Genel Kurul'da yapılanın bir seçim değil 'atama' olduğunu, parlamentonun 'parti devleti oluşturulması' için kılıf olarak kullanıldığını da savunan Vural "Milli irade diyenlerin, milli iradeyi dikkate almadıklarını göstermesi bakımından dünkü seçim ibret vericidir. Başbakan tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine doğrudan atama yapılmıştır. 276'yı bile bulamayanlar, bir partinin iç odalarında tespit edilerek gönderilmiş bir kimseyi Meclis'e onaylattılar. AKP içindeki politbüro tarafından gönderilen bir isim milletvekilleri tarafından onaylanmıştır" dedi.

"Korsan oylama yaptılar"

Milletvekillerinin, üyeliğe seçilen Hicabi Dursun'u tanımadığını ifade eden Vural, dünkü oturumun tutanaklarını gösterdi. Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener kürsüden indikten sonra Meclis Başkanvekili Nevzat Pakdil'in kürsüye oturduğunu, ilk iki oylamada salt çoğunluk bulunamamasına rağmen üçüncü oylamayı yaptırdığını kaydeden Vural "Üçüncü oylama hukuk dışı bir oylamadır. Başkanlık Divanı, zoraki, dayatmayla, anayasa yer almadığı halde üçüncü, korsan bir oylama yaptı. Böyle bir garabet olabilir mi" diye konuştu. Adayların isimlerinin yer aldığı pusulaları da gösteren Vural, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Hicabi Dursun'un isminin, iki adaylı iki ayrı pusulada yer aldığını belirterek, "Aslında bu oylama önceden bitmiş, demek ki bu adaylarla ilgili siyasi iradeyle Meclis başkanlığı arasında bir görüşme olmuş. Öğrenci sınıf başkanı seçilirken bile kendini tanıtıyor. Burada milli irade oyunu oynuyoruz. Keyfi bir yönetim, parlamentoda bile zorbalık" diye konuştu. 

"Nevzat Pakdil'e sorun: O kürsüye niye oturdu?"

Yargının siyasal iradeye bağımlı hale getirildiğini, Başbakan Erdoğan'ı, bakanları yargılayacak Anayasa Mahkemesi'nin üyeliğine yine AKP tarafından atama yapıldığını öne süren Vural, dünkü seçimlerde oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener'in kürsüyü terk etmesiyle ilgili bir soruya ise "Kendisi rahatsızlık duymuştur. Doğal görmek lazım. Bu sürecin bir oyun olmasından rahatsızlık duymuştur" dedi. Vural "Akşener'in kürsüyü terk etmemesi, korsan dediğiniz oylamayı engelleyebilir miydi" şeklindeki bir soruya ise, "Sayın Akşener bu tavrıyla, sağlıklı bir seçim yapılmadığını ortaya koydu. Asıl Nevzat Pakdil'e sormak lazım, niye oturdunuz, seçim yarın yapılsa ne olurdu diye. Sayın Akşener'in kürsüden inmemesinin bu oylamayı engellememesi mümkün değildi, Pakdil'e sorun, bir Meclis başkanvekilinin rahatsız olduğu bir oylama için neden kürsüye oturdu.Bunlar kendi parti disiplin kuruluna atar gibi Anayasa Mahkemesi'ne adam atıyorlar" karşılığını verdi.

"Yayın dilinin Türkçe olması gerekir"

Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Samsunspor-Adanaspor maçının TRT Şeş'te yayınlanmasına itirazı üzerine TRT'nin maç yayınını başka bir kanala almasıyla ilgili bir soru üzerine "Yayınlarla ilgili her şeyin objektif olarak belirlenmesi lazım. TRT hangi yayını nerede yapacağını bilmiyor mu, bu kadar şaşkın mı? TRT'nin yayın anlayışını sorgulaması lazım. Kulüplerin değerlendirmesini siyasi parti olarak değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Ancak TRT'nin yaptığı ayrımcılığın toplumda nasıl yankılandığını görmek lazım. Spor gibi bir konuda herkesin izleyeceği bir yerden yayın yapmak doğru olur.Belki Samsunspor'un taraftarı izleyemeyecektir TRT Şeş'ten, dilini anlamayacaktır, onun için böyle bir itirazda bulunmuştur. Yayın dilimizin Türkçe olması gerekir görüşümüzün ne kadar haklı olduğunu, bu durum ortaya koyuyor" diye konuştu. 

"Tren bir yürüsün bakalım"

Vural, AKP'nin, faili meçhullerin araştırılması için Meclis gündeminde bekleyen Araştırma önergesini gündeme alacağı konusundaki bir soruya ise "Bunların biri vagon öbürü lokomotif oluyor ama tren yürümüyor. Tren bir yürüsün bakalım önce. MHP olarak hiçbir konuda faili meçhul kalmasın istiyoruz ancak atılmayan bir adımın üzerinden siyasi değerlendirme yapmak zor. Başörtüsü konusunda daha önce adım attık AKP bizi yarı yolda bıraktı" karşılığını verdi. 

"Başörütüsü ateş topu değil"

Başörtüsüylü ilgili bir soruya da Vural "Üniversitelerde serbest olması için hukuki adım atacaklardır, onu bekleyelim. Gelin hep birlikte MHP'nin çözüm önerisine yaklaşın, görünen o ki yaklaşıyorlar. Ama top gibi oynuyorlar kim kimin kalesine gol atacak diye. Başörtüsü konusunda neye gerek yok neye var, aranızda anlaşın. Ancak sürekli birbirlerine pas atıyorlar, biz tutmaya hazırız, ateştopu değil bu. Bunları yalan makinesine bağlasak daha iyi bir çözüm olabilir. Dipsiz kuyu haline dönüştürmesinler, millet su içsin" diye konuştu.ANKA