Tekin, ''Arınç'ın sözlerini dehşet içinde izledim. Bunlar, siyaset tarihimizin facia demeçlerinden biridir'' dedi.

Başbakan Yardımcısı koltuğunda oturan ve aynı zamanda 'hukukçu' kimliği de olan Arınç'ın, tahliye olan Mustafa Özbek için ''Kabadayılık yapmasın'' dediğini ifade eden Tekin, ''Acaba kimin sözlerinde kabadayılık var? Kim yargı ve polis teşkilatını avucunun içine alıp halka karşı kullanıyor? Kim kamu gücüyle kabadayılık yapıyor?'' diye konuştu.
Tekin, şunları kaydetti:
''Arınç'ın TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile Ergenekon davası sanığı Mustafa Özbek'e yönelik sözleri tehdit ve sindirmeye yöneliktir. Bu sözler kabul edilemez. Arınç, kendilerine biat etmeyenleri düşmanı gibi görüyor. Öyle laflar ediyorlar ki bizim üslubumuz da bozuluyor. Siyasetle kabadayılığın ne ilgisi var? Arınç, NTV'de yaptığı açıklamayla, AKP'nin bu davanın hem savcısı hem de hakimi olduğunu itiraf etmiştir. 22 ay cezaevinde tutulan ve ifadesi dahi alınmayan Mustafa Özbek'in tahliyesi sanki bir lütufmuş gibi anlatılıyor. Özbek, 22 ay cezaevinde yatmasına rağmen ifade dahi veremiyor. Hukukçu ve siyasetçi Arınç, bundan rahatsız olmuyor ama tahliye olanların konuşmasından rahatsızlık duyuyor.''

Arınç'ın, tahliye olan sanığa yönelik sözlerinin ''kaygı verici'' olduğunu savunan Tekin, ''Özbek'e, 'konuşma, konuşursan yeniden içeri aldırtırız' deniliyor. Aba altından sopa gösteriliyor. Muhaliflere, AKP yandaşı olmayanlara gözdağı veriliyor. Arınç bunu söylerken bir de örnek veriyor. Diyor ki, 'Kapı önünde konuşup sonra yeniden içeri alınanların sesi çıkmıyor' Arınç, kimin içeride ne yapıp yapmadığını nereden biliyor? Savcı ve hakimlere verilen ifadeler Arınç'ın önüne de mi geliyor? Sanıkların avukatları dahi dosyalara ulaşamazken, Arınç bu ayrıntıları nereden biliyor?'' şeklinde konuştu.

Tekin, ''Mustafa Özbek, 22 ay sorgusuz sualsiz yatırılmasına rağmen hedef olmaktan kurtulamadı. Cezaevinden kurtuldu, Arınç'ın eline düştü. Türkiye bu tabloyu kabul edemez'' dedi.

AKP'nin ''laikliğe sahip çıkan tüm kesimleri sindirme gayretine giriştiğini'' iddia eden Tekin, şöyle konuştu:
''Sayın Ümit Boyner de sindirilmeye çalışılıyor. Bülent Arınç, Ümit Hanım için 'Kredisini tüketiyor' diyor. Bu nasıl bir anlayış? Bunlar nasıl sözler? İktidar hangi hakla ve hangi kritere dayanarak kişilere ve kurumlara kredi açıyor? O kredi bitince ne olacak peki Sayın Arınç? Ümit Hanım'ı da mı 'Kabadayılık yapma' diye uyaracaksınız? Yoksa içeri mi attıracaksınız? Son örnek haklı olduğumuzu bin defa kanıtlıyor. Arınç ekrana çıkınca, Türkiye'deki sorunların neden çözülemediği daha iyi anlaşılıyor. Bu yapı ve bu zihniyetle, türban da Kürt sorunu da çözüme kavuşmaz''

Gürsel Tekin, AKP'nin elindeki gücü ''kendisine biat etmeyenlere karşı kullandığını'' ileri sürerek, ''Yarın Arınç'ın zihniyetindekilerin toplumun tüm kesimlerine baskı yapmayacağının garantisi yok. AKP ve bu haliyle demokrasinin yerleşmesi konusunda güven vermiyor'' ifadesini kullandı.

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde eylem yapan iki öğrencinin durumuna da değinen Tekin, ''AKP'nin ileri demokrasisinin örneklerini görüyoruz. Öğrenciler yaka paça gözaltına alınıyor, cezaevlerine atılıyor'' dedi.