Rüşvet ve imar rantı tartışmalarıyla gündeme gelen Adana Büyükşehir Belediyesi'nin tartışılan isimleri olan, parti yöneticilerinin isteğiyle de MHP'den istifa eden Belediye Başkanı Aytaç Durak ile Belediye Meclisi üyesi Mustafa Tuncel, Cumhuriyet Başsavcı vekiline ifade verdi.
İçişleri Bakanlığı'nın gönderdiği dosyalar ve suçlamalar nedeniyle ifade vermeye ilk olarak Mustafa Tuncel adliyeye geldi. Saat 15.30'da adliye binasına giren Tuncel, Başsavcı Vekili Reşit Özcan'a ifade vermeye başladı. Tuncel'den yarım saat kadar sonra da Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak adliyeye geldi. Durak da, ifade vermek için Cumhuriyet Savcısı Turan Elbistanlı'nın makamına geçti.
Başkan Durak, adliyeye gelmeden önce yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Dokunulmazlık zırhını kaldırttır, yargı karşısında beraat et" çağrısı yaptı. Erdoğan'ın partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında kendini kastederek, Bahçeli'ye atfen, "MHP aday gösterdi. Şimdi MHP hatasını telafi etmeye çalışıyor" dediğini belirten Durak, açıklamada şöyle dedi:
"Ben Adana'da 47 yıldır yatırımcı dairelerde müdür, piyasada müteahhit ve Belediye Başkanı olarak hizmet vermekteyim. Adana halkı ahmak değil. 5 defa beni belediye başkanı seçerek en büyük onayı vermiştir. Bu süre içerisinde 300'den fazla soruşturma geçirdim, tek bir mahkumiyetim yok, sicilim temiz. Dokunulmazlık zırhım da yok. AKP'den ayrıldığımdan beri 14 aydır belediyemizden müfettiş eksik olmuyor. Halen de bildiğim kadarıyla 6 müfettiş var. Mal varlığımla ilgili Adana 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nden beraat ettim. Sayın Başbakan'a da tavsiyem; dokunulmazlık zırhını kaldırt, yargı karşısında beraat et."
TUNCEL 2 SAAT İFADE VERDİ
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'la ilgili imar rantı iddialarını gündeme getiren Belediye Meclisi üyesi Mustafa Tuncel, savcılıkta yaklaşık 2 saat ifade verdi. Bildiklerini aktardığını söylediği kaseti savcılığa vermeyen Tuncel, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Savcı beye elimdeki belge ve bilgileri verdim. Ama o kadar çok Durak'tan şikayetçi insan var ki, hergün yeni bilgi ve belge geliyor bana. Bunları da zaman zaman bu dilekçelere ek olarak kendilerine sunacağım" dedi.
Aytaç Durak'ın bir menfaat ve rant imparatorluğu kurduğu iddiasını yineleyen Mustafa Tuncel, şunları söyledi:
"Kendisi, verdiği örnekte olduğu gibi, `cambaza bak' misaliyle yalan yanlış, hiçbir delile dayanmayan suçlamalarla meclisi suçluyor. Benim o kasette (Durak'ın meclis toplantısında dinlettiği kaseti kastediyor) ismim olmadığını bile bile ben alınganlık gösteriyormuşum. Sen meclisin tamamını suçlarsan ben alınganlık gösteririm. Sana diyorum ki namuslu adamsan, dürüst adamsan o kaseti açıkla. Açıklayamıyor. Açıklasa benim orada ismim olmadığını görecek. Zaten böyle bir kaseti açıklamak, almak suç. Onu da biliyor. Sıkıntının kökü burada. Yalanı, iftirayı kendisi söylüyor. Meclis üyelerine bu şekilde iftira atıyor, korkutuyor, sindiriyor. Ama ben kendisiyle yıllardır iyi günde, kötü günde bazen düşman kardeşler, bazen dost olarak yakınında olduğum bir insan. Bana bunların hiçbirisi sökmüyor. En kısa zamanda inşallah görevden de alınacak. Hapishaneye de gidecek. Ama ben bu saatten sonra artık iş adliyeye intikal ettiği için bu konularda fazla açıklama yapmayacağım. Ama, dışarıda onu öyle yalnız bırakmayacağım. Basınla, medyayla bildiklerimi adliyeye intikal eden konular dışında konuşmalarıma devam edeceğim."
Tuncel, savcılığa hangi konuda ifade verdiği sorulup, konu başlıklarıyla da olsa açıklamasını isteyen gazetecilere, "O kadar çok konu var ki. Hayır konuşmayacağım. Mahkeme safhasında izlersiniz" yanıtını verdi. Tuncel, bildikleri bilgileri kendi sesisle kaydedip, başına bir iş geldiği takdirde gazetecilere dağıtılması için yakın dostlarına verdiği kaseti savcılığa verip vermediği konusunda ise "Ben doldurduğum kaseti niye savcılığa vereyim. Bana karşı suç işlerlerse, beni öldürürlerse ben dostlarıma dağıtmışım. O kaset benim hayat sigortam" diye konuştu.