TBMM Genel Kurulunda, terörle mücadelede ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere, İçişleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören tasarısının 2. bölümü üzerinde konuşan CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, tasarıya ilişkin eleştirilerini anlattı.

CHP'li Gök, tasarıda, "Müsteşarlık, denetleme yapacak ve yaptıracak" denildiğini belirterek, "Bunu kime yaptıracak? Bu, tasarıda belli değil" dedi.

"Adeta ikinci bir MGK oluşturulmaya çalışılıyor" diyen Gök, yok denilmesine rağmen, Müsteşarlığın operasyonel yetkisi olduğunu savundu.

İsa Gök, "Bu, bir sıkıyönetim örgütlenmesidir. Faşizan bir devlete gidişte önemli bir merhaledir, hukuka aykırıdır. Nerede duracağı belli olmayan bir dev yaratıyorsunuz" dedi.

Yüksekova'da, eski PKK'lı bir itirafçının, emniyet müdürü ve istihbarat müdürü ile yemekte görüntülendiğini iddia ettiği bir fotoğrafı gösteren Gök, "Bu, nasıl terörle mücadeledir? Bana bunun cevabını verin? Bir tane emniyet müdür yardımcısını görevden almakla bu iş olmuyor. Bunun altında ne yatıyor? Sayın Bakan cevap verin. Yarın bir gün birisi kaybolduğu zaman, niye kaybolduğunu anlayalım" diye sordu.

Bakan Atalay, "Bir satırını bile anlamamışsın. CHP, niye bu kadar karanlık senaryolar üretiyor?" diyerek, Gök'e tepki gösterdi.

BDP Grubu adına konuşan Grup başkanvekili Ayla Akat Ata da güvenlik gerekçesiyle tasarının getirilmesini anlayamadıklarını söyledi.

Ata, "Daha önce, Genelkurmay Başkanlığının isteği üzerine ortaya konulan temel politikaların bir örneğini şimdi bu tasarıda görüyoruz. Tasarı, Genelkurmay ile Hükümetin Kürt sorununa bakışında ortak bir zihniyeti ortaya koyuyor. Kürt sorunu güvenlik çemberine sokuluyor" diye konuştu.

Atalay'dan cevap

Milletvekillerinin eleştirilerine yanıt veren Bakan Atalay, CHP'nin haksız yere tasarıyı eleştirdiğini söyledi.

CHP'nin tasarıya, "Acaba neresinden en karanlık senaryolar üretiriz" diye baktığını ifade eden Atalay, "Bazen şöyle durumlar olur: Bir yerde birşey konuşulur, sizin hiç düşünmediğiniz, aklınızdan bile geçmeyen birileri size izafe eder. O zaman tahammülünüzü aşan bir şey olur. Benimki öyle bir tepkiydi" dedi.

Bakan Atalay, İçişleri Bakanlığının, iç güvenlikten sorumlu bir Bakanlık olduğunu belirterek, "Böyle bir koordinasyon biriminin, İçişleri Bakanlığına bağlı olmasından, CHP niye bu kadar rahatsız oluyor? Bu koordinasyon, illa sivil idarede olmasında başka bir yerde mi olsun? Türkiye normalleşiyor, bütün bunlar, bunun için yapılıyor" ifadesine yer verdi.

Terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutunun olmadığını, ekonomi gibi pek çok boyutun da olduğunu kaydeden Atalay, "İnsani yöntemlere dayalı, kardeşliğin öne alındığı, vatandaşımızı korumaya dayalı yeni yöntemler getirmek için bu çalışmaları yapıyoruz. Burada başka bir şey öngörülmüyor. Bunu tutup da 'dev bir şey', 'hepimizi öldürecek bir örgüt var...' İnsaf edin, abartılsın da bu kadar abartılması yazık değil mi? Kendimizin inanmadığı şeyleri, niye sırf iktidara bir şey demek için söylüyoruz. Geçen gün CHP sözcüsü burada, benim faydalanacağım şeyler söyledi. Ülkemizin geleceği için birbirimize katkı verelim, birbirimizi öfkeyle hırpalamayalım" diye konuştu.

BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata'nın sözlerine de yanıt veren Atalay, şöyle konuştu: "AK Parti döneminin şu 7-8 yıllık demokratikleşme sürecini hiç bilmiyorlar gibi... Türkiye farklı ülke arkadaşlar, bunu en iyi sizin bilmeniz lazım. Biz o dönemlerin faili meçhullerini aydınlatıyoruz, bilmiyor musunuz bunları? En iyi siz biliyorsunuz, ama buraya çıkıp insafsızca inanmadığınız şeyleri söylüyorsunuz. Bizim dönemimizde, Hablemitoğlu cinayeti dışında faili meçhul bir tane siyasi cinayet kalmamıştır.

Hablemitoğlu da Silivri'deki davanın içindedir. İnanıyorum ki orada, bu konuda da mesafe alınacaktır. 'İntihar eden askerler Kürttür' gibi, falan silahlı kuvvetleri rencide eden... Ben bu ifadeleri Meclise yakıştıramam. Güvenlik birimlerimizi, askerimizi, polisimizi başımızın üstünde tutarız. Herkes kendi yerinde, güçlü şekilde hizmetine devam eder. Onlara öyle yakıştırmaları da yaptırmayız, kusura bakmayın."

İçişleri Bakanı Atalay, "Bu tasarıyla sivil dikta oluşturulacak" denildiğini belirterek, "Bu ülkede, inşallah kimse artık sivil dikta ya da başka bir dikta oluşturamayacak. Türkiye, çağdaş, demokratik bir ülke haline geliyor, açık, şeffaf, kendine güvenen, özgüveni artmış bir toplum oluyor. AK Parti kendi derin devleti... Biz, derin devlet, açık devlet... Öyle bir şey bilmiyoruz" diye konuştu.

Konuşmacıların "sıfır terörden" bahsettiğini ifade eden Atalay, "Türkiye, dağdakine silah bıraktıramadıkça sıfır terör olmaz. Türkiye'ye karşı terör odaklarının elindeki silahlar teslim alınırsa, terör o zaman sıfırlanır. 'Dağda herkes duruyor, terör örgütleri yaşıyor...' Ondan sonra, 'terör sıfırdı da bilmem ne olmuş', öyle bir şey olmaz arkadaşlar" dedi. Bakan Atalay, muhalefete, katkı vererek tasarıyı çıkarma önerisinde bulundu.