İngiliz gazetesi Telegraph’ın “İran, Türkiye’deki iktidar partisi AKP’ye 25 milyon dolar seçim bağışı gönderdi ve bunu İHH aracılığyla iletti” haberi siyasete bomba etkisi yaptı. Gazeteport'un ulaştığı AKP ve İHH yetkilileri haberin yalan olduğunu belirtip İngiliz gazetesine dava açmaya hazırlanırken, hukukçular ve CHP kurmayları bu iddianın doğruysa "çok vahim" olduğunu kaydetti.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik "Yalanlardan başka hiçbir şeye dayanmayan bu haber, temelsiz ve sinsi bir iddiadır’’ derken, Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, CHP Genel Başkan yardımcısı Gürsel Tekin ve Konya milletvekili Atilla Kart şunları söyledi.

"İDDİA DOĞRU ÇIKARSA AKP'YE KAPATMA DAVASI AÇILABİLİR"

YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, haberin doğru çıkması durumunda partinin kapatılması konusunda bir dava konusu olacağını belirterek, ‘’Bu konu eğer iddialar doğruysa elbette dava konusu olabilecek bir durumdur. Böylesine önemli bir iddia karşısında siyaset etiği ve siyaset kültürü mutlaka tartışılmalıdır. Siyaset, şapkasını önüne alıp düşünmelidir’’ dedi.

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da “İddialar vahim. Haberi yazan gazeteci belgelerinin olduğunu söylüyor. Önce bir yayınlansın da görelim. Ondan sonra bununla ilgili konuşulabilir” ifadesini kullandı.

ALTINDA KALIRLAR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de bu konuda çekincesi olduğunu dile getirdi ve “Gazeteci elbette bu haberinin arkasında olduğunu söylerken belgesiyle konuşacaktır. Biz de o belgenin ne olduğunu bekliyoruz. Eğer bu iddia gerçek çıkarsa, büyük bir skandal olduğu ortadadır. Zaten siyaset olarak bunun hesabını veremezler, altında kalırlar” dedi. Tekin, Siyasi Partiler Kanunu’na göre bunun kapatma nedeni olduğunu da sözlerine ekledi.

MASAK ÜZERİNE GİDEBİLİR Mİ?

Meclis Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Konya milletvekili Atilla Kart da, habere “şaşırmadığını” belirterek “Ben bu iddianın doğru olduğu kanısındayım. AKP, kayıt dışı ve kara para ilişkilerine dayanan bir siyaset anlayışının temsilcisidir. Holding soygunları ve Deniz Feneri yolsuzluğu bunların en somut örnekleridir. Ama savcılık ya da MASAK gibi kuruluşlar bu incelemeyi yapma cesareti ve sorumluluğunu gösterebilecek midir?" dedi.

MECLİS GÜNDEMİNDE

Öte yandan, CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz da Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle konuyu Meclis gündemine taşıdı. Topuz, şu sorulara yanıt verilmesini talep etti:

“- İran’dan geldiği ve referandumda kullanıldığı iddia edilen böyle bir para, yasal ya da yasa dışı olarak Türkiye’ye girişi olmuş mudur?
- Bu konuda idari ya da adli herhangi bir araştırma ya da soruşturma yapılmış mıdır?
- Referandumdaki evet kampanyasında dev bir bütçe kullanıldı. Bu bütçede İran’dan geldiği iddia edilen paranın payı nedir?
- Bir Başbakan olarak partinize karşı iddia edilen bu olayda kendi sorumluluğunuzun da var olduğunu kabul edip gereğini yenine getirecek misiniz?”
(YUSUF SAHİCİ / GAZETEPORT)17/09/2010