Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,3445
EURO
34,9538
IMKB
10.203,000
ALTIN
2.389,090
 
Hava Durumu ANKARA
11 / 16 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
DUVARLARI YIKIN..GÜNEŞ RUHUNUZA DOĞACAK…
 Deniz Özgür 10 Haziran 2011 Cuma  
Evin içinde dolanıp duruyorum. Duvarlar üstüne yürür ya bazen insanın tam olarak öyle bir ruh hali içinde. Geçen sonbaharın sonlarıydı sanırım. Hayatın çıkmaza girdiği anlar olur ya öyle zamanlardan bir an.. Aslında hayat değildir çıkmaza giren, insan girer sonra da o çıkmazı hayata yükler. Neyse işte böyle bir zaman. Ölmemek için öldürmeye çalışıyorum içimdeki duyguları.. Ölümü Aşk’tan yüceltmişim.. Aşk’ı kirletmemek için öldürüyorum ne varsa içimde.. Duvarlar üstüme yürüyor, ben duvarların üstüne.. Dört duvarın içinde sıkışmış bir sağa çarpıyorum bir sola.. Kitap okuyorum olmuyor, müzik açıyorum olmuyor, yorganı kafama çekiyorum karartıyorum her yeri olmuyor.. Ne çayın deminde tat var, ne kahvenin kokusunda.. Fala inanma falsız kalma derler.. Gitmişim bir falcı kadına sormuşum “ne olacak bacım halim?” Karşımdaki kadın gözlerime bakmış, kahve bahane.. Anlatıyor içimden geçenleri.. Kesin diyorum duru gözü açık bu bacının.. Neden diyor duvarlara takılıyorsun sen bu kadar? Gülüyorum ama hani ağlamamak için.. En çok neden korkuyorsun diyor? “Bir gün bir duvara bakarken öylece kalakalmaktan” diyorum. Bu defa da o gülüyor.. “Korkma kalmazsın, sadece duvarların aslında olmadığını anlarsın”.. Tamam diyorum içimden delirmek böyle bişey sanırım. Ben delirmekten korkuyorum bacım çoktan delirmiş.. Duvarlara çarparken bacımın sözleri aklımda.. Bir yandan da içimde bir yakarış.. “Bir işaret.. Bir çıkış. Ne yapmalıyım, ne yapabilirim”. Sizde yaşamışsınızdır eminim. Ortak bir kader ne de olsa yaşadığımız. Yani aynı şekilde olmasa bile farklı şekillerde yaşarız aynı duyguları.. Sizde kalmışsınızdır soluksuz, sizde delirsem demişsinizdir, sizde çıkışsız kalmışsınızdır.. Olmuştur, olmadı diyene “olur birgün” der gülerim. Neyse tam da böyle işte dolanırken duvarlara çarpa çarpa “Tanrım bir çıkış, bir işaret ne yapmalıyım, içime güneşi doldur, yağmuru üstüme yağdır, Tanrım yık duvarları üstüme yıkılmadan” derken.. Pencerede bir kumruda benle dolanıyor.. Ben öyle bencilce kendime dönüğüm ki ben dolanıyorum, kumru dolanıyor.. Aklım hala “ne yapacağının” derdinde.. “Ne yapsam, ne yapabilirim” ben dolanıyorum, kumru dolanıyor.. Pencerenin kenarında bakışıyoruz arada bir.. Soluk almak için cama yaklaşıyorum.. Boynunda siyah çiziği kolye gibi, suratı incecik özenle çizilmiş gibi.. Bir sağa yürüyor, bir sola.. Kendime benzetiyorum.. “Tanrım bir işaret” diye devam ediyorum bir sağa, bir sola.. Ve birden bir şimşek çakıyor kumrunun gözlerinden yüreğime.. Aç olduğunu anlıyorum. Kendimle o kadar meşgulüm ki kumrunun penceremde dolanışının nedenini bile çok sonra fark ediyorum. Pencerenin kanadını aralıyorum ve kumrudan hem özür diliyorum derdini anlamakta geciktiğim için, hem teşekkür ediyorum beni kendimle uğraşmaktan uyandırdığı için.. Kumru aynı dakika başlıyor yerdeki kırıntıları toplamaya ve hemen ardından kanatlanıp kayboluyor gözden.. Birkaç dakika sonra dönüyor yeniden.. Bu defa yalnız değil ama.. Yanında birkaç kumru daha.. birkaç güvercin geliyor sonra.. ve serçeler.. Pencereden izliyorum.. Bir kumru bile ne yapacağını biliyor, sen dolan dur ne yapabilirim diye daha kendime kızıyorum… Tanrı’nın gönderdiği işaretle kendime uyanıyorum. Kumru aç.. Penceremde benim açlığımı beslemek için dolanıyor.. Ben onu beslerken, o kanatlanıp besinini paylaşmaya davet çıkarıyor.. Güvecinler, serçeler, kumrular… penceremde şenlik var.. Ve işte o an duvarlar yıkılıyor.. Duvar yok.. Aslında duvar yok.. Tüm duvarlar insanın benliğinde.. ……. Gözlerinize perde çekebilirsiniz, Kalbinize surlar örebilirsiniz… Perdenin arkasında kendi bencilliğinize uyuyabilir, o surların içinde kendinizi korumak isterken korunmasız ölebilirsiniz.. Ya da bir kumru bile ne yapacağını bilirken… ne yapabileceğinizi sormaktan vazgeçip yapabileceklerinizi görebilirsiniz.. Yapılacak öyle çok şey var ki……. Bu sadece küçük bir örmek.. Hayatın anlamının küçük ayrıntılarda saklı olduğunu gösteren… ………… Perdelerinizi aralayın, Pencerelerinizi açın.. Duvarlarınızı yıkın….. …… Aslında duvar yok..! …….. Tüm duvarlar insanın egolarıyla sarmaladığı benliğinde.. Sevgiyle…….. 03.10.2008 [email protected]
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.