NTV’de Neden programına katılan Cindoruk’a göre, cumhuriyete ve laikliğe karşı alınan bu mahkumiyet cumhurbaşkanlığı için hukuki engel oluşturuyor bu durumu muhalefet Anayasa Mahkemesi’ne götürebilir. Cindoruk, Erdoğan’ın bir sabıka kaydına sahip olduğunu vurgulayarak, “Bu bir sabıka kaydıdır . Çok önemli bir sabıka kaydıdır cumhurbaşkanı için laikliğe aykırılıktan mahkumiyet... bence sayın Erdoğan için en büyük engel budur. Sadece şiir değil... Sözleri ve hükmü tam okumak lazım” görüşünü savundu.Cindoruk’a göre muhalefet bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyabilir. Programın katılımcılarından Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu ise Cindoruk’un bu iddiasına karşı çıktı.
Arınç'tan tepki
Arınç, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin, "eski TBMM Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk'un bir televizyon programında "Başbakan Erdoğan'ın aldığı ceza nedeniyle Cumhurbaşkanlığı yolunun kapandığı ve muhalefetin bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürebileceği" şeklindeki iddiasını hatırlatması üzerine, "Çok nazik olmaya çalışıyorum. Onun için bir iki dakika yutkundum" dedi. Arınç, Cindoruk'un televizyonda dün akşam yaptığı açıklamaları kendisinin de takip ettiğini ifade ederek, Cindoruk'un eski bir Meclis Başkanı ve değerli bir hukukçu olduğunu söyledi.Bülent Arınç, sözlerine şöyle devam etti:"Tabi olaylara siyaset gözüyle bakınca insanlar belki farklı şeyler söyleyebilirler. Öncelikle Cindoruk'un konuşması sırasında durduğu bir hususu ifade edip ondan sonra değerlendirme yapayım.Kendisine sayın Sabih Kanadoğlu'nun 'Cumhurbaşkanlığı seçilme turlarına geçildiğinde içeride en az 367 milletvekili olmalıdır' düşüncesi açıklandığında ve bu sorulduğunda 'bunun çok yanlış olduğunu TBMM İç Tüzüğü'nde ve Anayasa'da karar yeter sayısı ile ilgili hükümler olduğunu, toplantı yeter sayısı için 184'ün yeterli olacağını' söyledi. Ve çok nazik bir ifadeyle sayın Kanadoğlu'nun düşüncesinin zühul olabileceğini ifade etti.Şimdi ben de çok nazik bir ifadeyle sayın Cindoruk'un sayın Başbakan'ın geçmişte yargılanıp hüküm giymesiyle ilgili konuyu zühul eseri olarak ortaya attığını düşünüyorum. İnsanlar anayasa ve bununla ilgili mevzuatı bir kenara koyarak niçin olmasın şeklinde eğer zihni bir karara varmışsa, bunun için yeni şeyler bulup söyleyebilirler. Ancak önemli olan hukuk çerçevesi içinde kalmaktır."
Arınç, bilebildiği kadarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mahkumiyetine yol açan Siirt'teki konuşması sebebiyle verilen hükmün bir düşünce ve fikir suçuyla ilgili bir konu olduğunu, yüz kızartıcı bir suçla ilgili olmadığını dile getirdi.
Bununla ilgili olarak yargı sürecinin tamamlandığını vurgulayan Bülent Arınç, şunları kaydetti:
"Sayın Erdoğan'ın milletvekili seçilmeye engel bir hukuki eksikliği kanaatine varılmayarak kendisi Siirt'te yapılan ara seçimlerde milletvekili olmuştur. Milletvekili olduktan sonra da başbakan olmuştur. Şimdi yıllar öncesine dönerek o tarihte verilen bir hüküm sebebiyle bunun cumhurbaşkanlığına engel olacağını söylemek çok ileri bir yorum yapmak olur. Ama bu yorum hiçbir zaman hukuki değildir."
NTV, Haber10, iyibilgi