Vural, “Sen ne karışıyorsun imama, vaize? Onlar senin değil devletin memuru. Kışladan da elini çek, camiden de çek. İstismar etmediğin kurum kalmadı” dedi. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin Ermeni soykırımı iddialarını kabul etmesi kararına da değinen Oktay Vural, “Bu karar ABD için bir yüzkarasıdır. Bu yapılan kara çalmadır. Soykırım iddialarıyla ilgili karar, o meclisin yüzkarasıdır” diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP İzmir Milletvekili Erdal Sipahi ve MHP İzmir İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile İzmir Mövenpick Otel'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümeti hedef aldı. İktidarın birtakım planlarla TSK'yı hedef alarak kışlaya, imamlardan demokratik açılımı anlatmalarını isteyerek de camilere siyaset soktuğunu savunan Vural, şöyle konuştu: “TSK üzerinden siyaset üretmeye çalışan bir hükümet, kışlaya da siyaset sokan bir hükümet var. TSK'nın demokrasiye müdahalesini kabul etmemiz mümkün değil ama kışlaya siyaset girmemeli. Siyasetçi de bunu yapmamalı. Tayyip Erdoğan bunu yapıyor. Bu cami hepimizin. Bu cami, AKP'nin açılım safsatalarının anlatılacağı yer değildir. Sen ne karışıyorsun imama, vaize? Onlar senin değil devletin memuru. Görevleri kanunlarla belirlenir. Başbakan, MHP'ye kadar dil uzatan haksız saldıran böyle bir açılım projesini bu sefer camilerde anlatılmasını isteyecek kadar hırçınlaşmıştır. Kışladan da elini çek, camiden de çek. İstismar atmediğin kurum kalmadı.” 

‘KİMSE CİDDİYE ALMASIN’ 
Habur'da yaşananları kimsenin Türkiye'ye hazmettiremeceğini söyleyen Vural, şunları söyledi: “Sanatçılarla başladı, dizicilerle devam ediyor. Belki kendisi de dizide oynar mı oynamaz mı bilmem ama Habur'da törenle karşılanan teröristleri mi anlatacak yoksa 7 kişi öldürdüğü için kırmızı kuşak takan teröristlerin devlet töreniyle karşılanmasını mı anlatacak, bölücülüğünü mü anlatacak? Başbakan'ın bu ifadesi laf ola beri gele olsun. Kimse ciddiye almasın. Türkiye'de demokrasiden bahsedenler, valilileri il başkanı konumuna getirdi. Vaizleri memuru gibi görüyor. Kışladan, TSK'dan, Diyanet'ten, camiden elini çek. Bunlara siyaseti bulaştırma. Bu hezeyandır. Ülke yönetiminden gidişi yaklaştıkça hırçınlaşmıştır. Milletin hazmedemediği hususu milletin gönlünü kazanmış sanatçılarla anlatamaz.” 

ERMENİSTAN PROTOKOLLERİNİ DE ÇEK 
Oktay Vural, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin Ermeni soykırımı iddialarını kabul etmesi kararına da değinerek, Türkiye'nin ABD Büyükelçisi'ni geri çekmekle kalmayıp, Ermenistan'la imzalanan protokolleri de TBMM'den geri çekmesi gerektiğini söyledi. Vural, şöyle konuştu: “Bu karar ABD için bir yüzkarasıdır. Bizim tarihimize ve milletimize hiçbir ülkenin parlamentosunun kara çalmasını hiçbir zaman hazmetmeyeceğiz. Bu yapılan kara çalmadır. Soykırım iddialarıyla ilgili karar, o meclisin yüzkarasıdır. Böyle bir karar ilişkiler açısından tüm milletimizi hayal kırıklığına uğratan hasmane bir yaklaşımın eseridir. Hiçbir parlamento benim tarihimi yargılayamaz. Soykırım yaftasını yapıştırma girişimi aynen fazlasıyla geri döner. Soykırım safsatasını siyasi amaçlarla yakıştırmak isteyenlere sesleniyorum. Sen kim oluyorsun da benim milletimin tarihine dil uzatıyorsun? Sen kim oluyorsun da benim tarihimi kirli ilişkilerle kurduğunuz denklemlerle karalıyorsun?” “Bugün aslında bizim tarihimize kara çalmak isteyenler kendi tarihine kara çalmıştır” diyen Vural, şunları söyledi: “Bunu nasıl temizleyeceklerse temizlesinler. Bunu hazmedemiyoruz. Türkiye oradaki Temsilciler Meclisi üyelerinin oyuncağı değildir. ABD artık şunu görmelidir; Kimse benim tarihimi yargılayamaz. Benim milletime soykırım gibi bir insanlık suçunu kimse atfedemez. Bu baskı, Türkiye'nin Ermenistan sınır kapısını açmasıdır ve Azerbaycan'ı işgal eden Ermenistan'ı meşru hale getirmektir. Ermenistan'a güven sağlıyorlar. Ermenistan'la imzalanan ve TBMM'de bekleyen protokoller geri gönderilmeli. Başbakan ile Obama'nın telefon konuşmasının nedeninin protokollerin meclisten geçmesine yönelik taktik adım olduğu ortaya çıkmıştır. Öncelikle Ermenistan, Azerbaycan topraklarından çıkmalı, Karabağ sorunu çözülmeli ve nihai sınırları belirleyen Kars Anlaşması kabul edilmeli. Bu asgari dostane ilişkinin talebidir. İlişkiyi anormal hale dönüştüren Ermenistan bu adımları atmalı.” Türkiye'nin sadece ABD Büyükelçisi'ni geri çağırmakla yetinmemesi gerektiğini söyleyen Vural, “Ermenistan protokolünü de geri çekmeli. Bu utanç verici protokolün TBMM'de bulunmasını yadırgıyoruz. Obama karşısında dik duramadığı için imzalamak zorunda kaldığı protokolü, bu karar sonrasında geri çekme dirayetini göstermeli. Tarihi karalarla dolu olanlar benim tarihimi yargılayamaz. Batı medeniyeti önce kendilerine baksın. Irkçılığı getiren zihniyet Batı zihniyetidir. Biz tarihimizden son derece eminiz” diye konuştu.

SİYASİLEŞTİRİLMİŞ YARGI TALEBİ