Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,4473
EURO
34,7421
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.437,530
 
Hava Durumu ANKARA
17 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Görülmemiş şeyler...
 SEZAİ BAYAR 17 Eylül 2014 Çarşamba  

AKP iktidarı döneminde şimdiye dek görülmemiş öylesine olaylar yaşanıyor ki, bunları günü

gününe yazabilseydim, kitaplaştırabilseydim, kara mizah dalında iddialı biri olabilirdim.

Kara mizaha yönelik örnekler öbek öbek.

Siyasi alanda örnekler çok.

Medya alanında daha çok..

Çok gerilere gitmeye gerek yok.

Son iki günde dikkat çekenlere bir göz atalım.

Hürriyet'ten Ahmet Hakan, “Çarşamba Sohbetleri” köşesine Yeni Şafak Gazetesi Ankara

Temsilcisi

Abdülkadir Selvi'yi konuk etti.

Gazeteci, bir başka gazeteciden bahsedebilir mi?

Tabii ki bahseder.

Onunla sohbet yaparak köşesine taşıyabilir mi?

Eğer işlediği konu güncel ve siyasi veya sosyal içerikliyse ve toplumu yakından ilgilendiriyorsa

neden olmasın.

Tabii konık edilecek gazetecide de bazı nitelikler olması şartıyla.

Eğer o gazeteci, emekli olmuş ama meslektan hala kopmamışsa...

Duayenlik sıfatını kazanmışsa...

Anılarını yazmışsa...

Uzman olduğu bir alanda, inanılır ve tarafsız görüşleri varsa...

Ve de kamu oyu nezdinde itibar sahibi bir yazarsa.

Bal gibi sohbeti hak etmiştir ve onunla yazılı ve görsel medyada her türlü sohbet yapılabilir.

Ama eğer gazeteci sıfatını taşıyan biri “taraf” ise.

Yani devamlı iktidardan yana, tek yönlü ve çala kalem birşeyler yazıyorsa.

Adı “Yalaka”ya çıkmışsa...

“Yandaş” yaftası yakıştırılmışsa.

“İliştirilmiş yazar” deniyorsa kendisine...

Hemen her gün köşesinde iktidara “temenna” çakıyorsa.

Kraldan fazla kralcı ise

Tarafsızlığını kaybetmişse.

Tabii duayenler yanında “yeni yetme” sayılabilecek düzeyde ise...

Bu arkadaşla sohbet filan yapılmaz.

Yapılmaz, çünkü söyledikleri hiç bir zaman gerçekleri yansıtmaz.

Yapılmaz, çünkü halka doğrular aktarılmamış olur.

Yapılmaz, çünkü söyledikleri inandırıcılıktan yoksundur.

Yapılmaz, çünkü papağanların kapasiteleri zorlanamaz.

Bu arkadaş bir de Cumhurbaşkanı veya Başbakandan daha ilerde “devlet bilgileri”ne sahipmiş gibi

haber olabilecek konularda ipuçlarına yönelik bazı şeyler söyleme cesaretini gösteriyorsa ve

hükümet tarafından sık sık “O kadar da değil” ikazlarını alan biriyse, neden sohbet edilip her

konuda bilgi sahibiymiş gibi konuşulsun ki.

Adam sohbetin bir yerinde mealen diyor ki İŞİD'in elindeki rehinelerimiz için:

“Musul Başkonsolos'u, Dışışleri Bakanlığı Müstaşarı Sinirlioğlu'nun ikazını ve sözünü

dinlememekle çok büyük yanlış yapmıştır. Çünkü kendisine derhal orayı terketme emri

verilmiştir”

Yani, Musul Başkonsolosu, Ankara'nın ikazlarına rağmen 49 kişiyi yanına alıp THY uçağı ile

Türkiye'ye geleceğine, Işid adlı teröristlere teslim(!) olmuştur.

Bir gazetecinin eğer varsa kesin bilgisi, belgesi ve duyumu, bunu yetkililerden teyid eder, yani

doğrulatır ve gider kendi gazetesinde şakır şakır yazar.

Hatta bu duyum manşete çekilir.

Türkiye'de yer yerinden oynar.

Eğer gazeteciyse.

Eğer doğru bilgilere sahipse.

Eğer “yalaka” değilse.

Çünkü bu haber çok önemlidir ve hangi ülkede olursa olsun hükümetleri sarsar.

.......

Evet “kara mizah” konusunda bir diğer örnek, seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile

ilgili.

Katar dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, parelelcilerin bankası olarak bilinen Asya

Bank konusunda BDDK'ya adeta tavsiyelerde (!) bulunuyor. Bu banka için gereğinin yapılması

konusunda imalı cümleler kullanıyor.

Hiçbir iktidar, hiç bir cumhurbaşkanı her hangi bir banka için böyle bir tavsiyede bulunmadı,

bulunamadı, hatta bu konuda en ufak eleştiri yapan bir hükümet çıkmış değil Cumhuriyet

döneminde.

BDDK ya bağımsızdır, ya değildir. Nokta.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, peşinden Türk ekonomisini eleştiren dünyaca ünlü kredi derecelendirme

kuruluşlarından ikisini (ki iki kuruluşa Türkiye para veriyor ve bizim ekonomimizi de izleyin ve

bize not verin diyor) karşısına almaktan kaçınmamış:

“Parasını biz veriyoruz, onlar yanlış bilgi aktarıyorlar. Ekonomimiz çok sağlam. Gerekirse onlarla

anlaşmayı feshederiz, bize rapor veremezler”

Ne kadar pratik bir yol değil mi?

“Ne kadar ekmek, o kadar köfte” tekerlemesine “cuk” oturan bir görüş bence...

Bitmedi, son zamanlarda Türkiye'yi hedef alan ABD menşeili gazetelerin eleştirilerine de sert

karşılık veren Erdoğan “ Türkiye ile ilgili olarak verdikleri haberlerin hiç biri doğru değil. Hep

yalan yazıyorlar. Bu asparagas haberlere inanmayın” mealli sözler sarfetti.

Vallahi brawwwo...

Hani “şaka gibi yanıt ” dememek için hiç bir neden yok..

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.