- Başbakan Erdoğan'ın ısrar ve inatla sürdürdüğü bölünme modelleri arayışları Türkiye'yi çok ciddi risklerle dolu, karanlık bir dönemin başına itmiştir.

- PKK açılımının barış ve huzurla, kalkınma ve kardeşlikle hiçbir şekilde alakası olmadığı anlaşılmıştır. Başbakanın siyasi proje olarak sahip çıktığı bu sürecin etnik bölücülerin taleplerini taksitler halinde karşılama ihtiyacında olduğu gün gibi açıktır.

- Cumhuriyet döneminde çıkan ayaklanmaların kutsandığı, bunu bastırmaya çalışan develt güçlerinin aşağıladığı bir döneme gelindi...

- Başbakan ve Hükümeti ,Türkiye'yi bölme yolunda suç üstü yakalandı.

- Etnik bölücüğe hukuki zemin kazanması amaçlanan, imralı-hükümet işbirliği ile gerçekleştirilmek istenen yıkım projesi son toplantıda ortaya çıktı...

- Yıllardır Türk milleti üzerinde kumar oynayanların maksadının ayrıştırma ve çatıştırma ortamına sürüklemek olduğu bütün gerçekliğiyle ortaya çıkmıştır. Bu yıkım politikası yıllardır dağdaki ve şehirdeki bölücülerin hedefi olan üniter yapısı sulandırılmış ve değerlerinin içi boşaltılarak milli birliği parçalanmıştır.

- Başbakan ve hükümeti Türkiye’yi bölme planlarını için çıktığı yolculukta suçüstü yakalanmıştır. Başbakan’ın siyasi proje olarak sahip çıktığı bu sürecin, etnik bölücülerin taleplerini taksitler haline sağlayacağı açıktır. Yıkımın aşamaları son toplantıyla belirlenmiştir. Adına utanmadan demokratikleşme denilen bu yol haritasıyla, PKK’nın bütün talepleri siyasallaşacak, Başbakan ve İmralı canisinin çıktıkları yolla sözde demokrasiye ulaşacaklardır.

"HAYASIZCA SUÇLADI"

- Ne hazindir ki din istismarıyla iktidara gelenler şimdi de "kimlik istismarıyla" kaflarındakini kabile kültürü canlandırmaya çalışmaktadır.

- PKK açılımı konusunda 13 Kasım 2008 günü Meclis'te yapılan görüşmelerde yıkım politikasının taşeronu olan Başbakan muhalefeti "hayasızca" suçlamıştır...

- Kurucumuz olan Türkşe Bey'in anılarına gönderme yaparka partililerimizin kafası karıştırılmak isteniyor.. Merhum Türkeş Bey hayatının hiçbir safhasında ihanete göz yummamış ve alçaklığa prim vermemiş, 80 yıllık ömrü şerefli ve haysiyetli bir hayatın izlerini taşır.

- Başbakan Erdoğan öfke nöbetine girmiş ve partimizle ilgili edep ve adaba sığmayan çirkinlikler sergilemiştir.

- Başbakan elinde gelse şehit cenaze törenlerine müdahale edecek ve cenazede saf tutanları kamu gücüyle dağıtacaktır. Yapmak istediği budur.

- Milletimizin şehidine sahip çıkmasına, ne başbakan, ne teslim olduğu okyanus ötesindekiler ne de İmralı canisinin gücü yetmeyecektir...

- Başbakan Erdoğan zihin kontrolünü kaybederek, partimizle ilgili edep ve adaba sığmayan çirkinlikler sergilemiştir. İmralı çizgisine gelen Erdoğan, buna karşı çıkanları şehit cenazelerinin gelmesini beklemekle suçlamıştır.

- Başbakan elinden gelse, şehit cenaze törenlerine müdahale edecektir, ardında saf duranları kamu gücüyle dağıtacaktır.

NEREYE KAÇACAĞINI DÜŞÜNMELİDİR

- Bu manzara, katile sayın, şehide kelle diyen bir zihniyetin mide bulandıran kokusudur.

- Başbakan Erdoğan'a tevsiyemiz, bir boy aynasının karşısına geçmesi, utanç verici görüntüsüne bakması...

- Böyle birinin bizi şehit cenazesi gelsin diye beklemekle, çığırtkanlık yapmakla alçakça suçlaması haddi değildir. Başbakan Erdoğan ya haddini bilecek, bu hayasızlıklardan vazgeçecek ya da bunların hesabını zamanı geldiğinde misliyle ödeyecektir...

- Erdoğan arkamızdan kaç kişi geleceğini merak etmektense, kader anı geldiğinde kaç kişiyle nereye kaçacağını şimdiden düşünmelidir...

- Başbakan Erdoğan şahsımla ilgili olarak 'Ben Bahçeli'den memnunum' demiştir. Sonuçta fikirlerini beğenmesem de sayın Erdoğan memleketin bir evladır. Benden memnunum diyen Başbakan Erdoğan'a söylemek istediğim şudur ki; Allah kimseyi, Wahington'dan, Erbil'den ve Erivan'dan memnun bırakmasın...