Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,9158
EURO
44,0192
IMKB
9.475,000
ALTIN
4.123,070
 
Hava Durumu ANKARA
8 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
'BİZİM HİÇBİR ÜLKEYE KARŞI GAREZİMİZ, OLAMAZ'
 BİZİM HİÇBİR ÜLKEYE KARŞI GAREZİMİZ,  OLAMAZ
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün, Kürt vatandaşların temsilcisi olmadığını, bundan sonra da olmayacağını belirtti.
 
18.10.2009 - 06:59
Başbakan Erdoğan, Kırşehir Ahi Evran Meydanı'nda Ahilik Haftası kutlamalarında yaptığı konuşmada, Ahinin cömert, koçak, eli açık, yiğit insan olduğunu söyledi. Ahiliğin, en çok da kardeşlik ve dayanışma olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:

'Kırşehir'den tüm Türkiye'ye yayılan Ahiliği iyi anlamak, onu yaşatmak, onu tüm işlerimizde bir rehber edinmek durumundayız. Ben bugün Kırşehir'e Ahilik Haftası etkinlikleriyle birlikte Kırşehirli kardeşlerimle dertleşmeye geldim. Sizlerle hasbıhal etmeye, istişare etmeye, muhabbete, konuşmaya geldim.
Kırşehir, vatan savunmasında, terörle mücadelede çok sayıda evladını şehit vermiş bir şehrimiz. Kırşehir'in nice delikanlıları, evlatları, yiğitleri, ülkeleri için, bizim için canlarını feda ettiler. Millet olma vasfımıza yönelik her türlü tehdidin üzerine kararlıklıkla gitme cesareti gösterdik.

Cenaze merasimlerinin adabına yakışmayan bir şekilde atılan adımlar vardı. Bizim cenazelerimizde slogan yoktur. Bağırıp, çağırmak yoktur ama bunu bilmeyenler secaat arz ederken hep firkatin söylediler. Şehitlerimizin üzerinden siyasi rant elde etmeye çalıştılar. Buna müsaade etmek asla mümkün değil. Millet olarak da biz buna müsaade edemeyiz. Kırşehirli nice annenin, nice babanın, nice ailenin ocağına ateş düştü. Ahiliğin ocağı Kırşehir, memleketimize nifak tohumları saçmak isteyenlere, kardeşliğimizi incitmek isteyenlere karşı nice kurbanlar verdi. Hükümet olarak 'bu böyle gitmez, Türkiye bu acıyı daha fazla taşıyamaz, bu gözyaşlarına daha fazla tahammül edemez. Bayrağımıza sarılı tabutlar geldiğinde slogan atmakla bu iş çözülmez. 'Bu meseleyi çözeceğiz' dedik. Millet olma vasfımıza yönelik her türlü tehdidin üzerine kararlılıkla gitme cesareti gösterdik. 'Doğu ve Güneydoğu illerimizde devam eden sorunları, azınlık sorunlarını, başta terör sorununun, Alevi kardeşlerimizin sorunlarını, işsizlik gibi sosyal sorunları, milli birlik projemiz içinde yeniden ele alacak, kardeşliğimizi pekiştirecek, ülkemizi ve milletimizi yüceltecek bir demokratik süreci başlatacağız' dedik.'

'GENÇLERİN CANSIZ BEDENLERİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLAR VAR'

Bu süreçle ilgili son derece yanlış, yanıltıcı, aldatıcı bir iftira kampanyası yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

