlığındaki partililer, Mersin’de Nevruz kutlamaları sırasında Türk Bayrağı’na yapılan saygısızlığa tepkilerini dile getirmek amacıyla Anıtkabir’i ziyaret ettiler.

 Sezer ve beraberindeki parti yöneticileri ile bazı il ve ilçelerden gelen partililer, Atatürk’ün mozolesine kırmızı-beyaz karanfillerden oluşan “DSP Genel Merkezi” yazılı çelengi bıraktı ve saygı duruşunda bulundular. Zeki Sezer, daha sonra Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

   “Türk Ulusu’nun Yüce Önderi; Demokratik Sol Parti il, ilçe başkanları, temsilcileri, yöneticileri olarak huzurunuza ne yazık ki gönül huzuru içinde çıkma olanağından yoksunuz.

   Dünyada misli görülmemiş bir bağımsızlık savaşı sonunda kurduğun Cumhuriyet ve gerçekleştirdiğin birbirinden önemli devrimler, bugün ne yazık ki gereken duyarlılıkla korunamamakta, korunmamaktadır. Şanlı

bayrağımızın yerlerde sürüklenmesinden, toplumumuzu ulus, ülkemizi vatan yapan yüce değerlerin aşınması ve aşındırılması gibi birçok endişe verici gelişmeye milletçe tanık olmaktayız.

   Aziz vatanımız, yurtiçinden ve yurtdışından tam da senin gençliğe hitabında dile getirdiğin gibi, derecesi de her gün biraz daha artan bir biçimde saldırılarla karşı karşıyadır. Ancak hiç kuşkun olmasın ki, senden aldığımız güç ve kararlılıkla ve senin ışığında bu endişe verici gelişmelerin giderilmesi için, siyaseten çalışacağımıza söz veriyor ve huzurunuzda saygı ile eğiliyoruz



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


PERİNÇEK'İN AKLA ZİYAN AÇIKLAMASI

BALANDI DYP 'LİLERİ DE İSYAN ETTİRDİ...

"TÜRKİYE TUZAĞA ÇEKİLİYOR"
»  "YENİDEN YAPILANMA DOĞAL"!!!
»  "AKP, ERKEN YAŞLANDI"
»  CHP'DE İSTİFA HAFTASI
»  "TÜRKİYE'Yİ DOLAŞIP BAYKAL'IN ZULÜMÜNÜ HERKESE ANLATACAĞIM"
»  ELEŞTİRİYE TAHAMMÜL YOK... ABDULLAH ÇALIŞKAN'A DİSİPLİN YOLU!!!
»  ZEKİ SEZER: ECEVİT HİÇ BİR GAZETECİYİ MAHKEMEYE VERMEDİ
»  KAYA VE NASIROĞLU İÇİN GERİ SAYIM
»  İNCİRLİK'E KARŞILIK PKK!!!
»  CHP'DE MYK GİYOTİN'İ... 11 İL YÖNETİMİ GÖREVDEN ALINDI!!
»  BAŞBAKAN ERDOĞAN ULUSA SESLENDİ, "KİRLİ HESABI OLANLAR VAR"
»  SARIGÜL:"CUNTA'NIN KARARI HUKUK'TAN DÖNECEK"!!
»  DÜĞME'YE BASANLAR AKP GÜNDEMİNDE!!
»  BATIK BANKALAR İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASI...
»  MUMCU'DAN LİDER SULTASINA KARŞI YASA TEKLİFİ !!
»  FLAŞ...FLAŞ...FLAŞ... SARIGÜL CHP'DEN İHRAÇ EDİLDİ
»  RUMSFELD İLE FOTOĞRAF ÇEKİLEN VEKİLE TEPKİ
»  ÖDÜL FİYASKOSU... CANI SIKILAN ONUR ÖDÜLÜ İÇİN ADAY GÖSTERDİ
»  CEM UZAN'DAN ERDOĞAN7A ÖZÜR MEKTUBU!!
»  BALOĞLU, FAY HATTINDAKİ OKULU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI
»  KOSKOCA MECLİS NEYLE UĞRAŞIYOR... , HADIM'IN ADI HADİM, KALE'NİN ADI DE DEMRE OLDU!!!
»  BİR DAVA DA SLOGAN'A!!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.