TBMM Başkanı Bülent Arınç, siyasetin merkez üssünün Meclis olması yolundaki hedeflerinin büyük oranda gerçekleştiğini söyledi.
Arınç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 22. Dönem 4.
Yasama Yılını değerlendirdi.Bülent Arınç, Yasama Yılının başlangıcında açıklanan projelerin
tamamına yakınının hayata geçirildiğini bildirdi. 2002 Kasım ayından
itibaren tek temel hedefin ''Saygın ve itibarlı bir Meclis'' olduğunu
belirten Arınç, ''Meclisimiz, hedeflediği saygın ve itibarlı konumuna
her geçen gün daha da yaklaşmıştır. Bu hedefe yaklaşmamızda
Milletvekillerimizin katkılarının çok büyük olduğunu belirtmeliyim.
Çoğunun sorumlu ve duyarlı davranışları, Meclisimizin itibarını doğrudan etkilemiştir'' dedi.

Meclisin itibarının arttırılmasında siyasi ve kurumsal açıdan
yapılan çalışmaların önemine dikkati çeken TBMM Başkanı Arınç,
Başkanlık Divanı ve Genel Sekreterlik olarak kurumsal açıdan yapılan
çalışmaların sorumluğu bilinciyle 60 civarında proje üretilip
uygulandığını kaydetti.

Siyasi beyanatlarının, icraatlarının bazı çevreler tarafından
beğenilmemiş olabileceğini belirten Arınç, bazen hakarete varan
eleştirilerin hiçbiri için mahkemelere başvurmadığını bildirdi.
''Siyasetin merkez üssünün Meclis olması hedefimiz, büyük oranda
gerçekleşmiştir'' diyen Arınç, şöyle devam etti: ''Bunun ilk önemli verisi yazılı basında çıkan haber sayısıdır. Meclisimiz hakkında 3 yıl önce aylık ortalama 2 bin 133 haber çıkarken bugün bu sayı 7 bin 104 rakamına ulaşmıştır. Bu artış siyasetin TBMM üzerinden takip edildiğinin önemli bir göstergesidir. Son yasama yılına girerken aynı tutum, aynı özverili çalışma, aynı yenilikçi ve
reformcu tavrımızı sürdüreceğiz. 2007 yılında görev süremiz bittiğinde
tüm arkadaşlarımla birlikte gelecek kuşaklarımıza saygın, itibarlı ve
iyi işleyen bir Meclis bırakmayı yürekten temenni ediyoruz.''

-ULUSLARARASI 2 BELGE-

Bülent Arınç, daha iyi bir Meclis yönetiminin kurulması amacıyla
AB üyesi ülkelerin parlamentolarını inceleyip, üzerinde araştırma
yaptıklarını belirtti. Genel Sekreterlik sisteminin AB üyesi ülkeler
arasında çok iyi bir düzeyde olduğunu belirten Arınç, HACCP
Uluslararası Gıda Standardı Belgesi ile ISO 9001 Uluslararası Kalite
Yönetim Sistemi Belgesinin, Genel Sekreterlik yapısının kalitesini
büyük oranda artırdığını söyledi.
İç Tüzük çalışmalarına da değinen TBMM Başkanı Bülent Arınç,
yasama ve denetim faaliyetlerinin daha iyi yapılması amacıyla
başlatılan çalışmaların, siyasi partilerin görüşleri alındıktan sonra
tamamlanarak Anayasa Komisyonu'na gönderildiğini hatırlattı.

-BAŞKANLIK DİVANI KARARLARI-

4. Yasama Yılı'nda Başkanlık Divanının 5 toplantı yaparak, 26
karar aldığını anlatan Arınç, bu kararlar içinde en önemlilerini şöyle
sıraladı:
-Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu tarafından önerilen adaylar
arasından 27 hayırsever vatandaşımıza TBMM Üstün Hizmet Ödülü
verilmesi,
-Yeni Genel Sekreterlik, Kütüphane Araştırma Merkezi ve Arşiv
Binası'nın yapımı için ulusal bir proje yarışma açılması,
-Milletvekillerinin yasama ve denetim faaliyetlerine destek olmak
için oluşturulan Araştırma Merkezi'nin kuruluşu ve çalışma
yönetmeliğinin çıkarılması,
-Dolmabahçe Sarayı'nın depolarında yer alan eşyaların sergilenmesi
için Türkiye'de ilk kez ''Depo Müze'' oluşturulması.

