Başbakan  Erdoğan, bazılarının, Kıbrıs konusunda, "yok peşkeş çektiler, yok sattılar, yok şunu yaptılar, yok bunu yaptılar" dediğini ifade ederek, "Bizim satılık herhangi bir şeyimiz bu noktada, itibarımızdan, şahsiyetimizden, onurumuzdan asla yoktur" dedi.

  Erdoğan, Sheraton Oteli’nde düzenlenen 9. Dış Ticaret Haftası’nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, AB üyelik müzakere süreci ve Kıbrıs konusunda değerlendirmelerde bulundu.
      AB ile ilişkilerde son 4 yılda önceki dönemlerle kıyaslanamayacak derecede mesafeler alındığını anlatan Başbakan Erdoğan, fakat ihracatçılardan özellikle bir ricası bulunduğunu ifade ederek, "Diyorum ki, bu yolda biz sizin desteğinize her zamankinden daha fazla muhtacız" dedi.
      "Bazıları, ’yok peşkeş çektiler, yok sattılar, yok şunu yaptılar, yok bunu yaptılar...’ Bu tür safsatalara herhalde sizler inanmıyorsunuz değil mi?" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
      "Unutmayalım, ihracatımızın yüzde 60’lık bölümünü AB üyesi ülkelere yapıyoruz. Ve bu sadece işin ekonomik noktadaki görüntüsü. Olayın özgürlükler noktasındaki görüntüsü var.
      Bir demokrasi ülkesi olarak ülkemizin çok kısa zamanda aldığı mesafeyi, çok daha ilerilere taşımak durumundayız. Bütün bunlar özellikle Kopenhang Siyasi Kriterleri, arkasından şimdi Maastrich kriterleriyle birlikte çok farklı bir konum var. Ama bunu farklı yerlere saptırmak isteyenlere verilecek tek cevap vardır. O da şudur; Biz kendimize inanıyoruz. Bizim satılık herhangi bir şeyimiz bu noktada, itibarımızdan, şahsiyetimizden, onurumuzdan asla yoktur.
      Biz, neyin satılacağını çok iyi biliriz. O da bizim değerlerimize uygun olmalıdır. Değerlerimizle çatışan hiçbir şeyi asla... Ve bunun içinde mutabakatımızın, müktesebatın içinde neler varsa? Burada, biz görevimizi yerine getirdik. Muhataplarımızın (Kıbrıs konusunda) da aynı şekilde yerine getirmesini istiyoruz. Onlar kendi üzerlerine düşeni yerine getirmedikleri sürece bizden artı bir şey isteyemezler. Ve şu anda onu verebilecek bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti asla yoktur. Bu, böyle bilinmelidir. Aldığımız mesafe 17 Aralıktan bu yana ortadadır."
     
     "BAZILARI NAZ YAPIYOR"
      Gerek ayrıntılı, gerekse tanıtıcı taramaların bittiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, "Şu anda müzakerelerle ilgili bazı sıkıntılar olmuyor mu? Oluyor.
      Bazıları bize naz yapmıyor mu? Yapıyor. Bazıları işimizi zorlaştırmıyor mu?
      Zorlaştırıyor. bunları zaten biliyorduk" dedi.
      Türkiye’nin AB konusunda son 4 yılda aldığı mesafenin ortada olduğunu, artık Türkiye’nin müzakereci ülke konumunda olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
      "Artık Türkiye, üyeliği tartışılan değil... Efendim, işte tam üyemi olacak, imtiyazlı ortak mı olacak... Bunları bırakalım, bunları şu anda söyleyenler, sadece tribünlere oynuyorlar, bunu böyle bilelim, bizde de tribünlere oynayanlar olduğu gibi. Biz işimizi yapıyoruz. Bundan sonra da yaparız.
      Biz kurumlarımızı, aynen Avrupa’daki kurumlar gibi aynı yapıya kavuştururuz, olmadı Kopenhag Siyasi Kriterlerini adını Ankara siyasi kriterleri koyar yolumuza devam ederiz. Maastrich Kriterleri noktasında aynı ölçüleri yakalar, İstanbul Kriterleri koyar yolumuza devam ederiz. Çünkü ekonomimizin merkezi İstanbul."
     
      -"SİYASİ BİR SORUNDUR"
      Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’a, "ayın en az bir haftasını, AB ülkelerinde temaslarda bulunması için görevlendirdiğini" bildiren Başbakan Erdoğan, "AB müktesebatı içinde ’Kıbrıs’ diye bir sorunun olmadığını vurguladı.
      Erdoğan,"Ha Kıbrıs, siyasi bir sorundur. BM ile alakalı bir olaydır" dedi.
      Sorunun çözüm yerinin BM olduğu yönündeki görüşünü anımsatan Erdoğan, bu çerçevede Türk tarafının üzerine düşeni yerine getirdiğini belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu:
      "Kıbrıslı kardeşlerimiz atması gereken adımları attı. AB üyesi ülkeler ne arzu ettilerse onu yerine getirdiler. BM’nin Annan Planı’na KKTC ’evet’, güney ’hayır’ dedi. Ama buna rağmen güney, itibar gördü, taltif edildi. Ama Kuzey Kıbrıs maalesef dışlandı. Şimdi biz, orada verilen sözün yerine getirilmesini istiyoruz. İzolasyonların kaldırılmasını istiyoruz. İzolasyonlar kaldırılmadığı sürece, bizden kimse şu ad altında, bu ad altında bir şey istemesin diyoruz."
     
     "BİZ TÜRKÜZ"
      Türkiye’nin dostluk ve kardeşlikten yana olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, kendisinin bir kaç kez Yunanistan’a resmi ziyarette bulunduğunu, ancak "iç politik" nedenlerden dolayı "dostum" diye nitelendirdiği Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’in hala Türkiye’ye resmi bir ziyaret "yapamadığını" söyledi.
      Erdoğan, "Biz kim ne derse desin, bir şeye inanıyorsak, bunu yaparız, söz verdiysek, yerine getiririz. Çünkü biz Türküz..." diye konuştu.
      Maastrich Kriterleri konusunda önemli mesafelerin alındığını anlatan Erdoğan, bütün bu gelişmelerin ortada olduğunu, hedefin, "müzakereler sürecinde artık nazlanmaların bırakılarak, gerçeklere dönmek suretiyle Türkiye’yi en kısa sürede AB’ye tam üye yapmak olduğunu" dile getirdi.
      Bu süreçte, ihracatçılardan da "alan markajı değil, adam adama markaj yapmalarını" isteyen Başbakan Erdoğan, AB ülkeleriyle ekonomik, ticari ve sosyal ilişkilerin güçlenmesinde bunun önemli olduğunu sözlerine ekledi.