Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8752
EURO
43,4995
IMKB
9.668,000
ALTIN
4.037,910
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 19 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SÖĞÜT'TE ÜLKÜCÜ'LERDEN ERDOĞAN'A PROTESTO
SÖĞÜT TE ÜLKÜCÜ LERDEN ERDOĞAN A PROTESTO
 
Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'ne katılan Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yanında bulunan Ülkücüler tarafından protesto edildi. Bahçeli, Erdoğan'dan ve protokolden uzakta, vatandaşlarla birlikte oturdu.
 
11.9.2005 - 12:50
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti olarak, bütün vatandaşlar ve kurumların, yek vücut olarak hukukun, adaletin, kardeşliğin sesini yükseltmesi gereken bir dönemden geçtiğini belirterek, ''Bizim kardeşliğimiz hukuki temeli zayıf, söylemler, retorikten ibaret bir
kardeşlik değildir. Biz, asırlardan beri kardeşiz ve ebediyen kardeş
kalacağız'' dedi.
724. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nde, şenlik
yürüyüşü ve Ertuğrul Gazi türbesinde dua edilmesinin ardından Başbakan
Erdoğan, bakanlar, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri ve
vatandaşlar, tören alanına geldi.
Başbakan Erdoğan, buradaki saygı duruşu yapılması ve İstiklal
Marşı'nın okunmasının ardından vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına, ''Birliğimiz, beraberliğimiz, sevdamız, aşkımız
ilanihaye devam etsin ve gölgelenmesin'' temennisiyle başlayan
Erdoğan, 724 yıl aradan sonra her şeyin başladığı yer olan Söğüt'te
hatıraların tazelendiğini söyledi. Erdoğan, ''Sadece geçmişi anmakla
yetinmiyor, kardeşlik ruhunu bugün de dipdiri koruyan bir millet
olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz'' dedi.
Türk milletinin 3 kıtayı kanatları altına alarak, sayısız kavim ve
ülkeyi şefkatle ve sevgiyle kuşatan bir millet olduğunu ifade eden
Erdoğan, Türk milletinin, dün olduğu gibi bugün de tarihi yadigarın,
mukaddes emanetlerin sahibi, bekçisi ve emanetçisi olduğunu söyledi.
Erdoğan, yeryüzünün merkezi coğrafyasında yüzyıllar boyu olduğu
gibi bugün de onurla, izzetle yaşanılıyorsa, bunun ecdada, onların
ellerinde yoğrulan ruh köküne ve manevi genlere borçlu olunduğunu dile
getirdi.

-''HİÇBİR ZAMAN KAVMİYET DAVASI AYAĞIMIZA ZİNCİR OLMADI''-

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ecdadımızı rahmetle, minnetle anarken, bugün derin bir tarihi
muhasebeye de mecburuz. Bizim medeniyetimizin mayası, aşktır, ilimdir,
irfandır. Biz, insanın tabiatını parçalayan, evrenle irtibatını
koparan, mutsuzlaştıran, köksüzleştiren, insanı insana düşman eden,
kardeşi kardeşe düşüren bir felsefenin değil, insanı yaratılmışların
en şereflisi bilen, yaratılanı yaratandan ötürü seven, yüksek bir
medeniyetin varisleriyiz.
Bugün, bir mübarek ruh, bir asil ideal olarak üzerimizde yükselen
ecdadımızın manevi şahsını temsil etme, yaşama ve yaşatma mesuliyetini
her birimiz tek tek omuzlarımızda taşıyoruz. Şu anda şanla, şerefle,
layık olma gayretiyle taşıyoruz. Bizi birleştiren bu ruhtur, bu
anlayıştır, bu sevdadır. Aramızdaki kardeşlik bağı başı ve sonu
ebediyete uzanan sarsılmaz bir inançtan kaynaklanmaktadır. Biz,
hesabını verebileceğimiz bir hayatı şerefle yaşama arzusundayız ve
hayatı ancak bir muhasebe şuuruyla anlamlı buluyoruz.
Biz, yeryüzünde fesat çıkaranlara, nifak tohumları ekenlere karşı
yüzyıllar boyu aynı kalp atışlarıyla, aynı ulvi nidalar etrafında,
aynı ufka göz dikerek bir araya geldik. Devletimizin kudreti insanı
yüceltmek oldu. Medeniyetimizin felsefesi insana hizmet oldu. Yüzümüz
sonsuzluğa bakarken, el ele, gönül gönüle olduk. Hiçbir zaman kavmiyet
davası, kabile davası gibi cahiliye gelenekleri ayağımıza zincir
olmadı, olamadı. Biz, o davaları bin yıl önce aştık.''