'Buradan, Kırşehir'den bir kez daha ifade ediyorum. Bizim bu süreçte, terörle mücadeleden vazgeçmemiz, taviz vermemiz, bu mücadelede geri adım atmamız asla ve asla söz konusu değildir, olamaz. Bu süreçten Türkiye'nin zarar göreceğini iddia edenler, kendi siyasetleri zarar göreceği için iftirayla, haksız ithamlarla, on derece çirkin sözlerle, basit bir üslupla bize saldırıyorlar. Tabii ki istismar zeminleri ayaklarının altından kayanlar, anaların gözyaşlarını da istismar edecekler ve tahrik edici açıklamalar yapacaklardır. Kırşehirli kardeşim ve tüm milletim bunlara karşı lütfen uyanık olsun. Tahrik edici açıklamalara, eylemlere karşı milli birlik, beraberlik, kardeşlik sürecimizi bilesiniz ki bunlar hedef alıyorlar. Biz bundan asla taviz vermemeliyiz ve bunların oyununu hep birlikte bozmalıyız. Çözüm istemeyenler, çözümsüzlükten beslenenler, 'annelerin gözyaşı akmaya devam etsin, babaların yüreği sızlanmaya devam etsin, gençlerin kanı dökülmeye devam etsin' istiyorlar.'

Vatandaşların bu söylemlere kulak asmamasını isteyen Başbakan Erdoğan, 'Yapılan o eylemlere aldanmayın, terör örgütü bu ülkede hiçbir zaman benim Kürt vatandaşımın temsilcisi olmamıştır, bundan sonra da olamayacaktır. Terör örgütünün uzantıları, taşeronları benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, hükümet olarak tamamen halis bir niyet, samimi arzularla ülke, millet, huzur ve refah için yola çıktıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

'Bu meseleleri geride bıraktığımızda, bu ülkenin neler başaracağını tahayyül edin. Eğer bu meseleler 30 yıl önce hallolsaydı veya çıktığında olduğu yerde bitirilmiş olsaydı, Türkiye bugün burada mı olurdu? Türkiye'nin kaynakları terörle mücadeleye harcanmazsa bu mesele ortadan kalkarsa, Türkiye'nin enerjisi heba edilmezse, Türkiye'nin nerelere gideceğini, hangi yüksek seviyeleri yakalayacağını lütfen düşünün.

7 yıldır bunlara rağmen, bunlarla beraber bu noktaya geldik. Kardeşliğimiz pekiştiğinde, sorunlarımız çözüldüğünde, birliğimiz, bütünlüğümüz pekiştiğinde Türkiye'nin nasıl güçlü, büyük bir ülke olacağını lütfen düşünün. Biz binlerce yıl birlikte yaşadık, birbirimize dost, akraba, hatta kardeş olduk. Bugün Kırşehir'e bak. Ta Erzurum'dan benim kardeşim buraya gelmiş. Bugün belki de şurada yüzlerce Erzurumlu, Bayburtlu kardeşim vardır. Öyle mi? Kardeşlikle birbirimize kaynaştık. Kırşehir'miş, Erzurum'muş, Bayburt'muş, böyle bir ayrım var mı? Olmaz, olmayacaktır da. Çünkü bizde bölgesel milliyetçilik yok. '780 bin kilometrekaresiyle biz tek vatan' diyoruz. Bizde etnik milliyetçilik yok. Biz buna da karşıyız. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcüsüyle, Abhaza'sıyla, Romanıyla şu bu... Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında tek milletiz. Tek vatan, tek millet işte hep beraber tek bayrak, tek devlet. Terör bizi birbirimizden ayıramaz. Terör, hedefine Allah'ın izniyle ulaşamayacak. Terör, kardeşler arasına nifak tohumları saçamaz. Yeter ki biz sıkı olalım, birbirimizle dayanışma içinde olalım, kardeşliğimizi yüceltelim, birbirimizi anlamaya çalışalım. Bununla beraber geleceğe hep dayanışma içinde güvenle yürüyelim. İnanıyorum ki kardeşliğimiz pekiştiğinde, sorunlarımız çözüldüğünde, birliğimiz, bütünlüğümüz güçlendiğinde Türkiye nasıl güçlü, nasıl büyük, nasıl saygın bir ülke olacağını lütfen düşünün.'

'Ahilik nedir?' diye soran Başbakan Erdoğan, 'Ahilik, tevazu sahibi olmaktır, hataları yüze vurmamaktır, dostluğa önem vermek, komşularına iyilik etmek, başkasının malına ihanet etmemek, sabırlı, cömert, ikram ve kerem sahibi olmaktır' dedi.

