Arınç,Ankara 'da Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ege İlleri 2. Tanıtım Fuarı'nın açılışından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Deniz Feneri e.v davasıyla bağlantılı soruşturmayla ilgili 18 kişinin mal varlığına ihtiyati tedbir kararı konulduğu anımsatılarak, “RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın istifasının gerekip gerekmediğinin” sorulması üzerine Arınç, bu konudaki yargı sürecini çok yakından izlemediğini dünkü gelişmeleri Anadolu Ajansı'nın geçtiği haberle öğrendiğini söyledi.
Arınç, bu konuda bugüne kadar çok şey söylendiğini ifade ederek, “ Deniz Feneri olayıyla, e.V. Deniz Feneri bağlantısı iddia edilen Zahid Akman ismiyle ilgili bugüne kadar çok şey söyledim. Bunlara ilave edilecek bir konu yok. Ben şu açıdan meseleye bakıyorum. Bu olaylarla ilgili olarak ne Adalet ve Kalkınma Partisi ne de onun mensuplarını izan eden hiçbir olay ve gelişme yok” dedi. Arınç şöyle devam etti:
“Deniz Feneri'nin Almanya'da mahkumiyetle sonuçlanan davasının Türkiye'de bağlantısı olduğu iddiasıyla Türkiye'de bazı kişilerle ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bir soruşturma başlattığını biliyoruz. Bu soruşturma kapsamında söylediğim olay gerçekleşmiş. Bu tamamen yargı süreciyle ilgili bir konudur. Yargı süreci dilerim ki en kısa zamanda ve en güzel şekilde sonuçlanır. Sonuçlanan ve ortaya çıkan durum karşısında da biz Almanya'daki Deniz Feneri davasının, Türkiye ile ilgisi ve bağlantısı olup olmadığını öğreneceğiz. Bunu gerçekten bekliyoruz. Kamuoyu da bekliyor. Bu olay sebebiyle bir yargı kararına ihtiyacımız var. Onun da en adil şekilde gerçekleştirilmesini ümit ediyoruz.”
Zahid Akman ile ilgili sözlerinin daha sonra Akman tarafından farklı şekilde kamuoyuna yansıtıldığını belirten Arınç, kendisinin de daha sonra bu açıklamaya cevap verdiğini söyledi. Arınç, şunları kaydetti:
“Ben Habertürk televizyonundaki konuşmamı tekrarladım. Bu doğru olandır. Bir başkasının bunu başka türlü söylemesi veya tekzip etmesi, beni ilgilendirmez. Ben söylediğimin ne olduğunu biliyorum. Bunu tekrar açıklıkla ifade etmiş olayım. Dolayısıyla bu yargı süreci içinde RTÜK Başkanı konumunda bulunan Sayın Zahid Akman'ın benim söylediğim söz çerçevesinde belki ondan daha farklı olarak gelişen durum karşısında bir an önce kendisine yakışanı yapması lazım. Maalesef benim sözlerim karşısında bazı gazetelerde köşe yazarları, bazı televizyonlarda yorumcular, ya bilmiyorlar cehaletlerinden ya gafletinden olayı çarpıtmaya çalışıyorlar.
Bir defa Zahid Akman benim bürokratım değil. Atamasını ben yapmadım. Sayın Başbakan da yapmadı. Hükümetimiz de yapmadı. Dolayısıyla gerektiği zaman onu görevden almak, imkanına sahip değilim. Sayın CHP milletvekilleri bunu bilmiyorlarsa şunu yapabilirler, bir kanun değişikliği ile 'RTÜK üyeliklerine Bakanlar Kurulu tarafından atama yapılması gerekir. Meclis atama yapmasın' diyorlarsa ben bunu saygıyla karşılarım. Bunun gereği yapılır. Ondan sonra da atamasını yaptığımız insanları gerektiğinde nasıl görevden alabileceğimizi herkes görmüş olur. RTÜK üyeliklerine seçim TBMM tarafından yapılmaktadır. Ne benim ne Sayın Başbakanın ne Akman ne de bir başkasını doğrudan görevden alması mümkün değildir