MHP Grup Başkanvekilleri Mehmet Şandır ve Oktay Vural, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Şandır, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in TCK'nın 301. maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sırasında Dink suikastini kastederek, 'bu lafları tabandan ciddiye alan gençler olur, sonra gelir böyle bir eylemde bulunursa sorumlusu kim olacak?' diyerek bir anlamda provokatörlük yaptığını ve bazılarını suça teşvik ettiğini ileri sürdü. Şahin'in, Adapazarı'nda yaşanan olaylara da dikkat çekerek, bu tür konuşmalardan etkilenerek aynı eylemlerin başka yerlerde de yapılabileceğini dile getirdiğini ve bunun sorumlusunun muhalefet partileri olacağını iddia ettiğini söyleyen Şandır, "Bu sözleri bir Adalet Bakanı'nın söylemesi talihsizlikten de öte suçüstü yakalanma halidir. Adapazarı'nda yaşanan olaylardan sorumlu ve bir suç varsa suçlu olan, gerekli tedbirleri yeterince ve zamanında almayan AK Parti hükümeti ve Sayın Bakan'dır. Sayın Şahin, Genel Kurul'da sarfettiği bu sözlerle bazı gençleri suç işlemeye teşvik anlamına gelecek beyanda bulunmuş ve suç işlemiştir" şeklinde iddialarda bulundu. Bu durumun, TCK'nın 39/2-a maddesinde yazılı 'suç işlemeye teşvik etmek' kuralı yollamasıyla 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçunu düzenleyen TCK'nın 216. maddesindeki suçu oluşturduğunu savunan Şandır, Şahin'in ayrıca TCK'nın 288. maddesindeki 'Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs' suçunu da işlediğini öne sürdü.
Şandır, Adalet Bakanı Şahin hakkında yürürlükte olan kanunlara göre suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
MHP Grup Başkanvekili Vural ise Şahin'in, 301. maddenin görüşmeleri sırasında hiç kimsenin kabul edemeyeceği eylemlerle müzakereler arasında illiyet bağı kurarak siyasi bir komplo ve tezgah hazırlığı içinde olduklarını ortaya koyduğunu iddia etti. Adalet Bakanı'nın suçu ve suç işleyeni teşvik ve tahrik ettiğini öne süren Vural, Şahin'in sözlerinin, bu eylemlerle bulunulmasını mazur gösterecek ifadeler olduğunu belirtti. Vural, MHP olarak kanun dışı hiçbir eylemin yanında olmadıklarını vurguladı.
Şandır ve Vural, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Şandır, AK Parti hakkında açılan kapatma davasının gerekçelerinden birinin MHP'nin de imza attığı Anayasa değişikliği olduğunun hatırlatılması üzerine, yargı sürecine müdahale anlamı taşıyacak hiçbir değerlendirme ve yorumu doğru bulmadığını söyledi. Şandır, MHP olarak hem sürece saygı gösterilmesi, hem de sonuca saygı gösterileceğinin ifade edilmesi gerektiğini açıkladıklarını hatırlattı.
TCK'nın 301. maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun'u Anayasa Mahkemesi'ne götürmek için CHP'den destek isteyip istemeyecekleri sorusu üzerine Şandır, yapılan düzenlemenin MHP olarak yok saydıkları, ayaklarının altına aldıkları bir düzenleme olduğunu belirtti. İktidar olmaları halinde 301. maddede yapılan bu değişikliği ortadan kaldıracaklarını ifade ettiklerini hatırlatan Şandır, bu Kanun'un amacına, sahiplerine sonuna kadar muhalefet edeceklerini, hukukun elverdiği bütün imkanları
kullanacaklarını dile getirdi.
Vural ise bugün CHP Grup Başkanvekillerini ziyaret ederek 301. madde değişikliğinin Anayasa'ya aykırı olduğu yönündeki görüşlerini paylaşacaklarını belirtti. Vural, bu kanunun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi için nasıl bir yöntem takip edileceği konusunu da değerlendireceklerini kaydetti.
Şandır ve Vural, düzenledikleri basın toplantısının ardından CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'u ziyaret etti. 70 milletvekili bulunan MHP'nin, 301. maddenin değiştirilmesine ilişkin Kanun'u Anayasa'ya aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürebilmesi için 40 imzaya daha ihtiyacı bulunuyor.