-139 KANUN ÇIKARILDI-

Bülent Arınç, bu yasama yılında 121 kanun tasarısı ile 248 kanun
teklifinin Meclis gündemine geldiğini, bunlardan 139'unun
kanunlaştığını kaydetti. Arınç, çıkarılan kanunlardan 8'inin
Cumhurbaşkanı tarafından iade edildiğini, Bu kanunlardan 3'ünün Meclis
tarafından aynen kabul edilerek, diğer 3'ü ise değişiklik yapılarak
yeniden Cumhurbaşkanına gönderildiğini belirtti. Arınç, 4 yasama yılı
boyunca çıkarılan kanun sayısının ise 769'a ulaştığını bildirdi.
Dokunulmazlıklar konusunda bu yasama yılında, 29 Başkanlık
tezkeresi geldiğini, bunlardan 14'ünün Genel Kurulun gündeminde,
13'ünün komisyonda olduğunu, 2'sinin ise geri alındığını ifade eden
Arınç, 22. Dönemde gönderilen dokunulmazlık tezkeresi sayısının da 242
olduğunu söyledi.
Birinci yasama yılından beri Meclise intikal eden 262 Kanun
Hükmünde Kararname'den 237'sinin bu yıla devredildiğini belirten
Arınç, geçen yasama yılında olduğu gibi bu yılda yapısal olarak büyük
değişimler sağlayan temel kanunlar çıkarıldığını vurguladı.
Arınç, çıkarılan kanunlardan önemlilerini şöyle sıraladı:
''Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu, Bankacılık Kanunu, Kredi Kartları Kanunu, Tarım
Kanunu, Trafik Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu, Kurumlar Vergisi
Kanunu, Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu, Memurlara Disiplin Affı
Kanunu,Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Hakimler,
Savcılar ve mülki idare amirlerinin ücretlerini düzenleyen kanunlar.
Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu ve Medeni Kanun'da önemli değişikler
yapılırken, 9. Kalkınma Planı da bu dönemde kabul edilmiştir. Bu
kanunlar ülkemizin yıllardır beklediği toplumsal ve sosyal yapımızı
etkileyen önemli yasal düzenlemelerdir.''

-TÜM BİRİMLERDE BİN 791 SAAT 35 DAKİKA ÇALIŞILDI-

TBMM Başkanı Arınç, Mecliste bu yasama yılında 123 birleşim ve 539
oturum yapılarak, 711 saat 12 dakika çalıştığını kaydetti. Bu
çalışmalar, 33 bin 916 sayfa tutanakla tarihe kaydedildiğini söyleyen
Arınç, ihtisas komisyonlarının ise toplam 641 saat 31 dakika
çalıştığını ve 9 bin 632 sayfa tutanak tutulduğunu bildirdi.
Genel Kurul çalışmalarının yanı sıra tüm birimlerde yapılan
faaliyetlerin toplam süresinin bin 791 saat 35 dakika olduğunu
kaydeden Arınç, bu çalışmalarla ilgili de 49 bin 495 sayfa tutanak
hazırlandığını anlattı.

-8 BİN 253 SORU ÖNERGESİ VERİLDİ-

Meclisin denetim çalışmaları kapsamında verilen yazılı soru
önergesi sayısının bu yıl en yüksek düzeye ulaştığını vurgulayan
Arınç, ''Bu yıl 8 bin 253 soru önergesi verildi. Bunlardan 3 bin 465'i
cevaplandırıldı. Yazılı soru önergesi sayısı geçen yıla göre yüzde 100
oranında arttı. Sözlü soru önerge sayısı 893 olurken, bu rakamda geçen
yıla göre yüzde 200 artış gösterdi. Bu yıl, 7 genel görüşme önergesi
verildi. Soruşturma önergesinin verilmediği bu yasama yılında, 3
gensoru önergesi Meclis Genel Kurulu tarafından reddedildi. Bu yıl 64
Meclis Araştırma Önergesi teklif edildi, bunlardan 4'ü için Meclis
Araştırma Komisyonu kuruldu'' diye konuştu.
Dilekçe Komisyonuna da bin 643 başvuru yapıldığını belirten Arınç,
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun hak ihlalleri konusunda
incelemelerde bulunmak üzere 15 ayrı alt komisyon kurduğunu, 864
başvuruyu da değerlendirmeye aldığını bildirdi.

