Yazıcıoğlu, TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, sınır ötesi operasyonun tek seçenek olmadığını belirterek, terörle mücadelenin, çok yönlü eylem ve kararlığı gerektirdiğini bildirdi. Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
"Öncelikle terörle mücadelenin, özel bir hukuk çerçevesinde yapılması gerekir. Yetki ve gücünü hukuktan alan özel güvenlik birimleri kurulmalıdır. Bu birimler, sağlam istihbarat bilgilerini değerlendirerek; takip, tespit ve enterne etme yetkisine sahip olmalıdır. Yurt içinde olduğu kadar, yurt dışında da yetkisi olmalıdır."
Uzun zamandan beri Genelkurmayın sınır ötesi operasyon için yetki istediğini, ancak bunun bir türlü gerçekleştirilmediğini ifade eden Yazıcıoğlu, bu durumun, "yetkiyi iktidardan alamadığı imajı" yarattığını, bunun da terörle mücadelede zafiyet yarattığını kaydetti. Yazıcıoğlu, "Bu zafiyetin giderilmesi için operasyona ihtiyaç vardır. Bu operasyon sadece Irak'ın kuzeyine değil, teröre lojistik destek sağlayan, para veren ve devletlerinde terör kampları kurduranlar için de değerlendirilmelidir. Mücadele, terör örgütleriyle olduğu kadar
arkasındakilerle de yapılmalıdır" dedi.
Yabancı sermayenin, Türkiye'yi borsa, faiz ve kur kıskacı altında tuttuğunu ileri süren BBP Lideri Yazıcıoğlu, borsanın yüzde 72'sini elinde bulunduran yabancı sermayenin, bunu bir güç olarak kullandığını belirtti. Düşük kur, yüksek faizin ihracatın önünü tıkadığını, buna rağmen ithalatı artırdığına dikkati çeken Yazıcıoğlu, "Borsanın yüzde 72'sini elinde bulunduran yabancı sermaye, 15 şehide rağmen iktidar politikalarına prim yaptırıyor. Yabancı sermaye, istediği siyasal gelişmeleri elde etmek için borsa, faiz ve kur silahını devreye
sokmaktadır. Bu sermaye, Türkiye'yi kriz tehdidiyle yönetmektedir" dedi.
Yazıcıoğlu, borsadaki iniş çıkışın, faiz ve kur politikalarının, Türkiye'yi kuşatma hareketi olduğunu savundu. Yazıcıoğlu, "Uluslar arası arenanın politikalarını uyguladığı sürece, Ortadoğu ve bölgesel sorunlar karşısında milli menfaatlerimiz küresel güçlerin çıkarları doğrultusunda olduğu sürece, borsa aracılığıyla iyimserlik sergilenmekte; milli
çıkarlarımıza uygun bir duruş ortaya konduğunda ise manipülasyon aracı olarak kullanılmaktadır" diye konuştu.