Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kocasından dayak yiyen kadının, eşine hakaret etmesini ''fevren söylenmiş'' sözler olarak kabul etti ve boşanma davasında kadını eşit kusurlu görmedi.

Ahmet D., eşi Şeneser D. ile ''aralarında son 3 yıldır artarak devam eden şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, eşinin ev kadınlığının gereklerini yerine getirmediğini, hiçbir iş yapmadığını, 3 kez ayrıldıktan sonra tekrar birliktelik yaşadıklarını, ancak eşinin hareketlerinde bir değişiklik olmadığını ve bu nedenlerle evliliğin çekilmez bir hal aldığını'' iddia ederek Karşıyaka 1. Aile Mahkemesi'nde boşanma davası açtı.

Yapılan yargılama sonunda yerel mahkeme, tarafların boşanmalarına, Şeneser D'ye ''tedbir ve yoksulluk nafakası bağlanması'' talebinin reddine ve kadına 5 bin YTL manevi, 2 bin YTL maddi tazminat ödenmesine karar verdi.

EŞİT KUSURLU SAYMADI
Davacı Ahmet D'nin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. ''Boşanmaya neden olan olaylarda eşine ağır hakaretlerde bulunan davalı kadını eşit kusurlu'' sayan Daire, bu nedenle davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini yasalara aykırı buldu.

Kurulun kararında, ''eşinin rızasını almadan annesini devamlı oturmak kaydıyla eve getirmek isteyen ve eşini dövüp 5 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralayan, ev eşyalarını parçalayan davacı eşe karşı daha güçsüz olan davalı kadının söylemiş olduğu sözler fevren söylenmiş olup, bu sözler nedeniyle kadının eşit kusurlu kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat koşulları oluşmuştur'' denildi.