-''PARLAMENTER DİPLOMASİ, KURUMSALLAŞMAYA BAŞLADI''-

Meclisin dış ilişkilerde etkinliğinin bu yasama yılında da
sürdüğünü belirten Arınç, 3 yıldan beri sürdürülen ''parlamenter
diplomasi'' çalışmalarının artık kurumsallaşmaya başladığını ifade
etti.
Türkiye'nin geride bıraktığı yasama yıllarında tüm dünyada ilgi
odağı haline geldiğine dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:
''Bu yasama yılında dünya parlamentolarıyla oluşturduğumuz dostluk
gruplarına 3 ülke daha eklenerek 82'ye yükselmiştir. Bu dönemde yurt
dışından 102 heyet ülkemizi ziyaret ederken, Meclisimizden 183 heyet
de yurt dışına çıkarak temaslarda bulunmuştur. İstanbul'da düzenlenen
İKÖPAB 4. Konferansı'nın açılışını Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'la birlikte yaptık. Bu önemli toplantıya
17 Meclis Başkanı, 8 Meclis Başkanvekili, 7 Heyet Başkanı olmak üzere
toplam 47 ülkeden 436 kişi katıldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin
uluslararası alanda tanınmasına katkı sağlayacak önemli bir karar da
bu konferans sonucunda Türkiye'nin gayretleriyle alındı. Alınan
kararla daha önce 'Kıbrıs Müslüman Türk Toplumu' adıyla bu konferansta
gözlemci olarak yer alan KKTC'nin 'Kıbrıs Türk Devleti' olarak
katılması önemli bir gelişmedir.''

-ARINÇ, GÜNDE ORTALAMA 15 KİŞİYİ KABUL ETTİ-

Bülent Arınç, 4. Yasama Yılı'nda 9 devlet başkanı, 8 meclis
başkanı ve 8 başbakanın Meclisi ziyaret ettiğini bildirdi.
Meclis Başkanı olarak 4. Yasama Yılı'nda 10 yurtdışı, 20 yurtiçi
gezisine çıktığını kaydeden Arınç, bu dönemde talep edilen 2 bin 134
randevudan 571'ni kabul edebildiğini söyledi.
Başkanlık makamında 3 bin 144 kişi ile yüz yüze görüşme
gerçekleştirdiğini, bunun da günde ortalama 15 kişiyi kabul ettiğini
ortaya koyduğunu belirten Arınç, görüşme yapılanlar arasında 283
milletvekili, 23 büyükelçi, 34 sivil toplum örgütü, 41 yerli ve 65
yabancı heyetin yer aldığını söyledi.
Yurtdışında 12, yurt içinde 27 basın kuruluşuna röportaj verdiğini
de bildiren Arınç, TBMM Başkanlığı İletişim Ofisinin, 4. Yasama
Yılında 169 bilgi notu, 117 mesaj, 28 değerlendirme raporu, 36 basın
duyurusu ve 31 konuşma metni üreterek, 5 ayrı basın toplantısının
organizasyonunu gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi.

''MECLİS, HEPİMİZE AİT BİR KURUMDUR"

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclisin herkese ait bir kurum olduğunu, herkes tarafından gücü, fonksiyonu ve itibarının korunması gerektiğini belirterek, ''Hepimiz aynı gemide yer alıyoruz. Bu gemi Türkiye'dir ve Türkiye'nin kalbi Meclistir. Yıpratılmış bir Meclis kimseye fayda sağlamayacağı gibi, demokrasimizin de zedelenmesi anlamına gelir'' dedi.
Arınç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 4. yasama yılını
değerlendirdi.
Yatırım ağırlıklı hazırladıkları 2006 yılı bütçesini 340 milyon
866 bin YTL olarak hedeflediklerini, ilk 5 aylık dönemde toplam 112
milyon 990 bin 120 YTL harcandığını bildiren Arınç, bu rakamın,
bütçenin yüzde 33'üne karşılık geldiğini ve bir önceki yıla oranla
harcamalarda yüzde 4'lük azalma olduğunu kaydetti.
Arınç, harcamaların yüzde 64'ünün milletvekili ve personel
giderleri, yüzde 14'ünün mal ve hizmet alımı, yüzde 15'inin cari
transferler ve yüzde 3'ünün yatırımlardan oluştuğunu belirtti.
''Milletimizin parasını harcarken, büyük bir sorumluluk bilinciyle
hareket ederek şeffaf olmaya özen gösterdiğimizin bilinmesini
isterim'' diyen Arınç, Meclisin tüm harcamalarının halkın bilgisine
açık olduğunu ve yıl boyunca internetten yayınlandığını anımsattı.

