DTP Diyarbakır Milletvekili Birdal, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, son dönemde trafik kazalarında birçok mevsimlik tarım işçisinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, özellikle Doğu ve Güneydoğu'dan Anadolu'nun çeşitli bölgelerine giden tarım işçilerinin trajedilerini yerinde incelemek üzere oluşturulan 3 milletvekili ekibinin çalışmalarını tamamladığını söyledi. Tarım işçilerinin trajedilerinin daha çalışacağı yere giderken başladığını anlatan Birdal, birçok yerde bu işçilerin illere girişinin o ilin yetkilileri tarafından engellendiğini ve olumsuz koşullarda çalışmak zorunda bırakıldıklarını ifade etti. Fındık işlerinde çalıştırılan bölge insanına, diğer illerden gelen işçilere göre daha az ücret verildiğini ileri süren Birdal, küçük yaşta çocukların çalıştırıldığını söyledi. 1 Ekim'de TBMM'nin açılışının ardından konuyu Meclis'e taşıyacaklarını kaydeden Birdal, bu konuda yasal düzenlemeden önce alınması gereken acil önlemler bulunduğunu ifade etti. Birdal, buna ilişkin olarak yerel yöneticiler ve mülki idare amirleriyle görüştüklerini, bazı yerel yöneticilerin gerekli duyarlılığı göstermediğini belirtti.

Birdal, açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir'in yaptığı açıklamalara ilişkin bir soru üzerine Birdal, Ankara'nın başta Diyarbakır olmak üzere bölge belediyelerine adil davranmadığını ve uluslararası birtakım kuruluşlardan alınan karşılıksız hibelerin Ankara'dan bölgeye gönderilmediğini ileri sürdü. Bölge halkının yerel hizmetleri belediyelerden beklediğine işaret eden Birdal, bu hizmetlerin karşılanabilmesinin gerek Ankara'nın desteklerine, gerekse uluslararası yardımların yolunun açılmasına bağlı olduğunu ifade etti. Birdal, "Diyarbakır'da bugünkü koşullarda iktidar nimetlerini arkasına alarak AK Parti seçimlere gitmiştir ve böyle bir sonuç almıştır" diye konuştu.

Birdal, Baydemir'in sözlerinin bir meydan okuma olarak ifade edildiğini dile getirerek şunları söyledi:
"Osman Baydemir en büyük barış savunucularındandır. Barışı olmazsa olmaz gören bir arkadaşımız. Belediye başkanlığı döneminde de bu barışçı tutumunu sürdürmüştür. Neden bir sözcük üzerinden yola çıkıp bir takım polemiklere gidiyoruz. Bunu bir meydan okuyuş olarak görmeliyiz. Sayın Başbakan'ın 'Diyarbakır'ı istiyorum, İzmir'i istiyorum, Tunceli'yi istiyorum, Çankaya'yı istiyorum' demesi demokratik çoğulcu bir sistem içinde şık mı olmuştur? Sayın Baydemir, Diyarbakır Belediye Başkanı olarak yardım kanallarının kesilmesine tepkisini ortaya koymaktadır. Osman Baydemir desteklenmelidir. Bu kanalların açılması için çaba gösterilmelidir. Adalet ve barış, insanların korkudan ve yoksulluktan kurtulmasına bağlıdır. Aç insanlarla nasıl barışı sağlayacaksınız. Tam tersine Osman Baydemir, bu söyledikleriyle bu kanalların açılmasını, halkının beklentilerine karşılık verilmesini ve sosyal adaletin sağlanmasını istiyor. Toplumun öyle bir ruh hali var ki, gerilimci, çatışmacı bir hale girdik. Bunu barışçıl da yorumlayabiliriz."