Baykal'ın açıklamaları şöyle: İŞSİZLİK ARTACAK
- İşini kaybeden sayısı hızla artmaktadır bu gidişle 2009’da on binlerce insanın işinden çıkarılacağını ve işsiz sayısının artışının devam edeceğini görüyorum.
Hükümetin bu mali disiplinsizliğin bedelini işsiz kalan insanlarımız ödüyor. Hükümetin bu oyununa bu izin verilemez.
- Bu işsizlik genel konudur. İşsiz kalan insanlar bir anlamda toplumdan dışlanmaktadır. Bunun acısını ızdırabını yaşayan bilir. Bu konu artık Türkiye’de görmezlikten gelinebilir olaydan çıkmıştır.
En önemli toplumsal sorun haline gelmiştir.
- Türkiye küçülüyor, sanayi rekor derecede küçülüyor ve Türkiye’de hiçbir önlem alınmıyor.
İKTİDAR BAĞLANTILI YOLSUZLUKLAR ÇOK
- Ama böyle bir ortamda dikkatimizi çeken başka bir gelişme, iktidarla bağlantılı yolsuzlukların olağanüstü düzeye çıkmış olmasıdır.
Türkiye tarihinde hiçbir iktidar, bu iktidar kadar yolsuzluklarla bağlantılı olmamıştır.
YSK'YA MEYDAN OKUYORLAR
- YSK karar alıyor. Bütün Başbakanı'ndan bakanlarına herkes bu bizi ilgilendirmez diye YSK’ya meydan okuyorlar. Gücü kime geçiyor YSK’nın. Bu bir hukuk skandalıdır.
- Bu tablodan çıkışın yolu halkın milletin iradesindedir. Bunları yok saymak gözden saklamak mümkün değildir. Bunların hesabını soracak olan millettir.
- Başbakan’ın benzetmesi talihsiz bir benzetme. Ekonomiyi kalkındırıyoruz diyemiyor. İnsanların işsizliğine çare oluyoruz diyemiyor. İşi olanlar işini kaybediyor. Böyle bir tablo içinde Başbakan ne ile övünüyor. Eskiden delikli parayla ihtiyaç giderilirmiş, şimdi delikli olmayan parayla ihtiyaç gideriliyormuş. Meydanlarda bunu söylüyor.
- Başbakan’ın bir telaş içinde olduğu açıktır. Bu telaşını herkesi suçlayarak gidermeye çalışıyor. Eski defterleri karıştırıyor. Başbakan İsmet Paşa’dan başlayıp bize kadar uzanıyor
- Türkiye’de artık toplumun belli kesimlerinin yargıyla ilgili sizden bizden değerlendirmelerini yapmaya başlamış olması, günlük söylemin bir parçası haline gelmiş olması çok önemli bir olaydır.
YARGIYA GÜVEN TAHRİP EDİLDİ
- Yargı öyle midir değimlidir bir şey söylemiyorum. Ama bu Türkiye’de yargıya yönelik saygının, güvenin ne kadar tahrip edilmiş olduğunun göstergesidir.
Buraya nasıl geldik niçin geldik böyle bir duruma? Ne zaman geldik? Vahim olan bu değil mi?
- Yargıyla ilgili bu değerlendirmeler günlük konuşmalarda yapılabiliyor. Ne vahim bir tablo kim bu işten sorumlu?
Beni üzen bu konunun artık toplum vicdanını da böyle değerlendirmelerin yapılabilir hale gelmiş olmasıdır.
- Ama bu bir şeyi değiştirmez. Hukuk işlemelidir, yargı işlemelidir.
Siz alacaksınız insanları 11 ay tutacaksınız, sonra hiçbir şey yokmuş diye bırakacaksınız.