Vicadani ret konusunda düzenleme için Türkiye’nin harekete geçmesine Avrupa Konseyi’nin uyarısının neden olduğu ortaya çıktı. AİHM’in mahkum ettiği Türkiye’nin, 31 Aralık’a kadar bir düzenleme yapmaması halinde yaptırımların devreye gireceği belirtildi. Türkiye, vicdani retle ilgili düzenleme yapmaya hazırlanırken, Avrupa Konseyi’nin Türkiye’ye bu konuda sonuyarıyı yaptığı ortaya çıktı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) mahkumiyet kararının ardından 2009 yılında yapılan uyarıya rağmen Türkiye vicdani ret konusunda düzenleme yapmadı.
Aralık ayına kadar düzenleme yapılmaması halinde ise Avrupa Konseyi’nden atılmamıza kadar gidecek yaptırımlar gündeme gelecek. Türkiye, vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin açtığı davada AİHM’de mahkum oldu. AİHM’in kararlarının yerine getirilip getirilmediğini takip eden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 2009 yılında Türkiye’yi AİHM kararını yerine getirip vicdani retle ilgili düzenleme yapılması konusunda uyardı.
SON BİR UYARI DAHA YAPILDI
Türkiye’nin, AİHM kararı doğrultusunda vicdani retle ilgili düzenleme yapmaması üzerine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi son olarak eylül ayında Türkiye’ye önümüzdeki aralık ayına kadar süre verdi. Buna göre, 31 Aralık tarihine kadar düzenleme yapılmaması halinde yaptırımlar devreye girecek. Türkiye’nin düzenleme yapmamakta ısrar etmesi halinde Avrupa Konseyi’nden atılmasının bile gündeme geleceği belirtiliyor.
SADECE TÜRKİYE VE AZERBAYCAN KALDI
Konsey’in 47 üyesinin 20’sinde zorunlu askerlik yok. 27 ülkeden ise sadece Azerbaycan ile Türkiye vicdani ret hakkını tanımıyor. Azerbaycan’da anayasa değişikliği yapılmasına rağmen yasal düzenleme yapılmadı.
‘Tartışılması bile gurur verici’
Türkiye’yi AİHM’de mahkum ettiren vicdanı retçi Osman Murat Ülke’nin avukatı Hülya Üçpınar, çalışmaların 20 sene öncesiyle kıyaslandığında gurur verici olduğunu söyledi. Taslak hazırlanırken dünyadaki benzerlerinin temel alınması gerektiğini belirten Üçpınar, şunları söyledi:
KISA SÜREDE SONUÇLANSIN
“2006 yılında AİHM OsmanMurat’la ilgili kararı verdiğinde infial oldu ama bir süre sonra söndü. Galiba asıl tartışma şimdi başlıyor. Hükümetin nasıl bir tasarı sunacağı, nasıl bir yasa yapacağından ayrı bir şey olarak vicdani reddin tartışılmaya başlanmasını görmek bile güzel. Bizim için gurur verici bir şey. Bir şey isteyince hemen olmuyor. 20 yıldır mücadele veriliyor. Kısa süre içerisinde iyi bir sonuç alırız umarım.”
Avrupa’nın birçok ülkesinde benzer uygulamalar olduğunu belirten avukat Üçpınar, bu sorunu çözmek için iki yöntem olduğunu kaydederek şöyle konuştu: “Vicdani ret hakkı tanınırsa ‘Ben vicdani retçiyim’ diyen insanlar için uygulanacak yöntemler var. Bunlardan ilki doğrudan kabul etmek. Kişi bunu dediğinde herhangi bir işleme gerek kalmaksızın bunun kabul edilmesi. Almanya’da bu böyle oluyor yani beyana tabi. İkinci yöntemde ise ki, bazı ülkelerde süreç bu şekilde işliyor. Bir komisyon kuruluyor ve vicdani reddinizde samimi olup olmamanıza bakılıyor. Bunu ispatlamanız isteniyor. Siz de tanıklarla ya da başka bir şekilde bu durumunu ispat ederseniz vicdani retçi olabiliyorsunuz.”
BUGÜN