MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural,"Referandumda hayır diyenler, genel affın önü açılsın diye hayır dememiştir,boy, soy, sop tartışmaları noktasında hayır dememiştir. Hayır diyenler,cumhuriyetin temelleri ile milletimizin değerleri konusundaki endişeleri ifade etmiştir" dedi.

Vural, Parlamento’da düzenlediği basın toplantısında, medyanın,"referandumda MHP’nin neden "hayır", AKP’nin de neden "evet" dediğinivatandaşlara ulaştırmada" ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldığını söyledi.

"Vatandaşların gerçek tercihlerinin milli iradeye yansıması gerekirken,siyasi ve ticari kaygılar, tehditler ve şantaj yöntemleriyle sizler de bu süreciyaşadınız. Hepimiz bu gemide yaşıyoruz, bu geminin kaptanlığını yapanlar gemiyi kayalığa götürüyorsa, kayalara çarpan gemide, su alan Türkiye’de hepimiz kaybedeceğiz" diyen Vural, siyaset yaparken kimseyi kandırmadıklarını, ancak köşelerinde yalan yanlış yazanlara, komplolara şahit olduklarını kaydetti.

Oktay Vural, giderek ticarete ve siyasete bağımlı hale gelen anlayışın,parti pazarlama aracı haline dönüştüğünü, yandaşlık kavramı etrafında oluşturulan bir anlayışın medyada hakim olduğunu, bu medyanın da halkın gerçek tercihlerini iletme konusunda sıkıntılarla karşılaştığını ifade etti.

Referandum sonrasında toplumun ikiye ayrıldığını öne süren Vural, elbirliği ile bir anayasa yapmak istediklerini, ancak MHP’nin uzlaşma çabalarının hep çöpe atıldığını savundu.

MHP Grup Başkanvekili Vural, geçmişte anayasa yaparken partisinin uzlaşma çabalarına katılmayanların, bugün, "Gelin birlikte Anayasa yapalım" demesini eleştirerek, "2011’den sonra aradığın uzlaşmayı bugün niye aramadın? diye sorulduğu zaman verecekleri bir cevap yoktur. ’Ben bugün durumu kıvırdım, 2011’ebakalım’ diyecektir" diye konuştu.

-"YÜKSEK RAKIMLI TEPELER"-

Sanal bir Anayasa tartışması ile vatandaşın gerçek sorunlarının gündeme gelmesinin engellendiğini iddia eden Vural, "Yaşananlar, yüksek rakımlı tepelerde, post peşinde koşanların o postlar için nasıl vatandaşı birbirine kırdırmak için tezgahlar hazırladığını ortaya koyması bakımından ilginçtir" dedi.

Oktay Vural, yargının siyasallaşmaması için referandumda "hayır" dediklerini kaydederek, "Hiçkimse yargı ile bölücülüğün siyasallaştırılmasına, yolsuzluğun meşrulaştırılmasına geçit vermeyi istemez. Yargı, güçlünün değil, milletin elinde olması gerekir" diye konuştu.

AKP’nin PKK açılımına destek olmamak için "hayır" dediklerini, medyanın da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği için yürütülen kampanyaları deşifre etmesini isteyen Vural, şöyle dedi:

"Hayır diyenler, genel affın önü açılsın diye hayır dememiştir, boy, soy, sop tartışmaları noktasında hayır dememiştir. Hayır diyenler, cumhuriyetin temelleri ile milletimizin değerleri konusundaki endişeleri ifade etmiştir. Hayır diyenler darbeci değildir."

-"HERHALDE BİR TEŞEKKÜR GÖRÜŞMESİ OLACAKTI"-

Son terör saldırısı ile ortaya çıkan BDP ile bazı bakanlar arasında yapılması planlanan görüşme için, "Herhalde bir teşekkür görüşmesi olacaktı" diyen Vural, "MHP olarak oyunu biliyoruz ve bu oyunu bozacağız" dedi.

Oktay Vural, referandum sürecinde İran’dan AKP’ye 25 milyon dolar yardım yapıldığının iddia edildiğini belirterek, AKP’ye, yurt içinden nasıl ve kimlerin yardım yaptığı konusundaki resmi belgeleri, gelecek günlerde kamuoyu ile paylaşacağını söyledi.

"Türkiye’de KPSS rezaleti yaşanıyor, ancak Milli Eğitim Bakanı piyasada yok" diyen Vural, yaşanan yanlışın, memurların sorumluluğunda değil, Hükümetin sorumluluğunda olduğunu öne sürdü. Oktay Vural, "Hükümetin içinde Hükümetten güç alan birtakım odakların, böyle bir organizasyon içinde olduğu açıktır" dedi.

MHP Grup Başkanvekili Vural, "MHP, referandumda hayır kampanyası yürüttü ve sonuçta evet oyları fazla çıktı. Burada bir özeleştiri yapacak mısınız?" sorusu üzerine, bu konularda gerekli açıklamaları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapacağını belirtti.

Kimsenin MHP üzerinde oyun oynamaması gerektiğini ifade eden Vural, "Türkiye’nin her yeri MHP’nin kalesidir, MHP de Türkiye’nin kalesidir. Bu kaleyi kimse yıkamaz, kimse fitne fesat da sokamaz" diye konuştu.17/09/2010