-''KADRO AZALTILDI''-

Bu yasama yılında personel politikalarının, önceki yıllarda olduğu
gibi liyakat ve ehliyeti esas alarak yürütüldüğünü ifade eden Arınç,
''uzun vadede büyüyen değil, uzmanlaşarak küçülen Meclis''
politikaları gereği, bugüne kadar kadro artırılmayıp, azaltıldığını
vurguladı. Arınç, boş bulunan 400 kadrodan 170'ini iptal ettiklerine
işaret etti.
Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığının, yaklaşık 250 basın
toplantısı için çalışma yaptığını, yaklaşık 2 bin 800 basın aktivitesi
konusunda işlem gerçekleştirdiğini belirten Arınç, ''Meclisimiz, yayın
alanında başlattığı atağını bu yasama yılında da sürdürerek 17 ayrı
kitap ve kitapçığın basımını gerçekleştirdi'' dedi.

-92 BİN FATURA GELDİ-

Arınç, Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığının, 4. Yasama
Yılı'nda, toplam 668 bin 396, günlük ortalama 3 bin 586 ziyaretçiye
hizmet verdiğini, bu birimdeki rehberler aracılığıyla yaklaşık 100 bin
kişiye Meclisin gezdirildiğini ifade etti.
Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı bünyesinde görev yapan
bilgi edinme birimine yapılan başvuru sayısının geçen yıl 45 olduğunu,
bu yıl bin 435'e ulaştığını belirten Arınç, TBMM TV'nin, 4. Yasama
Yılı'nda bin saat 58 dakika yayın yaptığını kaydetti.
Baştabipliğin, bu yasama yılında toplam 93 bin poliklinik,
yaklaşık 35 bin laboratuvar hizmeti verdiğini belirten Arınç, şöyle
devam etti:
''Bu yasama döneminde kurumumuza özel ya da resmi sağlık kurum ve
kuruluşlarınca 92 bin fatura gönderildi. Sağlık harcamalarımıza ait
faturaları kontrol eden Fatura Kontrol Gurubumuz 892 faturayı,
yönetmeliğimize aykırı olduğu gerekçesiyle sahiplerine iade etti.
Böylece yaklaşık 827 bin YTL'lik haksız ödeme engellenmiş oldu.
Ayrıca tedavi yönetmeliğinde yapılan değişiklik sonucu, bu yasama
yılında 6 aylık dönemde ilaç ödemelerinde 1 milyon 605 bin YTL
tutarında ciddi bir tasarruf sağlandı.''

-2007'DE TEMEL ATMA-

Arınç, 7 ay gibi bir sürede ısı merkezinin tamamlanarak,
açılışının yapıldığını, tamamı bilgisayarlı ve internet üzerinden
kontrol edilebilen ısıtma ve soğutma merkezi sayesinde yıllık yaklaşık
400 bin YTL tasarruf sağlanacağını dile getirdi.
Genel Sekreterlik ve Hizmet Binası ile Kütüphane ve Arşiv Binasına
yönelik çalışmaların sürdüğünü, binalar için ulusal mimari proje
yarışması düzenlendiğini belirten Arınç, en geç 1 Ekim'de yarışma
sonuçlarının açıklanacağını, binanın temelini 2007'de atmayı
hedeflediklerini kaydetti.

-ZİYARETÇİLERDEN 3 MİLYON 235 BİN YTL'LİK GELİR-

Dolmabahçe Kültür Merkezinin depo müze olarak dizayn edilmesi,
Küçüksu Kasrındaki restorasyonlar ile iskele binasının tamamlanması ve
Yalova Atatürk Köşkü bünyesindeki tarihi sinema binasının onarımının,
bu yıl içinde tamamlandığına işaret eden Arınç, ''Tarihi
mekanlarımızın periyodik bakım ve yenileme çalışmaları aralıksız
sürerken, buralarda bulunan objelerin sayım ve tespitleri
tamamlanarak, 21 bin 135 adedinin zimmet işlemi yapıldı'' dedi.
Arınç, bu yasama yılında 565 bin kişinin, saray ve kasırları
ziyaret ettiğini, ziyaretçilerden 3 milyon 235 bin YTL gelir elde
edildiğini bildirdi.
Sivil toplum örgütleri ve resmi kurumlarca Meclise ait salonlarda
61 aktivite düzenlendiğini ifade eden Arınç, bu etkinliklerin,
Meclisin sivil toplum örgütleri başta olmak üzere, halkla
bütünleşmesini sağladığını vurguladı.

