insan Hakları Derneği'nin (İHD) 20. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Ambassador Otel'de bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda konuşan TBMM Başkanı Arınç, bugünlerde çok acıların yaşandığını söyledi. Bu acıların Türkiye'de yıllarca sürdüğünü belirten Arınç, yüzlerce, binlerce insanın yaşamına mal olan bir terör sürecinden sonra artık ülkede kardeşliğin egemen olmasını istediklerini vurguladı. “Yaşanan acı olayları unutmak belki çok zor ama unutmak mecburiyetindeyiz” ifadesini kullanan Arınç, 1000 yıldan beri barış içinde yaşayan toplumun birbirine düşman olmasının istenmediğini kaydetti. Arınç, şunları söyledi:
“Bir terör olgusu var. Bir terör örgütü ve onunla birlikte hareket etme olgusu var. Zaman zaman eylemlerine de tanık oluyoruz. Şüphesiz toplum, devlet, hukuk düzeni kendisini buna karşı koruyacak tedbirleri de alır. Geçmişte de almıştır, bugün de almaya devam edecektir. Ancak bu tedbirlerin masum insanlarla, teröristleri birbirinden ayırt edecek düzeyde, daha çok demokrasi, daha çok özgürlüğü temel alan, kısıtlamaları, yasaklamaları istisna olarak gören bir yapıda olması lazım.”
Asker ve sivil kimsenin kanının akmamasını, kimsenin üzüntü duymamasını, annelerin ağlamamasını herkesin istediğini dile getiren Arınç, “Bunu isterken yapmak zorunda olduğumuz, istemek zorunda olduğumuz şeyler var” dedi.
“Terör örgütüyle, terörle veya terörist eylemlerle ilgi kurmanın, onlara destek olmanın, onları benimsemenin çok yanlış olduğunu” vurgulayan Arınç, “Bugünkü beyanatımda, artık herkesin, özellikle herkesin bir beklentisi olduğu için söylüyorum, Kürt kökenli vatandaşlarımızın da bu konuda seslerini daha çok çıkarmaları gerektiğini, sivil toplum kuruluşlarıyla kanaat önderleriyle, partileriyle, partisizleriyle bu konuda topluma ciddi bir mesaj vermelerinin gerekli olduğunu söyledim” diye konuştu.
“ADIMLAR HEP OLUMLU YÖNDE OLMALI”
Arınç, kendi düşüncesini paylaşmayanların da olabileceğini, ancak herkesin birbirini dinlemeye ve olumlu hareket etmeye zorunlu olduğunu belirterek, adımların hep olumlu yönde olması gerektiğini söyledi. Bir kişinin bile burnunun kanamasının ve gencecik fidanların şehit edilmesinin herkesi üzdüğünü dile getiren Arınç, bunun herkese endişe ve korku verdiğini kaydetti.
“Kendi sorunumuzu, kendi ülkemizde beraberce çözmeye mecburuz” diyen Arınç, şöyle devam etti:
“Ama, özellikle Türkiye'de bir çatışma ortamının sürgit devam etmesini arzu edenler duysun diye söylüyorum. Bir taraftan özgürlükleri kısıtlayarak, halkın söz ve eylemlerine karşı çıkarak değil; ama bir taraftan da terörist eylemlere, bölücülüğe arka çıkarak değil, onu lanetleyerek, ondan koparak, ondan uzak durmaya çalışarak, ondan nefret ettiğini, ondan uzak durduğunu ifade ederek adım atmamız lazım. Kendini sorumlu bilen herkesin bunu yerine getirmesi lazım. Yoksa bu böyle devam edemez. Şiddete karşı şiddeti değil. Ama, demokrasiyi ve özgürlükleri yok etme iddiasıyla yapılan eylemlere karşı da elbette tedbir alınacaktır, ağır veya hafif. Ama, bu tedbirler karşısında terör önlenecekse, insanlar belki bunların hepsine onay vereceklerdir.”
Son yaşanan olayların “çok da tesadüfi olmadığına inandığını” kaydeden Arınç, “İnsan hakları savunucuları olarak, yurtseverler olarak, toplumun onurlu vatandaşları olarak terör ve şiddeti reddettiğimizi, onunla ilişki kuran herkesle ilişkimizi kestiğimizi, ben de dahil, siz de dahil herkesin söylemesi, ama bahse bırakmayarak, bunu yüksek sesle ve eylemleriyle göstermesi lazım” dedi.