Arınç, Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Tedavi Merkezi'nin (AMATEM) açılışında, AMATEM'lerin Türkiye'de 22 ilde hizmet verdiğini, Bursa'daki merkezin de bir süre önce hizmete başladığını, bugün resmi açılışını yaptıklarını söyledi.
Bu konuda konuşurken birkaç noktaya dikkat çekmek istediğini ifade eden Arınç, şöyle dedi:
''Alkol, madde bağımlılığı, alkolizm, uyuşturucu ve benzeri birtakım maddelerin kullanılması, aslında büyük bir felakettir. İnsanlara en zarar verici, hem kendi içinde çökerten hem de toplumda, ailesinde, çevresinde, adeta onlardan tecrit eden çok ciddi bir konuyla karşı karşıyayız. Anayasanın 2 maddesi var. Pek çok maddeleri için de hepimizin dikkat etmesi gereken bir konu. Birisi, ailenin korunması hükmüdür. Anayasayı ciddiye alan insanlar için söylüyorum: Bu ailenin korunması, aile bütünlüğü, birliği, beraberliği meydana getiren fertler ve çocuklar olmak üzere mutlaka hükümetlerin de bütün kurum ve kuruluşların da dikkat etmesi gereken bir husus.''
İkinci maddenin ise ''gençliğin korunması'' olduğunu vurgulayan Arınç, ''Gençliği, alkolizmden, uyuşturucudan, zararlı maddelerden korumak, gençlerimizi ileri noktalara yetiştirecek hale getirmek anayasanın hepimize emrettiği bir hükümdür'' dedi.
''ALKOLE HER UZANAN EL ULAŞAMAMALI''
Arınç, anayasayı dikkate almak ve uygulamakla yükümlü olan herkesin, gençliğin korunmasıyla ailenin korunması konularında çok hassas olması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Türkiye'de bir kısım çevreler, çağdaşlık adına içkiyi, çok güzel bir şey olarak gösteriyorlar. Elbette insan alkol alabilir. Buna karşı değiliz. Tercihini bu noktada yapmış bir insanın, alkol alması da bunu belli bir ölçüde tutması da kendi kararıdır. Ancak alkolizme giden yolda, mutlaka önleyici tedbirler almalıyız. İşte o küçücük bir çevre, 'her yerde satılsın, herkese serbest olsun, herkes elini uzattığı yerde içkiyi bulabilsin' düşüncesinde. Devlet buna karşı anayasanın o iki maddesini gözetmek zorundadır. Alkole her uzanan el, ulaşamamalı, her yerde satılmamalıdır. Bütün çağdaş ülkelerde de en azından 18 yaş, 21 yaş altına alkollü içki satışı mümkün değildir. Dolayısıyla yetişkinlerin alkolü kullanmaları konusunda bir ruhsat, bir cevaz olabilir. Ama genç yaşta alkolle tanışmak ki, Türkiye için büyük bir felakettir, çok kolay olmamalı. İşte bazı düzenlemeler yapılınca, ortalıkta gürültü çıkaran belli bir çevre var; 'eyvah bunlar 4. Murad kesildiler, şu oldu bu oldu'. Çok yanlış bir şey.''
''ÖYLESİNE SEFİL BABALAR VAR Kİ...''
Bülent Arınç, batı ülkelerinde, çağdaş ülkelerde, tüm ülkelerde yöneticilerin, çok genç yaştaki insanların alkolizme alışmaması, o yola girerken uyarılması, bazı zorluklar çıkarılması konusunda hem fikir olduğunu belirterek, ''Bu sadece bizim ülkemizde olmuyor. Ama maalesef bunlardan korkan, çekinen bazı çevreler, bu gürültüler karşısında susmak zorunda kalabiliyorlar'' dedi.
Bu konuda sesini yükseltmiş bir insan olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:
''(Her şey alkolden ibaret değildir) dediğim için belki sizlerden bazılarınızın tebriklerini, dualarını aldım, ama yine 15-20 kişilik bir grup, bazı medya organlarını da kendilerine alet ederek, alabildikleri içkileri, sahilde kenar bir yerde içip güya beni protesto ettiler. Yani 'her şey alkolizmden ibaret değildir' sözümü, 15-20 kişinin garip bir şekilde istismar ettiğini veya beni eleştirdiğini gazetelerde okumuşsunuzdur. O insanlara, gelip bu yeri göstermemiz lazım. Arkadaşlar, çok dikkatli olalım. Türkiye'de alkolle tanışma yaşı 9'lara 10'lara indi. Öylesine garip, öylesine sefil babalar var ki, Türkiye'de, kendisi içerken çocuğuna da içirebiliyor. Çocuğunun içmesinden memnuniyet duyabiliyor. Bunlar hasta ruhlardır. Bunlar, akıllı ve sağlıklı kişilik değildir. Dolayısıyla yetişkinler için içkinin alınabilmesi nasıl çağdaş bir konu olarak görülüyorsa genç yaşta çocuklarımızın bununla tanışması o kadar büyük bir felakettir. Alkolle tanışma yaşı 9'lara 10'lara inmiştir. Maalesef uyuşturucuyla tanışma yaşı da 14-15'lere kadar gerilemiştir. Bunlar bir ülke için tehlike çanlarıdır.''AKŞAM