-''MECLİSİN DUYARLILIĞI''-

Meclisin, iki sosyal projeyle ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü
dile getiren Arınç, 4 bakanlıkla birlikte, okullardaki zararlı madde
kullanımına son vermek amacıyla geliştirdikleri ''Sağlıklı Gençlik
Sağlıklı Gelecek'' kampanyasının başarıyla uygulandığını belirtti.
Milletvekillerinden oluşan Nüfus Kalkınma Grubunca geliştirilen,
anne ve bebek ölümlerinin azaltılmasına yönelik çalışmaların da
sürdüğünü vurgulayan Arınç, bu iki projenin, Meclisin sosyal
duyarlılığını göstermesi bakımından çok anlamlı olduğunu söyledi.

-''MECLİS, HEPİMİZE AİT BİR KURUMDUR''-

TBMM'nin, millet iradesinin temsil edildiği yegane kurum olduğuna
dikkati çeken Arınç, ''Dolayısıyla bu kurumun sahibi millettir. Hiçbir
ayrım yapmadan Meclisimiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her
bireyi temsil etmektedir. Her bireyin hakkı bu kurumda korunmakta,
ülkemize ait her renk ve ses, bu çatı altında temsil edilmektedir''
diye konuştu.
''Bu nedenledir ki Meclisimiz, hepimizin ortak buluşma
noktasıdır'' diyen Arınç, TBMM'nin, ortak aidiyet duygusunun yaşanması
gereken en önemli kurum olduğuna dikkati çekti. Arınç, buradaki siyasi
partilerin dağılımı değil, millet iradesinin temsil edilme
fonksiyonunun, bu aidiyet duygusunun temelini oluşturması gerektiğini
vurguladı.
Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:
''Dolayısıyla Meclis, hepimize ait bir kurumdur ve hepimiz
tarafından gücü, fonksiyonu ve itibarı korunmalıdır. Ne Meclis
Başkanı'nın kimliği, ne siyasi partilerin sayısı, bu sahiplenme
duygusunu etkilemelidir. Demokrasimizin sembolü sayılan bu kurum,
herkes tarafından savunulmalı, herkes tarafından itibarının
artırılması için katkı sağlanmalıdır.
Her zaman söylediğimiz gibi, hepimiz aynı gemide yer alıyoruz. Bu
gemi Türkiye'dir ve Türkiye'nin kalbi Meclistir. Yıpratılmış bir
Meclis kimseye fayda sağlamayacağı gibi, demokrasimizin de zedelenmesi
anlamına gelir. Elbette yanlışlarımızın düzeltilmesi istiyoruz,
hatalarımızın gösterilmesini istiyoruz. Ancak bunun yapıcı olmasını,
Meclisi sahiplenerek yapılmasını daha anlamlı ve yararlı görüyoruz.
Bir yasama yılını daha tamamlarken, yüce Meclisimizin, daha nice
uzun yıllar milletimizi temsil etmesini, ilelebet demokrasimizin
sembolü olmasını temenni ediyoruz.
Bu yasama yılını başarıyla tamamlayan, geceleri uykusuz kalan,
özveriyle çalışan milletvekillerimizi bir kez daha tebrik etmek
istiyorum. Tüm personelimize de çalışmalarından dolayı teşekkür
ediyorum.

SORULARI DA YANITLADI

TBMM Başkanı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.. Yasama Yılını değerlendirdiği konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç'ın açıklamaları özetle şöyleydi:
"Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl yapılacağı, kimin nasıl seçileceği Anayasa'da bellidir. Tartışmaları doğru bulmuyorum. Bu tartışmalar zihinleri meşgul etmeye dönük.
Benimle ilgili tartışmalara gelince, bu konuda 2007 Nisan ayını bekleyeceksiniz. Kim öle kim kala. Bunun anlamı aday olacağım ve olmayacağı diye yorumlanmamalı. Anayasa da adaylığını açıklayacak kişinin üzerinde bulundurması gereken vasıflar açık şekilde ifade edilmiştir.
Cumhurbaşkanı seçileceği zaman Sayın Sezer'in adaylığını ben de desteklemiştim. Bu konuda partilerin mutabakat metninin altında benim de imzam vardır.
Show TV muhabirinin bir sorusu Bülent Arınç'ı kızdırdı.
Ben gazetecilerin ve televizyonların kadrolu yorumcusu değilim. Bir başkasının söylediği bir şeyi ne bana yorumlatın ne de benim söylediğimi bir başkasına yorumlatın.