Arınç, Kanal 24 televizyonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Bazı milletvekillerinin tutukluluğuyla ilgili olarak Arınç, millet
iradesinin milletvekili yaptığı insanların içeride kalmamaları ve bu kişilerin
parlamentoya gelerek, yasama görevinde üzerine düşeni yapmaları gerektiğini
belirtti.
Arınç, tutuklu milletvekillerinin, serbest bırakılmaları halinde
kaçabilecekleri ve delilleri yok edebilecekleri yönünde endişeye düşmemek
gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Şuna dikkat çekmek istiyorum. Bugün milletvekili olduğu halde
yargılaması devam edenler var. Dokunulmazlık sistemi 83. madde, kendi içinde
ayrıca istisna getiriyor.Anayasa’nın 14. maddesinde ’... fiilleri işleyenler
dokunulmazlıktan istifade eder’ diyor. BDP milletvekillerinin çok büyük bir
kısmı, CHP ve MHP’den seçilenlerin de büyük bir kısmı da bununla suçlanıyor.
Dışarıda olsalar bile yargılamaları devam edecektir. Diyelim ki yargılama
sonuçlandı mahkumiyet kararı verildi. O zaman ’gel bakalım’ deme imkanı vardır.
Kaçarsa, yakalarsın kardeşim. Yakalayamazsan da kaçtığı yerde kalır. Bunları
düşünecek noktada değiliz.
Bugün, Yargıtay’da davası olup da Yargıtay’da cezaları kesinleştiği zaman
milletvekilliğinden düşecek insanlar da olabilir. Bunlar kimdir? Yakın zamanda
görürüz. Her zaman yargılama imkanı, karar verme imkanı var. Yargılamanın devam
etmesi imkanı var. (Tutuklu) milletvekilleri açısından, bu insanları
beğenmeyebilirim, fikirlerine katılmayabilirim, ama milletvekillerimizi korumamız
lazım. Siyaseti güçlendirmemiz, parlamentoyu güçlendirmemiz lazım. Çünkü bunlar
orada olmalı ki siyaset yapabilelim. Bunlar orada olmalı, içeride olursa bir
yanımız eksik kalır. Bunu samimiyetle söylüyorum. Ben yargıyı, adliyeyi etkilemek
için de söylemiyorum. Dün bir BDP’li kadın bir milletvekili için bunu
uygulayanların, bugün bir general, rektör veye bir başkası için ’bunu
uygulamayalım’ demesinin mantığını bulamıyorum."
-"Bu projeden geri adım atmak söz konusu değil"-
Bülent Arınç, "AK Parti, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nden geri
adım atacak mı" sorusu üzerine, bu projeden geri adım atmanın söz konusu
olmadığını bildirdi.
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin, Türkiye için çok önemli bir proje
olduğunu, bunu başardıkları takdirde Türkiye’nin siyaset, toplumsal barış,
ekonomi ve dış politika açısından daha güçlü olacağına inandıklarını söyledi.
Toplumsal barışı korumanın, Türkiye’de özgürlüklerin ve büyümenin
dinamosu olacağına işaret eden Arınç, toplumsal barışı korumak için de Türkiye’de
yaşayan tüm unsurların temel haklara sahip olması gerektiğini vurguladı.
Arınç, temel haklar önündeki engelleri kaldırmanın, Milli Birlik ve
Kardeşlik Projesi ile mümkün olacağını söyledi.
Terörle mücadelenin, bağımsız, kendi usullerince yönetilmesi gereken bir
konu olduğuna da dikkati çeken Arınç, "Bir kimse kendi kimliğini rahatlıkla
ifade edemiyorsa, bu bir temsilde haksızlık demektir. Bu haksızlık teröre
yönlendirebilir. Dolayısıyla, herkes etnik kimliğini, inancını, inançsızlığını
ifade edemiyor ve bunun önündeki engelleri de biz kaldıramıyorsak, bu tepki
onları o tarafa götürebilir" dedi.
"Dağdan inmeyi teşvik etmek istiyorsanız, Milli Birlik ve Kardeşlik
Projesi içinde yapacağımız çok şey vardır. O insanı dağa çıkmaya mecbur eden,
inandıran 10 sebep varsa onları Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi içinde çözmemiz
lazım" ifadelerini kullanan Arınç, dağa çıkmaya ihtiyaç bırakmayacak
düzenlemelere gidileceğini, yapılan düzenlemelere rağmen yine de terör eylemi
gerçekleştirenlere karşı uygulanacak yaptırımların güçlendirileceğini kaydetti.