"12 Eylül olduğunda Recep Bey sen 26 yaşındaydın, ne yaptın? Hapishaneye mi düştün, karakola mı düştün, ifade mi verdin, işkence mi gördün? Onlar 12 Eylül'de Kenan Paşa tarafından sırtları sıvazlandı. Ağladın mı? 30 yıldır hadi sesin çıkmadı, 8 yıldır Başbakansın 12 Eylül'ün acılarını sömürmek için çıktın ortaya"

"12 Eylül'de sen 12 Eylül Anayasası için nasıl oy verdin?' Ben çıktım söyledim, o dönem bürokrattım, yani memur Kemal'dim ve ben 'hayır' oyu verdim. Şimdi Recep Bey çıksın söylesin bakalım 12 Eylül Anayasası'na ne oy verdi, 'evet' mi verdi, 'hayır' mı verdi?"

"Recep Bey'in bir ünvanı daha var, şantajcı Recep. Niye şantajcı Recep diyorum, 'bitaraf olan bertaraf olur' diyor. Kimsin sen, kendini ne hissediyorsun? Sen kral mısın, padişah mısın, imparator musun yoksa baskıcı bir Başbakan mısın? Recep Bey kimseyi bertaraf edemezsin"

"Buradan bütün iş dünyasın, işverenlere sesleniyorum, güçlü olun moraklli olun, yiğit olun, ezilmeyin, korkmayın diyorum"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandum mitingleri kapsamındaki durağı bu hafta İstanbul oldu. Çağlayan Meydanı'nda miting öncesi çevrede geniş güvenlik önlemi alındı. Güvenlik güçleri alanda ve çevresinde köpeklerle arama yaparken, vatandaşların ön sıraları kapmak için alana girmeye çalıştığı gözlendi. "Başbakan Kemal" sloganlarıyla platforma çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, "68 kuşağının devrimci ruhuyla geliyorum, halkın iktidarını kurmak için" sözleriyle vatandaşları selamladı.

İstanbul'un kendisi için çok önemli bir kent olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "AKP'nin iki gövdesi var. Finansal gövdesi İstanbul'da, siyasal gövdesi Ankara'da. İki gövdeye de kurt düştü, iki gövdeyi de sirkeleyeceğiz ve AKP'yi alaşağı edeceğiz. Şimdi çıkmışlar milletin önüne diyorlar ki, 'Biz yeni bir anayasa getiriyoruz', İstanbul'dan soruyorum, 12 Eylül olduğunda Recep Bey sen 26 yaşındaydın, ne yaptın? Hapishaneye mi düştün, karakola mı düştün, ifade mi verdin, işkence mi gördün? Onlar 12 Eylül'de Kenan Paşa tarafından sırtları sıvazlandı. Ağladın mı? 30 yıldır hadi sesin çıkmadı, 8 yıldır Başbakansın 12 Eylül'ün acılarını sömürmek için çıktın ortaya. Senin aklına yeni mi geldi 12 Eylül? Acılarımız biz biliriz, kavgayı biz biliriz, yiğitlik bizde, haramilere bunu bırakamayız. Acı bizim acımızdır, yürek bizim yüreğimizdir. Recep Bey'e sordum, dedim ki, '12 Eylül'de sen 12 Eylül Anayasası için nasıl oy verdin?' Ben çıktım söyledim, o dönem bürokrattım, yani memur Kemal'dim ve ben 'hayır' oyu verdim. Şimdi Recep Bey çıksın söylesin bakalım 12 Eylül Anayasası'na ne oy verdi, 'evet' mi verdi, 'hayır' mı verdi? Recep Bey'in bir ünvanı daha var, şantajcı Recep. Niye şantajcı Recep diyorum, 'bitaraf olan bertaraf olur' diyor. Kimsin sen, kendini ne hissediyorsun? Sen kral mısın, padişah mısın, imparator musun yoksa baskıcı bir Başbakan mısın? Recep Bey kimseyi bertaraf edemezsin. Buradan bütün iş dünyasın, işverenlere sesleniyorum, güçlü olun moraklli olun, yiğit olun, ezilmeyin, korkmayın diyorum. Çünkü diyorum ki, halkın ayak sesleri geliyor. Recep Beyler kaçacak, biz kovalayacağız. Sayın Başbakan diyor ki, 'Tarafsız olanı ben bertaraf edeceğim', bir başka bakanı çıkıyor diyor ki, 'Hayır diyenin ben aklından şüphe ederim', bir başka bakanı çıkıp diyor ki, 'Eğer evet demezseniz, bana sonra telefon ederseniz ben telefonunuza çıkmam', valileri, kaymakamları uğraşıyor, vatandaşı tehdit ediyorlar, 'Evet derseniz destekleriz, hayır derseniz elinizdeki yeşil kartı alırız, çocuklarınızın okul parasını ödemeyiz, size kömür, makarna vermeyiz' diyorlar" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ı herhangi bir televizyon kanalında Anayasa'yı tartışmaya davet eden Kılıçdaroğlu, "Söz veriyorum sadece Anayasa'yı konuşacağız. Ama Başbakan buna 'evet' der mi? Diyemez. 'Ben halkıma hesap vermeyi namuslu görev kabul ediyorum' diyorsan, çıkarsın karşıma, beraber tartışırız, Anayasa'yı vatandaş öğrenir. Ne getiriyorsun, ne götürüyorsun? Kenan Evren'in bile cesaret edemediği hak almayı sen bu anayasada getiriyorsun. Onu sana öğreteceğim çıkarsan karşıma. Çıkıyor meydanlara İnönü'ye sataşıyor, çıkıyor meydanlara CHP'nin tarihine sataşıyor. Sen önce tarih öğren, tarih bil, dersini çalış. Bırak geçmişi, erkeksen benimle uğraş, çık karşıma ne varsa hesabın konuşalım seninle. Hiç söylemediğimiz sözleri sanki biz söylemişiz gibi vatandaşın karşısına çıkıyor. Diyor ki, 'Benim boyumu soruyorlar, posumu soruyorlar', hiçbir yerde, hiç kimsenin ne boyunu sordum ne posunu sordum.22.08.2010