-''NİFAK TOHUMLARI BU TOPRAKLARDA HAYAT HAKKI BULAMIYOR''-

Anadolu geleneğinde, aynı inanç ikliminde olanların hukukunu
korumakla yetinilmeyip, kendileri gibi düşünmeyen, kendilerinin
kıblesine yönelmeyenlerin can ve mal emniyetinin de muhafaza ve
müdafaa edildiğini anlatan Erdoğan, en uzaklardaki toplumların bile
akın akın gelerek, selameti, güvenliği, emniyeti bu geleneğin
şemsiyesi altında bulduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu yüzden bizim tarihimizde engizisyon mahkemeleri olmadı.
Başkalarının zikri ortaçağ karanlığındayken, biz kıtadan kıtaya adalet
meşalesi taşıdık. İlim, irfan, medeniyet götürdük. Bizim inancımızda
her bir varlığın yaradılıştan gelen hakları vardır. Her insan
haklarıyla birlikte doğar. Haklar ve hürriyetler bakımından kimsenin
kimseye üstünlüğü yoktur.
Nifak tohumları bu topraklarda hayat hakkı bulamıyor. Bizi biz
yapan özelliklerimiz sayesinde hala milletimiz yürek dağlayan
felaketler karşısında muazzam bir dayanışma ve kardeşlik örneği
sergiliyor. Kör ideolojilerin at gözlükleriyle, cahiliye
alışkanlıklarıyla millete bakanlar, tarihe dinamizmini ve hayatiyetini
yitirmiş bir kadavra gibi bakanlar, yaşayan bu ruhu, bu idraki
anlayamazlar. Bu bir yaşama üslubudur, bu bir hayat felsefesidir.
Milletimiz sonsuza kadar bu hayat felsefesini yaşatma azmindedir.
Bu medeniyet çizgisinde zaman zaman kesintiler olabilir, ama bizi
biz kılan, bizi millet kılan, milletimizi kardeş kılan değerler her
zaman aynı olmuştur. Çok acılar, çok felaketler, çok musibetler
gördük, çok badirelerden geçtik, ama tarih şahittir ki, Allah'a
şükürler olsun ki istikbalimize gölge düşürmedik.''

-''TÜRKİYE'NİN YOLUNU KESMEK İSTEYENLER''-

Bugün sadece eşyaya, güce ve istatistiklere bakarak ''tarihin sonu
geldi'' diyenlerin ve felaket senaryoları yazanların iddialarıyla
birlikte bekledikleri sona ulaşacaklarını ifade eden Başbakan Erdoğan,
Türkiye'nin gelinen noktada insanlığa söyleyecek sözleri olduğunu ve
dünyanın da bu sözleri duymaya ihtiyacı bulunduğunu kaydetti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye Cumhuriyeti olarak, bütün vatandaşlarımızla, bütün
kurumlarımızla, yek vücut olarak hukukun, adaletin, kardeşliğin sesini
yükseltmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Karamsarlığa zerre kadar
pirim vermeyeceğiz ve tarihin kader çizgisinde yürümeye devam
edeceğiz. Kendi toplumsal tecrübemizden olduğu kadar başkalarının
tecrübelerinden de yararlanarak, ilmin, aklın rehberliğinde geleceğe
birlikte yol alacağız.
Çatışma alanlarını değil, uzlaşma alanlarını, kardeşlik zeminini
yükselteceğiz. Kimse olayların bilinen yüzüne bakarak, karamsarlığa,
bedbinliğe, umutsuzluğa kapılmasın. Türkiye'nin yolunu kesmek
isteyenler, yol kesicilerin akıbetine uğrar. Provokatörler
provokasyonlarıyla baş başa kalır ve er ya da geç mutlaka deşifre
olurlar. Milletin maneviyatını kırmak isteyenlerin hevesleri
kursaklarında kalır.
Her zaman hatırlatmaya çalıştığımız bir gerçek var, ecdadın manevi
şahsı bu millette, bu milletin tek tek evlatlarında yaşamaktadır. Biz
bu inançtayız.''

