Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,5186
EURO
34,9291
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.431,340
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
KOLOMB'UN BAŞLATTIĞI ''ETNİK TEMİZLİK'' OPERASYONU
 ARİF NEŞET CANER 31 Ağustos 2012 Cuma  

Son dönemlerde Kolomb ile ilgili olarak çevrilen filmlerde, sık sık Kolomb'un gerçekte yerlilere çok insancıl yaklaştığı, vahşetin emrini dinlemeyen bazı adamlarınca gerçekleştirildiği izlenimi verilmektedir. Ancak, gerçekler bu pembe tablodan çok farklıdır.
Kolomb Amerika'yı keşfettiğinde 30 milyon Kızılderili yaşıyordu. Şimdi 2 milyonluk kayıp bir ırk oldular. Kolomb, asırlar sonraki soydaşlarının "en iyi Filistinli ölü Filistinli'dir" şekline dönüştüreceği sözünü uygulamaya koymuş, "en iyi yerli ölü yerlidir" teorisini geliştirmiştir. O da, yine asırlar sonraki soydaşlarının Filistinlilere yapacağı gibi yerlileri insan olarak görmüyordu. Attali, "adanın huzurlu yerlilerinden bazıları onları karşılamaya gelmişlerdir. Colombus onları insan olarak kabul etmemektedir" diyor. Katliam, Kristof Kolomb'la başladı.
Kolomb keşfettiği yerlerde İspanyol kolonileri oluşturmaya hız verdi. Yerlileri köleleştirdi. Vergilendirilen yerlileri İspanya'ya altın ödemekle yükümlü kıldı. Hükümdarların izniyle yetki alanı içindeki ticari işlemlerden yüzde on pay alıyordu. Kolomb ayrıca köle ticaretini de ilk başlatan kişiydi...

Kolomb'un yerlilere uyguladığı baskı ve sömürü politikası, onun açtığı yolda ilerleyen "conquistador" lar tarafından devam ettirildi. Bu İspanyol "fatih"leri, yerlileri köleleştirme ve mallarına el koyma politikasını sürdürdüler. En çok aradıkları şey ise altındı. Yerlileri yola getirmek için şiddet kullanıyorlardı. Bu dünyanın şahit olduğu ilk büyük "sömürgeleştirme" hareketiydi.
Kolomb, Yeni Dünya'yı yahudilere güç kazandırmak, oranın zenginliklerini yahudilerin eline vermek için ele geçirmişti. Kolomb'un hedefine ulaştığının en büyük göstergesi ise, sömürgeci conquistadorlar arasında çok sayıda yahudinin bulunmasıdır.
Conquistadorların uyguladığı katliam ise inanılmaz boyuttaydı.
Örneğin, Kolomb geldiğinde nüfusu 200 bin olan bir adada, 20 yıl geçmeden sadece 50 bin, 1540'da sadece bin kişi kalmıştı. Conquistadorlar'ın en ünlüsü olan Cortes, 1519 Şubat’ında 700 adamla Meksika'ya ayakbastı. Meksika'nın toplam Kızılderili nüfusu Cortes'in giriş yılındaki 25 milyondan, 1605'te 1 milyona indi. Toplam olarak conquistadorlar, yarım yüzyıllık bir süre içinde 75 milyon Kızılderili’yi yok etmiş, yerlerine sadece 240 bin İspanyol yerleştirmişlerdi. Avrupa'da toplam 100 milyon civarında insanın yaşadığı o yıllarda, Amerika nüfusu 60 ile 80 milyon arasındaydı. Bu nüfusun % 80'i (yani yaklaşık 60 milyon insan) bir kaç on yıl içerisinde yok edildi. Sadece Hispaniola adasında 1492'de 7-8 milyon kişi yaşıyorken, 1496'da 4 milyon, 1570 yılında ise yalnızca 125 kişi kaldı.
Tarihçi C. Wells'in verdiği rakamlara göre, Kolomb'un kıtaya ayak basmasından sonra bir yüzyıldan az bir süre içinde 95 milyon yerli sömürgeciler tarafından katledildi.

Bu boşluk yeni bir drama yol açacak, sonraki dört yüzyıl boyunca, Afrika'dan katledilen yerlilerin yerini doldurmak üzere Amerika'ya 13 milyon siyah köle taşınacaktı. Bu işin önderliğini de yahudiler yapacaktı. Yeni Dünya etnik olarak "temizlenirken", beyaz adam bu bakir topraklara akın ediyordu. Söz konusu beyazların içinde, Kolomb'un yola çıkış amacına uygun olarak, çok sayıda da yahudi vardı.

