Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, “milli iradeye hırsızlık yapıldığı” yolunda genel bir kanı var. Günler geçmesine rağmen Ankara’da seçimi kimin kazandığı belli değil. CHP’nin elindeki ıslak imzalı tutanaklardaki oy sayılarıyla, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) gönderilen aynı sandıklara ilişkin tutanaklardaki sayılar birbirini tutmuyor.

Bu nasıl bir seçim? Elektrikler kesiliyor, sayımlar yapılamıyor, oy torbalarının değiştirildiği iddiaları gündemden düşmüyor, tutanaklarda birbirinden farklı sonuçlar yer alıyor. Dün belirttiğim gibi CHP, Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimiyle ilgili sandık sandık itiraz dilekçelerini, gerekçeleriyle birlikte dün saat 15.00’te ilçe seçim kuruluna bildirdi. Şimdi gergin bir bekleyiş sürüyor.

AKP’li Melih Gökçek her ne kadar “seçimi ben kazandım” dese de, içinin rahat olmadığını herkes biliyor. Çünkü, kazandığını iddia ettiği seçimin, itirazların değerlendirilmesinden sonra her an elinden gidebileceğini de göz ardı etmiyor.

20 belediyenin 20’si AKP’nin oldu
AKP, “bütünşehir” olarak bilinen yani il sınırı içindeki bütün seçmenlerin büyükşehir belediye başkanı için oy kullanmalarını düzenleyen sistemle, CHP’nin elindeki büyükşehirleri almayı hedefledi. Ordu’da hem büyükşehir, hem de 19 belediyenin tamamının AKP tarafından alınması inanılır gibi değil… CHP, bu Ordulu’ya ne kötülük yapmış böyle? Oktay Ekşi’nin memleketi Mesudiye’ye, Fatsa’ya, Gürgentepe’ye ne oldu böyle? Tüm ilçelerin birden AKP’li olmasının bir açıklaması olmalı…

Seçimi kaybeden Ordu’nun CHP’li Belediye Başkanı Seyit Torun, CHP için “acı tablo”ya ancak şu açıklamayı getirebildi:

“Çalıştık, çabaladık ama sonuçta seçimi kaybettik. Bunun daha ötesi yok. Halk böyle istedi. Ama niçin böyle istediğinin cevabını ne ben, ne de siyasette bizden deneyimli olanlar da bulmuş değil. Kamuoyu yoklamalarını da biliyorum. O yüzden bu farkı açıklayacak mantıklı bir şey de yok. Herkes şokta. Kimse ne olduğunu bilemiyor. Yerel seçim, genel seçim havasına büründürüldü. Ortaya çıkan ses kayıtlarının kırsalda etkisi olmadığı gibi Başbakan’ı sahiplenme refleksini geliştirdi. Adaylar kendisini, projelerini hiç anlatmadı. Tek söyledikleri ‘Başbakanı yedirmeyelim’ oldu. Başbakan iki kez Ordu’ya geldi. Yani, rakibimiz Başbakandı. Kaybetmemiz asla mümkün olmayan Gürgentepe’yi bile kaybettik. Eğer, ‘bütünşehir’ uygulaması olmasaydı, Ordu’da seçimi yine biz kazınıyorduk. İlçe örgütlerimizin zayıf olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Sonuçta, biri büyükşehir olmak üzere 20 belediyenin tamamını kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.”

Akaydın: Mücadeleye devam
Antalya Büyükşehir Belediyesi yeniden AKP’ye geçti. Seçimi kaybeden CHP Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Mustfa Akaydın’a seçim sonuçlarını sorduğumda “Ben gayet mutluyum” dedi. Ardından da “İki üzüntüm var. Atatürk’e olan borcumu ihmal etme, belediye ailesinin taciz edileceğine ilişkin endişelerim” diyor.

Seçimin neden kaybedildiği yolunda “Bazı şeyleri içinde tutacağını”, bazılarını da partinin basına kapalı toplantısında dile getireceğini belirtiyor. Yenilgiye rağmen seçimde “başarıları” da olduğunu ifade ediyor ve şunları ekliyor:

“3 yıl önce AKP’den geriye düşmüştük. Üç yıl öncesine göre oylarımızda yeniden artış oldu. Kırsal kesimde AKP güçlü. Hiç anlayamadığım bir şey ise 2/B yasası mağduru olan köylünün, AKP’ye büyük tepkisi olmasına rağmen, onlar için nasıl oy kullandığıdır. Açıkçası bunu anlayamadım. Bunun nedenini kimse anlamış değil.”

Mustafa Akaydın’ın seçim yenilgisini CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan “Antalya’da kibir, şişkin ego, ‘ben bilirimci tavır’ ve Deniz’in (Baykal’ı kast ediyor) yok sayılmasıdır” diye açıklıyor. Sapan’ın bu iddiaları için Akaydın, “Cevap vermeye bile gerek görmüyorum. Ona partililer gereken cevabı verin” demekle yetiniyor.

Akaydın, siyasette “mücadeleye devam” diyor. Bunu “koltuk merakından” değil, ideolojisi için, Atatürk devrimlerinin yerleşmesi için olduğunu, çocuklarımız ve torunlarımız için herkesin sorumluluğu bulunduğunu kaydediyor. Akaydın’a seçim sonuçlarını sorduğumda “AKP bu kadar yolsuzluğun altından başarıyla kalkmıştır. Bunun için başbakanı kutlamak lazım” diyor.

Mersin de CHP’den gitti
Mersin’in CHP’li Belediye Başkanı Macit Özcan, tanıtımını iyi yapamıyordu ama Mersin için çok şeyler yaptı. Nitekim seçimde de büyükşehir sınırları içindeki seçmenin oyunu aldı ve 45 bin de fark attı. Ancak “bütünşehir”e gelince, Macit Özcan istediği oyu alamadı.

Şu bir kez daha görüldü ki, CHP kırsal kesimden oy alamıyor. Nitekim, Mersin’in 508 köyünden de benzer tablo çıktı. Sonuçta, Mersin’de bir belediyeyi AKP, birisini BDP’den Milletvekili Ahmet Türk’ün yeğeni, 3 belediyeyi CHP, 8’ini de MHP elde etti. Macit Özcan’a yenilginin nedenini sorduğumda, “Yanlışlar oldu. Seçimi kaybettik. Bunun değişik nedenleri var. Şimdi bir şok yaşıyoruz” demekle yetiniyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerle ilgili itirazlarla yakından ilgileniyor ve sonuçların alınmasından sonra “neden kaybettik, neden kazanamadık” araştırması başlatacağını öğreniyorum