'BİZİM HİÇBİR ÜLKEYE KARŞI GAREZİMİZ, HUSUMETİMİZ, FARKLI BEKLENTİLERİMİZ OLAMAZ'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Birilerinin Türkiye ile meselesi, Türkiye'ye yönelik husumeti, garezi olabilir. Ama bizim hiçbir ülkeye karşı garezimiz, husumetimiz, farklı beklentilerimiz olamaz' dedi.

Erdoğan, Kırşehir Ahi Evran Meydanı'ndaki Ahilik Haftası kutlamalarında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son derece zengin bir tarihe sahip büyük bir ülke olduğunu söyledi. Küçük düşünmenin Türkiye'ye asla yakışmayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

'İç politikada küçük düşünemeyiz, dış politikada asla küçük düşünemeyiz, ekonomide, sosyal politikalarda asla küçük düşünemeyiz. Büyük düşünmek, büyük adımlar atmak, büyük hedefler belirlemek ve aydınlık yarınlara doğru emin adımlarla ilerlemek zorundayız. Selçuklu Devleti'ni kuran ve yaşatan ahiler, Osmanlı Devleti'ni kuran, yaşatan ve üç kıtaya barış götüren ahiler, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ve bugünlere taşıyan ahiler büyük düşündüler. Cemiyetin meselelerine çözüm ürettikleri kadar, gerektiğinde silahlarını kuşanıp vatan topraklarını savunan, bu uğurda şehit, gazi olan ahiler büyük düşündüler. Biz onlara mahcup olamayız. Biz onların huzuruna vardığımızda yüzümüzü yere eğemeyiz. Ahi Evran'ın Kırşehir'deki türbesi önünde hicap içinde yere bakamayız. Onlardan aldığımız emaneti muhafaza etmek, o emaneti çok daha engin ufuklara taşımak zorundayız. Gençler; büyük devletler küçük meselelerden korkmazlar, çekinmezler. Büyük devletler, küçük meseleleri arkalarında bırakır, geleceğe bakarlar. Birilerinin Türkiye ile meselesi, Türkiye'ye yönelik husumeti, garezi olabilir. Ama bizim hiçbir ülkeye karşı garezimiz, husumetimiz, farklı beklentilerimiz olamaz. Biz ülkemizde huzur istiyoruz, bölgemizde barış istiyoruz. Dünyada barış ve refah istiyoruz. Bütün politikalarımızı, bütün hedeflerimizi bunun üzerine inşa ediyoruz.'

Türkiye'nin komşularıyla yıllarca sorunlar yaşadığını anlatan Erdoğan, 'Türkiye üç tarafı denizlerle dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke gibi gösterildi' dedi. Çözümsüzlüğün bir politika olarak görüldüğünü, her türlü meselenin hasır altı edildiğini ifade eden Erdoğan, çözümsüzlüğün büyütüldüğünü söyledi.

Erdoğan, kendilerinin ise çözümsüzlüğün bir politika olamayacağını ifade ettiklerini vurgulayarak, büyük bir Türkiye'yi yarınlara böyle taşıyamayacaklarını açıkladıklarını belirtti.

Başbakan Erdoğan, 'Tüm komşularla iyi ilişkileri, sıfır problem anlayışıyla benimsedik. İyi ilişkiler geliştirmenin mücadelesini verdik. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' dediği gibi...' dedi.

Türkiye'nin bölgesinde bir huzur, güven ve istikrar ülkesi haline geldiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin tüm dünyanın gıptayla izlediği, yıldızı parlayan bir ülke haline geldiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin demokrasisiyle ekonomisiyle aktif ve barışçı dış politikasıyla mazlumların yanında yer alan, adaletli yaklaşımıyla tüm dünyada takdir topladığını ifade etti. Erdoğan, 'Kim adaletsiz olursa olsun Türkiye onun karşısındadır, karşısında olacaktır. Türkiye hiçbir zaman zalimlerin yanında olamaz. Mazlumların yanında olacaktır. Tarih boyunca bu böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır' diye konuştu.