-''KAN KARDEŞİ, CAN KARDEŞİ''-

Başbakan Erdoğan, tarihin ve coğrafyanın en çetin noktasında
Türkiye'nin büyük meşakkatlerle, güçlüklerle sınandığını kaydederek,
Allah'ın yardımıyla bu zorlukların da geride bırakılacağını dile
getirdi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
''Umutsuzluktan nemalananlar, zaaflardan beslenenler, toplumun
ıstırap duymasından kendilerine gün doğduğunu zannedebilir. Hatta,
çağımızın etkin araçları eliyle kendi kıt akıllarınca tahrikler,
provokasyonlar, ajitasyonlar tasarlayabilirler, ama kaya gibi sağlam
duran, kan kardeşi, can kardeşi olmuş bu milletin ruh köküne nifak
tohumlarını eriştiremezler.
Bizim kardeşliğimiz hukuki temeli zayıf, söylemler, retorikten
ibaret bir kardeşlik değildir. Biz asırlardan beri kardeşiz ve
ebediyen kardeş kalacağız.''
Başbakan Erdoğan, Türk milletinin metafizik temelden, bir evrensel
idealden yoksun, tesadüfen bir arada yaşayan, tesadüfen bir arada
yaşama gayreti gösteren bir millet olmadığını vurgulayarak, sözlerini
şöyle sürdürdü:
''Birileri gücümüzü kılıçtan aldığımızı düşünebilir. Yine
birileri, zorla ve baskıyla bir arada bulunduğumuzu vehmedebilir.
Onlara söyleyecek tek bir sözümüz var: Dönüp tarihi yeni baştan
okusunlar. Okusunlar ki gücümüzün kılıçtan değil, birlikten doğduğunu
anlasınlar. Okusunlar ki asırlar boyunca dünyaya kaba kuvvetle değil,
akıl ve vicdanla, adalet ve inançla nizam verdiğimizi görsünler.
Şeyh Edebali'yi okusunlar, Ertuğrul Gazi'yi, Osman Gazi'yi
okusunlar. Söğüt'te vücut bulan küçük bir birliğin, nasıl bir cihan
imparatorluğuna dönüştüğünü iyi düşünsünler. Bilsinler ki 7 asır önce
burada filizlenen ulu çınarın kökleri öyle yüzeyde değil, toprağın çok
derinlerindedir. Onun altında geniş bir tefekkür ve bilgelik havzası
vardır.''
Konuşmasında, Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye nasihatini okuyan
Erdoğan, Türk medeniyetini ayakta tutan anlayışın ''insanı yaşat ki
devlet yaşasın'' anlayışı olduğunu söyledi.

-''BİRLİK VE BERABERLİK ÇAĞRISI YAPIYORUM''-

Öte yandan, konuşma sırasında, ''Kürt sorunu değil, Tayyip sorunu
var'' pankartı açan ve Bozkurt işareti yapan bir grup, Başbakan
Erdoğan'a tepki gösterdi. ''Hükümet istifa'', ''Türkiye Türk'tür, Türk
kalacak'' sloganları atan grup ile tribünlerde bulunan AK Partililer
arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Başbakan Erdoğan da
konuşmasını keserek, ''Bırakın orada bir grup istediği gibi bağırıp
dursun, ben sizi sükunete davet ediyorum. Ben burada birlik ve
beraberlik çağrısı yapıyorum, bunu dinlemeyenler istediği gibi
bağırsınlar. Biz bunları geçmişte çok yaşadık'' dedi.

