Başbakan Erdoğan, Valiler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, terör konusuna da değinen Erdoğan, 76 milyon vatandaşın da terörden etkilendiğini, verilen mücadelenin neticesinin alınacağını kaydetti ve güvenlik güçlerine şükranlarını ifade etti. Erdoğan, “Sınırda, kırsalda, denizde, şehir içinde her yerde verilen bu mücadelenin birbirine koordine olması, evveallah bizim başarılarımızı tetikleyecektir” dedi.
Terörün makro bir sorun olarak Türkiye’nin karşısına çıktığını, mikro sorunların çözülmesinin de önünde engel olduğunu, yoksulluğun, göçün ve altyapı eksikliğinin gerekçesinin terör olduğunu belirten Erdoğan, “Terör etki gösterdiği illerde ilerlemenin, kalkınmanın önünde yegâne engel oldu” dedi.
-“GAZETELERLE AMEL ETMEYİN”-
Terörle mücadeleyi tek boyutlu düşünmediklerini anlatan Erdoğan, yöntemlerinin zaman zaman eleştirildiğini ve etkisiz gösterilmeye ve engellenmeye çalışıldığını ifade ederek, kendilerinin süreçte yılgınlık göstermediğini belirtti. Türkiye’nin şu anda hem güçlü hem kararlı hem de her boyutuyla haklı konumda olduğunu ifade eden Erdoğan, terörün yoksulluğu, asimilasyonu bir bahane olarak kullanamayacağını belirtti ve “Çünkü ret, inkâr ve asimilasyon politikaları iktidarımızla ayaklarımız altında çiğnenir duruma gelmiştir ve çiğnenmiştir” ifadelerini kullandı. Erdoğan Türkiye normalleştikçe terörün bahanelerinin ortadan kalktığını anlattı. Valilerin terörle mücadele alanında üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Yoksulluğa karşı sizlere devrettiğimiz imkânları, gönderdiğimiz imkanları, en ücra mezraya kadar sizler ulaştırmalısınız. Acaba şu gazeteler ne yazmış, ne yazar, gazetelerle amel etmeyin. Siz halkımızla yatın, halkımızla kalkın. Onarın yazdıkları çizdikleri, ekranlarda gösterdikleri… He zaman söylüyorum, abdestinden şüphesiz olmayanın namazından şüphesi olmaz” dedi.
-“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞI” VURGUSU-
Basına yönelik eleştiriler yönelten Erdoğan, “Bazen bakarsınız bir televizyon ekranında ayakkabısı olmayan çocuklar deyip onlar hemen gösterirler: Sanki Türkiye’de bütün çocuklar ayakkabısız dolaşıyor. Eline diline dursun ya…” ifadelerini kullandı. Moral değerlerin önemine dikkat çeken Erdoğan, terör etkisinde olmayan illerin farkının ortada olduğunu belirtti. Milli birlik konusuna da konuşmasına yer veren Erdoğan, “Grup konuşmamda millet kavramının içerisinde nelerin olduğunu ifade ettim. Millet kavramının içerisinde tüm etnik unsurlar var. Onun için de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilincini hepimizin kavraması ve bu millet kavramı içerisinde hepimizin ısrarla yer almamız gerektiğini bir defa anlamamız lazım” dedi.
-“TERÖRLE MÜCADELEDE UMUDU HER İMKÂNLA ÇOĞALTMALIYIZ”-
Terörle mücadelede en ufak bir taviz verilmeyeceğini tekrarlayan Erdoğan, “Asayiş, güvenlik noktasında hassasiyeti, teyakkuzu asla elden bırakmayacağız. Ama aynı derecede, demokratikleşmeden, yatırımlardan, hukuktan da taviz vermeyeceğiz, milletimizle yürümeye, bu meseleyi milletimizle çözmeye de devam edeceğiz” diye konuştu. Erdoğan terörle mücadele girilen son süreçte valilere de önemli görevler düştüğünü kaydederek, “Girdiğimiz bu süreçte, ki bu çözüm sürecidir, oluşan bu atmosferde valilerimiz çok büyük sorumluluk taşıyor. Hamdolsun vatandaşımız bu çözüm sürecinde atılan adımlara yapılanlara büyük bir umutla bakıyor ve teşvik ediyor, dualar ediyor. Öyleyse biz bu çalışmalarımızı daha da hızlandıracağız. Milletimizde oluşan bu umudu her imkânla çoğaltmak zorundayız” diye konuştu.