Yeni dünyada İbrani kolonileri

Kabalacı Kolomb'un, yola, Mesih Planı'na uygun olarak, "yahudiler için iyi bir yer" bulma amacıyla çıktığı belliydi. Kolomb, amacına ulaştı ve gerçekten de yahudiler için "iyi yerler" buldu. Avrupalı yahudiler, Yeni Dünya'da oluşan sayısız koloniye akın ettiler. İşin önemli yanı, bu bölgelerin ekonomisini, hiç abartmasız, neredeyse ele geçirmeleri ve Amerika kıtasının sömürülmesinde başı çekmeleriydi.
Yahudi tarihçi M. Kayserling şöyle der:
"Yahudilerin İspanya'daki tarihleri sona erdiği anda, Amerika'daki tarihleri başladı. Engizisyon, İber Yarımadasındaki İbraniler'in sonu olurken, batı yarıküredeki kıtada onların başlangıcı oldu."
Amerika'nın batılılar tarafından ilk sömürgeleştirilen bölgeleri güney kısımlarıydı. Altın ve sömürülecek hammadde bulma hırsıyla dolu Portekizliler ve İspanyollar tarafından başlatılan bu soygun stratejisi nedeniyle kıtanın bu bölümü Latin Amerika adını alacaktı. İşin ilginç tarafı, bu sömürgeci "Latin"lerin arasındaki yahudilerin dev bir role sahip olmasıydı.
Encyclopaedia Judaica şöyle yazıyor:

“Amerikan toprağına ayak basan ilk Avrupalı, Kolomb ile birlikte yola çıkmış olan bir yahudi dönmesiydi: Luis de Torres. Torres, Kolomb'la birlikte denize açılmadan bir gün önce vaftiz olup Hıristiyanlığı kabul etmişti. Portekiz ve İspanyol marranoları (yahudi dönmeleri) yeni kıtanın potansiyelini hemen fark ettiler. Bu yeni kıtaya yerleşenlerin başında da onlar geliyordu. Bazıları Meksika'yı fetheden Cortes ve onun askerleri olan 'conquistadores'lara eşlik etti... Yeni Dünya'ya yerleşen marranolar oldukça etkin bir konuma geldiler. Kıtanın Avrupa'yla olan ithalat-ihracat ilişkisini onlar kontrol ediyordu. Kendi aralarında gizli bir dini örgütlenme kurdular. Ayrıca Avrupa'daki dindaşlarıyla da yakın ilişki içindeydiler.”

Yahudi tarihçi Eli Barnavi ise şöyle yazar:

“Yeni bir kıtanın keşfedilmiş olduğu haberi yayılmıştı. Ve bu haberle Amerika'ya ilk yerleşenlerin başında İspanya ve Portekiz yahudileri geliyordu. Söz konusu yahudiler, Yeni Dünya'da hem daha geniş ticaret olanakları, hem de Engizisyon tehlikesinden uzak olarak, yahudiliklerini rahatça yaşayabilecekleri bir yer bulacaklardı... Peru bölgesindeki İspanyol kolonisinde önemli bir yahudi cemaati oluştu. Bu cemaat, koloninin ticaretinde hâkim konuma geldi. Büyük bir güç ve etkiye sahip olmalarına rağmen, bu yahudiler, yahudiliklerini açıkça belli etmediler. Brezilya'yı keşfeden Pedro Alvares Cabral'ın yanında yahudiler vardı. Meksika, Peru ve Fiji'yi kolonileştiren conquistadorların arasında da çok sayıda yahudi bulunuyordu... Avrupa'daki Engizisyon'dan ve baskı politikalarından kaçan çok sayı da yahudi, legal ya da illegal yollardan, Yeni Dünya'ya yerleşti... Yahudiler Brezilya'daki şeker endüstrisinin gelişmesinde çok önemli rol oynadılar. Ayrıca koloniden dışarı kereste ihracı da onların elindeydi... Hollanda'nın sömürgesi olduğu dönemde, Brezilya'nın başkenti Recife'de İspanyol yahudilerinin oluşturduğu büyük bir cemaat vardı. Koloni daha sonra Portekizlilerin eline geçtiğinde, Yahudilerin önemli bir kısmı,—daha sonra New York adını alacak olan—New Amsterdam'a gittiler.”

Kısacası, Yeni Dünya'nın ilk sömürülmeye başlanan güney bölümü, Kolomb'un ve Kabalacı dostlarının yaptığı hesaplara uygun olarak, yahudiler için "iyi bir yer" ve yeni zenginliklerin kaynağı oldu. Kıtanın kuzeyi ise asıl önemli olan ve Mesih Planı açısından kilit bir konum taşıyan yer orasıydı.

Ve İspanya sürgünü, yahudileri yalnızca “Yeni Dünya’ya değil, "dünyanın dört bir yanına" dağıtmak için yapılmıştı.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.