-NOTLAR-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan, eşi Emine
Erdoğan, bakanlar, milletvekilleri, BBP Genel Başkanı Muhsin
Yazıcıoğlu ve bürokratların bulunduğu protokol tribününde oturmayarak,
bir grup parti yöneticisiyle protokol tribününün yanındaki tribünden
törenleri izledi.
Başbakan Erdoğan, tören alanına gelmeden önce Yörük çadırını
ziyaret ederek, gözleme yedi ve ayran içti. Erdoğan, protokol
tribününde de yanına gelen çocukları sevdi ve birlikte fotoğraf
çektirdi.
Bingöl'den gelen bir grup ''Söğüt'te doğan güneşe Bingöl'den
selamlar'' pankartı açtı ve Türk Bayrağı taşıdı. Bingöl Milletvekili
Feyzi Berdibek önderliğindeki vatandaşların, Türk insanı arasındaki
birlik ve beraberliği vurgulamak amacıyla şenliklere katıldığı
bildirildi.


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ANAP'IN ANKETİNDEN ERDOĞAN BİRİNCİ ÇIKTI

DEMİREL, ÖĞRENCİ İKEN GAZETE BİNASI BASMIŞ!

ALİ MÜFİT GÜRTUNA PARTİ KURUYOR
»  MUHSİN YAZICIOĞLU "BELEDİYE BAŞKANI DA KİM Kİ?"
»  FLAŞ FLAŞ BAŞBAKAN'A BURSA'DA YUMURTALI SALDIRI
»  AĞAR:''TEK BAŞINA İKTİDARA GELEREK SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ''
»  "BAŞBAKAN, İFLAS ETMİŞ YÖNTEMLERLE HALKI UYUTMAYA ÇALIŞIYOR"
»  BAHÇELİ'DEN SAĞDUYU VE GÖZDAĞI MESAJLARI
»  SAADET PARTİSİNE HACİZ GELDİ
»  ERDOĞAN: CAMİ ÖNÜNDE EYLEM YAPILACAĞINI BİLİYORDUM"
»  YAZICIOĞ LU'NDAN ERDOĞAN'A SERT CEVAP
»  KARAYALÇIN:''CHP'YE SİNE-İ MİLLETE DÖNME GİBİ BİR ÖNERİMİZ OLMADI''
»  CHP 82 YAŞINDA...
»  CHP'Lİ VEKİLDEN LİDERLERE, "TERÖR ZİRVESİ " ÇAĞRISI
»  AKP VE CHP'Lİ VEKİLİN İÇKİLİ MEKAN TARTIŞMASI
»  AB'NİN DEHAP AŞKI!!!
»  SARIGÜL, SCHRÖDER'İN İMİTİNGİNE DESTEK İÇİN ALMANYA'YA GİTTİ!
»  DYP'Lİ KANDOĞAN İÇİŞLERİ BAKANI AKSU'NUN İSTİFASINI İSTEDİ
»  ERDOĞAN:"MİLLETİ SOKAĞA DÖKMEYE ÇALIŞIYORLAR"!
»  "KURTLAR VADİSİ YAYINDAN KALDIRILMALI"
»  CHP, MECLİS'İ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRMAYA HAZIRLANIYOR
»  CEM UZAN, SEZER'E MEKTUP YAZDI
»  "DEVLET DEVLETLİĞİNİ YAPMAZSA EVİMİZDE Mİ OTURACAĞIZ?"
»  BAHÇELİ'DEN ÜLKÜCÜLERE, "OYUNA GELMEYİN" ÇAĞRISI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.