Baykal şunları söyledi:
Yargı siyaset ilişkisi açısından AKP suç üstü yakalanmıştır, Habur’da. Bu hukukun yüz karasıdır. Öte yandan Başbakan Yardımcısı, Erzincan Başsavcısı’nı arayıp ‘Tahliye et’ diyor. Tahliye etmeyince başına gelmeyen kalmıyor. Peki Silahlı Kuvvetler’de durum normal mi? Üçüncü ordu komutanı sanık sıfatıyla ordunun başında. İşte o yüzden diyorum ki, yargıdan elini çek. Çünkü yargının içinde birisinin eli var. O el bulunduğu sürece yargıdaki o garabetler sürecek.
Getirilen Anayasa değişikliği taslağıyla, Anayasa’nın ve demokrasinin temeline ciddi zarar verilmek isteniyor. Üstelik, ‘Bir değişikliği istiyorsan, hepsini kabul etmelisin’ dayatması seçmenin önüne konulmak isteniyor. Ya değiştirilmek istenen maddeler ayrı getirilsin ya da Cumhurbaşkanı görev üstlensin. Referanduma sürülecek paketin ayıklanmasına katkı sağlamalı. Eğer tarafsız bir cumhurbaşkanıysa bunun olması kaçınılmaz, siyasi tertibe alet olmamalı.
Başbakan çam devirdi
Başbakan’ın, ‘kaçak Ermenistan vatandaşlarının sınır dışı edilebileceği’ açıklaması, Türkiye’nin çok haklı olduğu davada nasıl haksız bir görüntü içine sokulabileceğinin tipik örneği oldu. Başbakan açıklamalarıyla Türkiye’nin Ermeni davasına büyük zarar vermiştir. Bu insanlar, Türkiye’ye göz göre gelmiş ve yerleşmişlerdir. Şimdi bu insanları rehine konumuna yerleştirerek, onların üzerinden uluslararası bir politika götürülmesi şık olmamıştır. Akıllara tehcir uygulamalarını getirmiştir. Bu açıklama, bir başbakanın yanlış konuşarak ülkesine ne kadar büyük zarar verebileceğinin örneğidir. Hükümet, imzaladığı protokolü çekmeye cesaret edemiyor, ama Türkiye’ye yerleşmesine göz yumduğu onbinlerce Ermeni vatandaşının gönderebileceği tehdidiyle etkinlik sağlamaya çalışıyor. Bu büyük bir yanlıştır. Protokolü imzalama yanlışını ‘Buraya gelen insanları geri göndeririz’ diyerek düzeltme şansınız yoktur. Başbakan bir çam devirmiştir.
Bel ağrısı tuttu
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Sinop il Kongresi’nin yapıldığı salonda Melihat Gülses’in “Nar çiçeğim günaydınım” şarkısıyla karşılandı. Baykal, Melihat Gülses’i daha önce katıldığı özel bir toplantıda, “Beni mest eden ses” olarak nitelendirmişti. Kendisini Sinop’a götürecek özel uçağa binişi sırasında
belindeki rahatsızlık nükseden ve çevresindekilerin yardımıyla merdivenleri çıkan Baykal, yüzüne yansıyan sıkıntıyı Gülses’in şarkısıyla gidermeye çalıştı.