-VALİLERE 24 SAAT MESAİ-
Millete Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını ve olmayacağını hissettirmek durumunda olduklarını anlatan Erdoğan, “Bulunduğu yerde devletin yumruğunu temsil eden vali profili artık geride kalmıştır. Sizler bulunduğunuz ilde devletin güler yüzünü, şefkatli yüzünü, kucaklayan yüzünü temsil eden valiler olacak ve bu sayede milletin gönlünde yer edineceksiniz” dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaş valisine ulaşamıyor. Ulaşması lazım. Bana da ulaşması lazım. Ki biz belli ara istasyonlar koymamıza, kullanmamıza rağmen o istasyon bile aldığı sorunu bana ulaştırmıyor. Hâlbuki bana ulaştırması lazım, bana özetlemesi lazım ama yapmıyor. Şimdi biz bu iletişimi nasıl kuracağız? Şimdi diyelim ki bir başbakan olarak benim elim ayağım o ilde sizsiniz. Sizin de eliniz ayağınız ilçede kaymakam. Oradaki sorunlar size ulaşmalı. Siz aşamadığınız sorunları da bize ulaştırmalısınız. Bakanlarımız var, ilgili bakanlıklarla veya direkt benle. Her zaman söyledim. Dedim ki benim için 24 saat mesaidir. 24 saat beni arayabilirsiniz. Ama ben de 24 saat içerisinde sizi arayabilirim. Hatta ve hatta kaymakamı da ararım. Aradığım kaymakamlar vardır, onlar bilirler. Valilerim de vardır, onlar bilirler. Biz bu ilişkiyi kurduğumuz sürece başarı var. Biz iş işten geçtikten sonra birbirimize ulaşıyorsak bu ülkede bir şey olmaz. 24 saat mesaideyiz. Bizim için tatil matil diye bir şey de söz konusu değil. Biz tatilde bile mesaideyiz. Onun için başta şahsım olmak üzere bakan arkadaşlarım valilerim, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız bu süreci böyle tanımalı, böyle algılamalı.”
-“ÖĞRETMEN ALIP DA MAAŞ ÖDEYEMEZ HALE Mİ GELELİM?”-
Eğitimde hedefin 30 öğrencilik derslikler yapmak olduğunu ve derslik açıklarının kapatılması gerektiğini hatırlatan Erdoğan, “Tabii ardından öğretmen açığımızı da kapatmak. Bazıları tabii sürekli olarak efendim işte öğretmen noktasında bu kadar öğretmen var, niye bunlara ders verilmiyor veya bunlar niçin görevlendirilmiyor diyorlar. Onlara çok açık, net samimi şunu söylüyorum. Her şey bir plan, bir program içerisinde yürüyor. Siz bütçeniz neye elveriyorsa ona görevlendirme, atama yaparsınız. Eğer bütçeniz buna muktedir değilse, siz kalkıp ben hepsini alıp doldurayım buraya diyemezsiniz. Ondan sonra da yeni bir sorun başlar: Öğretmenlerin maaşları verilmiyor. Bizden öncekilerin yaşadığı gibi. Biz bunları yaşamak istemiyoruz. Biz milli bütçemizin yaklaşık yüzde 50’sini eğitime ayırıyoruz” dedi. Erdoğan, sağlıkta son dönem yaşanan gelişmelere ve atılan adımlara da değindi. (ANKA/SON)