'DÜNYANIN BİR KISMI BİR DİLİM EKMEĞE MUHTAÇ İKEN, BİR BAŞKA KISMI SINIRSIZ ŞEKİLDE TÜKETİYOR'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Dünyanın bir kısmı açlık içindeyken, bir bardak süte, bir dilim ekmeğe muhtaç iken, bir başka kısmı sınırsız şekilde tüketiyor' dedi.

Başbakan Erdoğan, Kırşehir Ahi Evran Meydanı'nda Ahilik Haftası kutlamalarında yaptığı konuşmada, bugün Kırşehir'e bir kez daha ulu sözü dinlemeye, Anadolu'nun ulu erenlerine kulak vermeye geldiklerini söyledi. o erenlerin bugün bu toprakların vatan haline gelmesi için çok büyük emek harcadıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

'O erenler, tüm bu toprakların, Anadolu'nun, Trakya'nın hamurunu, kardeşlikle, dostlukla yoğurdular. Şefkatle, rahmetle, bereketle gerçekten çok çok müstesna bir emekle yoğurdular. Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli, Nasıruddin Mahmud el Hoyi, yani Ahi Evran bu toprakları bir kardeşlik iklimine, dostluk iklimine, bir sevgi medeniyetine tahvil etmek için gece gündüz gayret sarf ettiler.

'Anadolu'yu, Trakya'yı imar eden, inşa eden, buralarda gönüller yapan, bu topraklarda sevgi medeniyetini kuran bu mübarek isimlere kulak vermeyen Türkiye köksüz kalır, ruhsuz kalır, dilsiz kalır, maneviyatsız kalır' dedim. Bu kutlu isimlere kulaklarını tıkayan, bu ulu isimlerden nasibini almayan, ilham almayan Türkiye, açık söylüyorum geleceksiz kalır. İşte onun için Hacı Bektaş Veli'ye kulak veriyor, 'bir olalım, iri olalım, diri olalım' diyoruz. İşte onun için Yunus Emre'ye kulak veriyor, 'Ben gelmedim kavga için/Benim işim sevgi için/Dostun evi gönüllerdir/Gönüller yapmaya geldim' diyoruz. Mevlana Hazretlerine kulak veriyor, 'gel, her ne olursan ol yine gel' diyoruz. Kendisi de bir ahi olan Şeyh Edebali'ye kulak veriyor, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' diyoruz.'

'İSRAF, BU KRİZİN NEDENİ OLMUŞTUR'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Batı'da 19. yüzyılda ortaya çıkan sivil toplum kavramının burada 13. yüzyılda Anadolu'da, Kırşehir'de ahilik teşkilatıyla zaten kurulduğunu söyledi.

Aynı şekilde sosyal güvenlik sisteminin Batı'nın son birkaç yılda keşfedip uygulamaya koyduğunu, bu topraklarda sosyal güvenlik sisteminin ilk temellerinin atıldığını ve ahilik teşkilatı sayesinde son derece etkin şekilde uygulandığını ifade eden Başbakan Erdoğan, kalite kontrol sistemi, tüketici hakları, sosyal diyalog, endüstri ilişkileri gibi Batı'dan türediği iddia edilen birçok kavramın da 8 yüz yıl önce bu topraklarda zaten ahilik teşkilatı ile uygulamaya konulduğunu belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti:

'Şimdi şu nokta da son derece enteresandır: Küresel ekonomik kriz, ABD'de başladığında Türkiye olarak krizin çok farklı bir boyutuna dikkati çektim. Dedim ki hırs, açgözlülük, doymazlık, tatminsizlik, israf bu krizin nedeni olmuştur. Geçen hafta IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarında da ifade ettim.


