ATO'nun aldığı patentteki kriterlere hiçbir kebapçının uymadığını ileri süren kentin en eski kebap ustalarından Cevdet Menekşe, standardın düzeltilmesi için hukuksal süreci başlattı.
Cevdet Menekşe, yaptığı açıklamada, ata mesleği kebapçılığın içinde büyüdüğünü, 1950'li yıllardan beri ailesinin bu mesleğin mimarları olduğunu, ancak ''tescilli Adana kebabının'' bu mesleğin ustalarının adeta kemiklerini sızlattığını savundu. ''Adana kebabı ya hiç tescil edilmemeli, ya da doğru tescil edilmeliydi'' diyen Cevdet Menekşe, tescilde belirtilen kriterlerin baştan sona yanlışlarla dolu olduğunu savunarak, şunları söyledi:
''Adana kebabının malzemesi 1-1,5 yaş arası erkek koyun etinden oluşur. Etin yüzde 20'si makine ile kıyılır, geri kalanı elle kıyılır. Çünkü, tamamı makine ile kıyıldığında şişe saplama ve pişirme sırasında kopmalar oluşuyor. Kebaba yüzde 5 oranında taze kırmızı salçalık biber ve tuz haricinde kesinlikle baharat ya da salça konulmaz.''
Menekşe, tescil standardında bir kişilik Adana kebabının etinin 180 gram olmasının öngörüldüğünü vurgulayarak, ''Oysa, geçmişten günümüze Adana kebabının orijinalı 100 gramdır. Birbuçuk tabir edilen kebap 150 gram, halk arasında (beyti) olarak da bilinen duble kebabın etinin ağırlığı ise 200 gramdır'' dedi.
Adana'ya dışarıdan gelen bir kişinin ''tescilli kebap istiyorum'' dediğinde önüne 180 gramlık kebap konulursa bunu normal şartlarda bitirmesinin mümkün olamayacağını ifade eden Menekşe, ''Bir de Adanalı alışkanlığıyla (1,5 Adana istiyorum) derse bu kez hazırlanan kebapla neredeyse 4 kişilik aile doyar. Hem israfın önlenmesi hem Adana kebabının orijinali bozmama adına kebap eti ağırlığı 100 gramı geçemez'' diye konuştu.
''HERKES SUÇ İŞLİYOR''
Adana kebabı tescili alanların hiçbirinin 180 gram standardına uymadığını dolayısıyla herkesin suç işlediğini iddia eden Menekşe, bu sertifikayı iş yerine asan kebapçıları müşterilerinin şikayet etme hakkının bulunduğunu anlattı.
Menekşe, patent standardında kebap pişirilirken yelpaze ya da vantilatör kullanımının da yasaklandığını belirterek, ''Oysa, vantilatör ya da yelpaze kebabın duman kokmasını önler. Bu yöntem çok eskiden beri kullanılır. Kebabın rengi ateş üzerinde kırmızıdan koyuya doğru yaklaşırken kebabın yağı ekmeğin üzerine hafifçe bastırılarak alınır. Çünkü, pişirim sırasında yağ köz üzerine düşerse kebap duman kokar'' dedi.
Standart kriterlerinden birinin de kebabın servise sunuluşu olduğunu anlatan Menekşe, şunları kaydetti:
''Kriterlerden birisi de servise sunulan kebabın ekmekle üzerinin örtülmesi. Ancak böyle bir gelenek kebabın tarihinde görülmemiştir. Kebabın yanına pişmiş domates ve biber konulduktan sonra göze de hitap etmesi için üzeri açık olarak servis yapılmalı.''
Menekşe, kebabın yanında verilen ve sumaklanan soğan salatasına da tuz konulmaması gerektiğini kaydetti.
MAHKEME SÜRECİ BAŞLADI''
Menekşe, gelecek nesillere Adana kebabının yapılışını geleneğine uygun öğretme sorumluluğu adına ATO'ya yazılı başvuruda bulunarak, düzeltme istediğini, ancak olumlu sonuç alamadığını belirterek, ''Mahkemeye başvurmaktan başka çare kalmadı. Hukuksal süreci başlatarak, mahkemede dava açılması için avukatım aracılığıyla başvuruda bulundum'' dedi.