Erdoğan, artan terör olaylarını görüşmek üzere TBMM'de grubu bulunan siyasi parti liderlerini ziyaret turuna başladı. Erdoğan, bu kapsamda ilk olarak DSP Genel Başkanı Masum Türker'i ziyaret etti.
Erdoğan, DSP Genel Merkezi'ne gelişinde Türker tarafından kapıda karşılandı. Erdoğan'a Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Kamu Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler eşlik etti. Öte yandan Başbakan'ın DSP'ye girişinde bir grup vatandaş Erdoğan'ı alkışladı.

Yaklaşık 1 saat 25 dakika süren görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan herhangi bir açıklama yapmadan DSP Genel Merkez Binası'ndan ayrıldı.
Ziyaret sonrası açıklama yapan DSP Genel Başkanı Türker " Sayın Başbakan ve çalışma arkadaşları bizi ziyaret ettiler. Talepleri terör ve referandumla ilgili idi. Ancak biz 1,5 saat terör olayını görüştük. Referandum için biz hayır olarak karar aldık onun için terörü konuştuk.
İSTİHBARATIN DIŞA BAĞIMLI OLUŞU YANLIŞTIR
Başbakan Erdoğan bize değerlendirmelerde bulundu. Bir kısmını kendisinin partileri ziyaretinin ardından açıklayacağı önlemlerden bahsetti. Önümüzdeki hafta da aktardığımız düşünceleri vereceğiz. Özetle kendileri ile paylaştığımız husus şu. Bizi dinleyen tüm vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Terör tek başına bir partinin çözebileceği bir olay değildir. O yüzden Sayın Başbakan'ın muhalefet partileri ile görüşmesini doğru bulduğumuzu ama bir öneri olarak MHP ve BDP ile de görüşmeyi düşünmesini dikkatine sunduk.
Bir başbakan bu konu için muhalefet lideri ile görüşmeyi uygun görüyorsa ülkede bu konuda çözüme gidilecekdemektir. Terörün bu kadar artmasının sebebi olarak partimizin bir görüşü var. Bizim DSP'nin iktidarı döneminde terör 0 noktasına ulaşmıştır. Bunun sebebi biz yalnız iktidarda olan üç partiden biri değil muhalefet partileri ile yaptığımız işbirliği ve lojistik desteğin kesilmesini sağladığımız için olmuştu. DSP'nin 2008 yılında Parlamento'ya sunduğumuz bir kanun teklifi vardı. Sınır güvenliğini sağlayacak bir güvenlik duvarının oluşturulması üzerinde durduk. kendilerine bu hususta görüşlerimizi sunduk. terörle ilgili görüşlerimiz iki noktada toplandı. İstihbaratın ciddi bir şekilde işlemez bir hale geldiğini ve bu konuda iki üç yıldır Türkiye'yi işgal eden davalar nedeniyle özellikle gizli tanık yoluyla istihbarat veren kesimleri tedirgin edeceğini ve istihbaratın sadece dışa bağımlı olmasının Türkiye'ye zarar vereceğini düşünüyoruz.
Biz artık kanın akmasını, şehit haberleri almak istemiyoruz. Ekonomik özgürlüğün sağlanması, ifade özgürlüğü sağlayacak siyaset özgürlüğü, baraj rakamlarının aşağı çekilerek oradaki partilerin de terör örgütünün desteğine ihtiyaç duymadan gelebilme imkanının oluşturulması gereğine dikkati çektik. Sanıyorum Başbakan diğer liderlerle de görüştükten sonra burada ben MHP ile ve BDP'ye de seslenmek istiyorum. Başbakan görüşmek isterse görüşmelerinde fayda var. Terörü tek başına kimse çözemez. Bu konuda ben iktidar olursam çözerim anlayışı doğru değildir. Önemli olan bunu bugün çözelim bir kişi daha ölmesin, şehit olmasın. Biz birikim ve bilgilerimizi her zaman paylaşmaya hazırız'dedi.