YARSAV ÇOK ÖNEMLİ
Çağdaş, anayasal ve özgürlükçü demokrasinin en baş koşulunun, yargı bağımsızlığı olduğuna işaret eden Gerçeker, bunun için artık uluslararası alanda da büyük çaba göstermek gerektiğini belirtti. Kuvvetler ayrılığı ilkesi benimsenmiş olsa da bunlar arasında az ya da çok egemenlik mücadelesinin sürdüğünü ifade eden Gerçeker, 'Bugün bütün çağdaş demokratik sisteme kavuşmuş, özgürlükçü, anayasal demokrasiyi benimsemiş ülkelerde yargının en üstün güç olduğu kabul edilmiştir' diye konuştu. Bu anlayışı, 'Adalet devletin temelidir' ifadesinin en iyi şekilde ifade ettiğini, kendilerinin de Türk yargıçları ve hukukçuları olarak bunu devam ettirdiklerini kaydeden Gerçeker, bu yolu açan Atatürk ilkeleri ile O'nun gösterdiği doğrultuda kurulan Cumhuriyet'in temel ilkelerinin demokrasi ile özdeşleşmiş durumda olduğunu vurguladı. Gerçeker, 'Varlığımızı borçlu olduğumuz temel ilkeleri koruyup kollamak en büyük görevimizdir. Böylece demokrasiyi güçlendirip geliştirebiliriz' dedi. Birkaç yıl öncesine kadar hakim ve savcıların haklarını koruyup kollayacak bir örgütleri bulunmadığını, YARSAV'ın bu konuda önemli çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Gerçeker, toplantının Türkiye'de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
ULUSLARARASI DESTEK
Konuşmasında, yargı reformuna yönelik çalışmalara da değinen Gerçeker, şunları söyledi: 'Türkiye bugün bir yargı reformu sürecinden geçmektedir, ancak reform bilindiği gibi 'iyileştirme' anlamında kullanılmaktadır. Ama MEDEL Başkanı Sayın Monetti'nin söylediği gibi, bizim düşüncemize göre bir reform değil, antireform söz konusudur. Biz Türk yargıçları, hukukçuları, hakim, savcı ve avukatları olarak, yasama ve yürütmenin etkisinden tamamen arınmış, çağdaş demokratik ülkelerde olduğu gibi tam bağımsız bir yargı sistemi oluşturulmasını istiyoruz. Ama yapılmak istenen değişiklikler ne yazık ki yargıyı tamamen yürütmenin etkisine sokacak nitelikte değişikliklerdir. Bu konuda da değerli konuklarımızın gerek Avrupa, gerekse dünya kamuoyunu doğru bilgilendirme konusunda yardımcı olacaklarına gönülden inanıyoruz.'
ÇOK ZOR BİR SÜREÇ
Gerçeker, bu tür toplantıların yargı bağımsızlığı mücadelesine katkıda bulunup güç katacağını sözlerine ekledi. MEDEL Başkanı Vito Monetti de Gerçeker ile yaptığı görüşmede, Türkiye'de yargıya ilişkin zor süreç konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını belirterek, 'Maalesef kötü örnekleri devamlı görüyoruz' dedi.
HUKUK VARSA HERKES SUSMALI
Hasan Gerçeker, gazetecilerin, 'İrticayla Mücadele Eylem Planı davasıyla Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 'Ergenekon Terör Örgütüne Üye Olmak' iddiası kapsamında görülen davayı birleştiren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasındaki olumlu görev uyuşmazlığının çözülmesi için dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na iletililmesi kararı'na ilişkin soruları üzerine konunun Genel Kurul'un takdirine kaldığını söyledi. 'Birleşme ve tahliye kararları hukukçulardan eleştiriler aldı, biliyorsunuz' denilmesi üzerine Gerçeker, 'Bir yerde hukuk konuşulurken herkesin susması lazım, ama bakıyoruz ki hukukçular konuşmuyor ya da konuşamıyor. Hukukçu olmayanlar hukuku daha iyi bildikleri için hep onlar konuşuyor. Biz onları dinlemekle yetiniyoruz' dedi.
YASALARA AYKIRI SERVİS YAPILIYOR
YargItay Başkanı Gerçeker, 'Eleştiriler ses kayıtlarıyla ilgiliydi ve bu kayıtlarda konuşulanlar aynen çıktı. Hem tahliye, hem birleştirmeler oldu. Bu yönde sizin bir incelemeniz olacaktı. Süreç şu anda nasıl işliyor?' sorusu üzerine 'Hukukun üstünlüğü diyoruz. Yasalar var. Usul yasaları var. Dinlemelerin nasıl yapılacağı, nasıl yapılması gerektiği o yasalarda kurallarla belirlenmiş. Bu kuralların dışına çıkılmaması gerekiyor. Bunların yasalara aykırı olarak bu şekilde servis edilmemesi gerekiyor. Bunlar hep birbirleriyle ilişkili şeyler. Araştırıyoruz. Bir sonuç alamadık. Daha bir sonuç gelmedi bize. Nereden kaynaklanıyor? Nasıl dinlendiği yasal mıdır, değil midir? Bunlar araştırılacak. Ondan sonra ancak bir sonuca varılacak' dedi.