'Küreselleşmenin olumlu yanlarının yanında, olumsuz yanlarını da görmek zorundayız' dedim. Dünyanın bir kısmı açlık içindeyken, bir bardak süte, bir dilim ekmeğe muhtaç iken, bir başka kısmı sınırsız şekilde tüketiyor. Dünyanın bir kısmında 3G, 4G teknolojisi kullanılırken, daha hayatında bir kez bile 'alo' dememiş önemli bir kesim de bulunuyor. Bazı çocuklar refaha, huzura, emniyete, kaliteli bir eğitime, parlak bir geleceğe gözlerini açarken, bazıları acıya, gözyaşına, kedere, umutsuz bir geleceğe, fosfor bombalarına gözlerini açıyor. Bu, dünyamız için sürdürülebilir bir durum değildir. Adaletsizlik, eşitsizlik üzerine refah sistemi kurulamaz.'

'MİLLET OLARAK BUNU KAVRAMAMIZ GEREKİYOR'

Dünyanın bugün farkına vardığı bu sorunları ahilik teşkilatının 8 yüz sene önce keşfettiğini dile getiren Erdoğan, dünyaya örnek olacak bu sistemin tam zamanında inşa edildiğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:

'Sabah esnafa müşteri gidiyor, esnaf diyor ki 'Ben bugün siftah yaptım ama komşum yapmadı, lütfen benden değil ondan alın'... Bir diğerinin omuzlarına basmadan kalkınmak, haksızlık etmeden dayanışmak gibi evrensel ve insani kültür daha o zamandan hayata geçiriliyor. Yani ahilik teşkilatının kuruluşuyla hayata geçiriliyor ve bugünlere miras kalıyor. Sahteciliğin, yanıltıcılığın, kandırmanın, hilenin, kalitesiz mal üretmenin önüne ta o günden geçiliyor.

Şimdi bizim millet olarak bunu çok iyi görmemiz, anlamamız, kavramamız gerekiyor. Acaba bugün o noktada mıyız? Acaba bugün esnaf olarak o noktada mıyız? Tüccar olarak o noktada mıyız? Bizim son derece zengin bir tarihimiz var, kültürümüz var. Bu ülke çok büyük bir ülke. Bu ülke milletiyle, medeniyetiyle, tarihiyle, kültürüyle son derece zengin bir ülke.'


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ANTALYA LİMANINDA PATLAMA, 3 KİŞİ ÖLDÜ

SGK'DAN HERKESİ ÖLDÜRME KARARI

ANAYASA'YA HURDA ARABA BENZETMESİ
»  rREYTİNG 0,8, KRİZ YÜZDE YÜZ
»  BU DA 'YALANCILAR' LİSTESİ!
»  BAYKAL: "DEVLET SIRRI VERECEKSE O AYRI"
»  MHP'NİN SON TEKLİFİ "NOTER" OLSUN!
»  GENELKURMAY'DAN İSTEYENE ÜCRETLİ HARİTA
»  KAHRAMANLAR DÖNDÜ!
»  "ATATÜRK'TEN İNTİKAM ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"
»  EL BOMBASI TATBİKATLI DURUŞMA
»  FLAŞ.. EMNİYETİN ZİRVESİNDE DEPREM
»  ÜNLÜ YÖNETMENE ÇEK GÖZALTISI
»  AÇILIM, KASIM'DA BAŞLIYOR
»  BAKAN ÇİÇEK'E ÜNİVERSİTE'DE PROTESTO
»  FLAŞ.. DAVUTOĞLU'NDAN İSRAİL'E SERT MESAJLAR
»  BAYKAL'DAN ERDOĞAN'A KAMERA CEVABI!
»  'HEÇ YAHŞİ OLMADI'
»  İSRAİL'E GÖRE TÜRK ORDUSU İSLAMLAŞIYOR
»  BAKAN'DAN EMEKLİYİ ÜZECEK AÇIKLAMA
»  CEM UZAN BÖYLE SIVIŞTI!
»  TARAF'TAN BAHÇELİ'YE ŞOK BENZETME
»  DAVUTOĞLU'NA 6 ESKİ DIŞİŞLERİ BAKANI NOT VERDİ
»  AYNI ARACIYLA İKİNCİ TÜRKEŞ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.