NECATİ DOĞRU
“TETİKÇİ” kimmiş! Anladınız mı şimdi!
Kardeşim dediğiniz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün “TETİKÇİ”nin kim olduğuna işaret etmek ve sizlere seslenerek; tetikçileri kullanıp adaleti şaşırtmaya kalkmayın uyarısı yapmak zorunda kaldı.
Uyandınız mı?
Uyanamadınız.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklaması mahçuptu, çekingendi, üstü örtülüydü, bu yüzden anlamadınız. Cumhurbaşkanı; “(.....) Birçok insanın ismi sorumsuz şekilde TV ve gazetelerde gündeme gelmekte ve onlar zan altında bırakılmaktadır... Yargıyı ve hukukun işleyişini baskı altına alacak davranışlardan kaçınmalıyız...” dedi...
***
Bana mı dedi?
Benim gibi “Deniz Feneri soygununun” sadece Almanya dosyası ile kapanmayıp Türkiye ayağının da adalete hesap vermesini yazan beş-on yazar, muhabir, yayın müdürü, editöre demedi. Sizleri yağlayan, yücelten, yandaşınız olan, uçağınıza binip çanak sorular soran, yemek sofranıza katıldıktan sonra Ergenekon davasında hangi dalganın ne zaman geleceğini, kimin göz atına alınıp kimin tutuklanacağını; sızdırılmış bilgilere sarılarak yazanlara dedi.
Anladınız mı şimdi!
“TETİKÇİ” kimmiş!
Sizin gazetecileriniz.
Bunlar tamamı gizli ve açık sizin propagandanızı yapanlar. Cumhurbaşkanı, bunları işaret etmek zorunda kalıyor. Sizin yandaşlarınız; yazı, haber ve TV sohbet toplantılarıyla “Ergenekon Davası’nda hukukun işleyeşini ve yargıyı baskı altına alacak” türden “tetikçi gazetecilik” yapıyorlar. Ne olduğu belirsiz; provakatör, ajan, kışkırtıcı, bilgi kirletici, hedef saptırıcı, hem Fettullahçılığın içine sızıp Hazreti Muhammed’e, hem Musevi havrasında haham olup Hazreti Musa’ya terbiyesizlik eden birini TRT televizyonunda “sayın.... sayın....” hitaplarıyla, iltifatlarıyla 4 saat konuşturdular.
*****
Sizin gazetecileriniz.
Uçağınıza bindirdikleriniz.
Sofranıza çağırdıklarınız.
TRT’ye müdür yaptıklarınız.
Size yağ çekenler.
Yandaşlarınız.
Onlar bırakmıyorlar Ergenekon davası, “hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı zedelenmeden” yürüsün. Gerçekten Türkiye’de “darbe ortamı hazırlayıp iktidarı düşürmek için orduyu ihtilal yapmaya itmek isteyenler” hâlâ varsa, objektif hukuk ölçülerine göre yargılanıp cezalansın. Sizin “tetikçiler” Türkiye’nin darbelerden arınmasının değil Ergenekon üstünden sizin propagandınızı yapma peşindeler. Kardeşiniz Cumhurbaşkanı bile “uyarı yapmak...” zorunda kaldı.
Anladınız mı şimdi!
“TETİKÇİ” kimmiş!
*****
UNUTMA!
Şİmdİ yeni bir kulp buldular. Diyorlar ki, “henüz Alman adaleti gerekçeli kararı” yazmadı, dosya gerekçeli karar yazılınca gelecek.
Kararın gerekçesinin yazılmasını beklemeye gerek yok. Adaleti istiyorsanız, siz de savcınızla, mahkemenizle, polisinizle, müfettişinizle harekete geçersiniz. Almanya’ya gider savcılarla, komiserle görüşürsünüz.
Bilgileri toplar; Türkiye ayağındaki zanlıları adalet önüne çıkartırsınız. Almanya’daki davanın gerekçesi de arkadan gelir. Adalet bir şey mi kaybeder!
Dosya gelmedi.
Dosya sana gelmezse!
Sen dosaya git.
Savcımız gitmedi.
Gidemedi.
Bugün 136 gün doldu.
Unutma!
Önemlidir.