Denktaş, DSP Okulu'nda, ''AB'ye Katılım Sürecinde Türkiye'nin ve KKTC'nin Karşı Karşıya Olduğu Riskler ve Bu Risklerin Bölge Politikasına Etkileri'' konulu konferans verdi. Rauf Denktaş, Parti Okulu'na gelişinde, DSP’nin eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ve partililer tarafından alkışlar ve KKTC bayraklarıyla karşılandı.
KÜÇÜK ADA’DA BÜYÜK BİR DEVLET YAŞIYOR
Konferansın açılışında konuşan Ecevit, sözlerine, ''Ben ve eşim, ömrümüzün son nefesine kadar KKTC için görevimize devam edeceğiz'' diyerek başladı. Türk ulusunun, bu davadan vazgeçmeyeceğini belirten Ecevit, ''Türk milleti, KKTC'yi hiçbir zaman, başka hiçbir güce feda etmeyecektir'' dedi. Bülent Ecevit, ''küçük Ada’da büyük bir devletin yaşadığını'' tüm dünyaya anlatmaya çalıştıklarını kaydederek, bunu idrak edemeyenlerin olabileceğini söyledi.
Bazı uluslararası kuruluşların, Türkler’i bu sevdadan vazgeçirmek için her türlü gayreti gösterdiklerini ifade eden Ecevit, ''Ama başaramayacaklar, Kurtuluş Savaşı mücadelesi nasıl olduysa, Kıbrıs için de aynı gücü bu devlet gösterecektir'' diye konuştu. Türkiye'yi son dönemlerde, içeriden boğmaya, parçalamaya çalışanlar olduğunu vurgulayan Ecevit, Sevr Anlaşması’nı silahla yapamayanların, şimdi birtakım anlaşmalarla bunu hayata geçirmeye çalıştıklarını anlattı.
KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da yaptığı konuşmada, ''Türk’ü hafife alıyorlar, ama Türkiye kendi gücünün idraki içinde'' dedi. KKTC'nin, Anavatan sayesinde 22. yılını kutladığını belirten Denktaş, ''Siz vardınız, yavru vatan var oldu. Siz devam ettiğiniz sürece, yavru vatan da var olacaktır'' diye konuştu. Denktaş, şu anda tüm mücadelenin KKTC'yi ortadan kaldırmak için olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Çünkü, Türkiye oradaysa uluslararası anlaşmalar da oradadır. Barış için gelmiştir, ama savaşı, terörü başlatan Rum tarafı Kuzey'de de hakkım var diyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in de vurguladığı gibi, Kıbrıs'ta, dini, dili ayrı iki eşit halk var. Bu barış, bazı Avrupa ülkelerine batıyor. 'Türkiye, Türk askeri Ada’dan çıkmalı' diyorlar. Biz de 'hayır' diyoruz. Hiçbir zaman, Rum iradesini, eli kanlı terörist iradeyi, meşru Kıbrıs hükümeti olarak kabul etmeyeceğiz. Var olan devleti ortadan kaldırmak için oynanan oyunlara gelmeyeceğiz.''
ASKER 24 SAAT DAHA YÜRÜRDÜ, TÜMÜNÜ ALIRDI
Yunan diplomatların bile, Kıbrıs'ta, uluslararası hudut olması gerektiğini söylediğini aktaran Denktaş, o zaman Kıbrıslı Türkler’e ve Rumlar'a güvence geleceğini belirtti. Denktaş, ''Çünkü Rumlar, 'Türkiye, Kıbrıs'ın tümünü alacak' diyor. Öyle bir planı olsaydı, 24 saat daha asker yürürdü, tümünü alırdı'' dedi.
KKTC'nin kuruluş yıldönümü kutlamalarında, Türk Hükümeti yetkililerinin, ''Kıbrıs'ın millî dava olduğu'' yönünde açıklamalar yaptığını anımsatan Denktaş, sorduğu hukukçulara göre, AB ile müzakereler çerçevesinde imzalanan Ek Protokol'ün TBMM'den geçirilmemesi gerektiğini söyledi. Denktaş, şöyle devam etti:
''Ek Protokol Meclis'ten geçirilirse, bu sözler acaba havada mı kalacak? Hukukçular, ‘Ek Protokol Meclis'ten geçmemeli’ diyor. Kıbrıs'ın millî dava olduğunu herkes kabul ediyor. O zaman, bizim temennimiz, oybirliği ile bir karar alınmalıdır ve AB'ye; ‘KKTC, Kıbrıs'ta barışın temeli olacaktır. Yeter ki, bu Cumhuriyet’i ortadan kaldırma, Türkiye'yi Ada’dan çıkarma, Türk-Yunan dengesini bozma oyunundan, sahtekârlıktan vazgeçiniz’ diye bir ses çıkarılmalıdır.''
Annan Planı'nı kabul etmenin gereksiz ve hatalı olduğunu söyleyen Denktaş, Annan Planı'yla ilgili eksiklikleri anlattığını, ancak ABD, İngiltere, AB yetkililerine, Türkiye'nin de sesi eklenince halkın büyük beklenti içinde ''evet'' dediğini kaydetti. Rum tarafının da ''evet'' diyeceğinin düşünüldüğünü, bu nedenle yanlış bir adım atıldığını ifade etti.
Denktaş, Türkiye'nin pazarlık imkânının, Annan Planı'na ''evet'' dendiğinde ortadan kalktığını ifade ederek, ''Halbuki, sen onu yaptın, ben de Türkiye ile entegrasyona gidiyorum demiş olsaydık, şimdi AB bizim peşimizden koşacaktı'' ifadesini kullandı. Bu yolun hâlâ açık olduğunu, çünkü Kıbrıs Türkü'nün kararlılığının sürdüğünü söyleyen Denktaş, ''KKTC 22 yaşındadır, onu ortadan kaldıracak anlaşmalara evet demek şerefsizliktir. Türkiye'yi adadan zorla çıkaracak kuvvet dünyada yoktur'' dedi.
Türk halkını göz göre ''yemeye'' çalıştıklarını, ama yedirmeyeceklerini söyleyen Denktaş, ''Uzlaşma isterlerse buyursunlar gelsinler. Artık fiiliyatta dış dünyaya karşı gerçekleri söylemenin zamanı gelmiştir. KKTC var olacaktır, esas budur. Türk'ün hakkını alıyorlar, bunlara imza atacak el, ne KKTC'de ne de Türkiye'de olmalıdır'' diye konuştu. Ek Protokol'ün TBMM'de onaylanmaması konusunda tüm partilerin bir araya gelmesini isteyen Denktaş, ''KKTC eğer millî bir dava ise lütfen, merhameten, hükümet tüm partileri çağırsın, konunun uzmanları dinlensin ve kararını versin'' dedi. Ne olursa olsun, KKTC'yi millî bir dava olarak şanla, şerefle koruyacaklarını belirten Denktaş, şunları ekledi:
''Bu konuda Türk hükümeti ve KKTC hükümeti, diri durmalı ve AB'ye tek bir söz söylemelidir; dünyanın neresinde, şanla, şerefle kanla, can vererek toprağı vatan yapmış, devlet kurmuş bir halk topluluğu, bu devleti 22 yıl yaşattıktan sonra yokmuş gibi davranarak önüne konulan ve 'barıştır' denilen bir kağıda imza atmış, egemenliğinden ve devletinden vazgeçmiştir? Dünyada böyle şerefsiz bir kitle yoktur. KKTC şerefiyle yaşayacaktır