Hakkındaki iddiaları yalanlayan Akman şunları söyledi:

"Kuryelik ile suçlandığım iddiası son zamanlarda birkaç kez basına yansıdı... Bu yazılanlar itirafçı sanık olarak yargılanan şahsın iddialarından başka bir şey değildir. Hiçbir somut delile dayanmayan bu iddia Alman makamlarınca da ciddiye alınmamıştır. Hakkımda soruşturma açılmamıştır. Hakkımda bu suçla açılmış bir dava yoktur. Alman makamlarınca hakkımda iletilen bir talep de yoktur. Bu iddaları manşetlere taşımak medya etiğine yakışmaz. RTÜK Başkanı seçildiğimden bu yana yurdışında ve yurtiçinde hiçbir ticari işim yoktur. Hakkımı savunmak için gerekli yasal yollara başvuracağım... Buidialar görevimizi şimdiye dek olduğu gibi tarafsız ve bağımsız şekilde icra etmemizi engellemeyecektir.

RTÜK Başkanı bir gazetecinin "Sayın Akman hakkınızdaki bu ididalar, Alman savcılarının hazırladığı iddianamede yer alıyor. İddianameye girmiş bir konunun basında yer alması tuhaf bir durum mu?" sorusu üzerine Ergenekon örneğine sarıldı.

Akman, " Herhangi bir iddianamade bir ismin zikredilmiş olması onun suçlu olduğu anlamı gelmez.
Türkiye şimdilerde çok büyük bir davayı, Ergenekon'u takip ediyor. Ergenekon iddianamesinde binlerce insanın ismi geçiyor. Bu isimler suçlulukları kabul edilmedikçe suçlu ilan edilemez. Bu davada, gerek savcı ve hakimlerin tarafından ciddi bir iddia olarak görülseydi hakkımda zaten bir soruşturma açılırdı, ya da ifademe başvurulurdu. Ergenekon örneği bunun en canlı bir örneğidir. Bana, Ergenekon sanıklarına gösterilen saygının onda birinin gösterilmesini beklerdim!" dedi.

Almanya'daki Deniz Feneri davasının dünkü duruşmasında ifade veren Deniz Feneri Muhasebecisi Firdevsi Ermiş, Almanya'da yoksullara yardım amacıyla toplanan binlerce Eouro'nun Weiss (Beyaz) GmbH'den Türkiye'deki Beyaz Holdgin'e transfer edildiğini açıklamış, bu paraların şirket ortaklarından olan Zahit Akman'a elden teslim edildiğini iddia etmişti.