Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, yüzlerce kız çocuğunun kurum ismi vererek mafya tarafından fuhuşa sürüklendiği iddiasının son derece ciddi bir iddia olduğunu belirterek, bunun ispatının gerektiğini söyledi.

Çubukçu, Kurban Bayramı dolayısıyla bugün ilk olarak Eyüp Çocuk Yuvası'nı ziyaret etti.
Burada, çocuklarla sohbet ederek, onlara meyve yediren Çubukçu, ziyaretinin ardından basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in 'yetiştirme yurtlarındaki yüzlerce kız çocuğunun mafya tarafından fuhuşa sürüklendiği yönündeki' iddialarıyla ilgili sorusu üzerine Çubukçu, bu iddianın son derece ciddi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'Bunun ispatı gerekir. Bu iddiaya ilişkin sayın Çömez tarafından bana ulaştırılan bilgi ve belge yok. Bunun bana ulaştırılması gerekir. Ulaştırılmalı ki ben işlem yapayım. Benimle birlikte İçişleri Bakanlığına da ulaştırılması gerekir ki emniyet bu konuda ortada bir suç varsa üzerine gidebilsin. Dolayısıyla kız çocuklarının fuhuş mafyası tarafından kullanıldığına ilişkin benim şahsıma somut bir iddia ulaştırılmış değil.' Çubukçu, dün yılbaşı dolayısıyla Bahçelievler Kız Yurdu'nu ziyaret ettiğini ve oradaki çocukların, 'Nimet Abla artık basının önünde bizi sen savunma. Biz kendimizi savunabilecek, anlatabilecek durumdayız' dediklerini ve bu tür iddialara isyan ederek tepki gösterdiklerini anlattı.

Kızların kendileriyle ilgili bir şey söylenmeden önce dinlenmek istediklerini ve bunun da onların en doğal hakkı olduğunu ifade eden Çubukçu, reşit olmuş, 18 yaşını geçmiş genç kızların kendi duygularını ifade edebileceklerini söyledi.

ÇOCUK KORUMA KANUNU
Bir gazetecinin, 'Bergama Çocuk Yuvası ve Diyarbakır'da yurttan kaçmış çocuklarla ilgili basında haberlerin yer aldığını, bu çocuklardan kapkaça karışanların olduğunu' hatırlatarak, bunlar münferit olaylar ise ne gibi önlemlerin alınacağı konusundaki görüşünü sorması üzerine Çubukçu, çocukları ilgilendiren her konunun, tek bir vaka dahi olsa kendisini son derece ilgilendirdiğini ve bunu münferit olarak değerlendirmediğini bildirdi.

Çubukçu, Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini ve bu kanunun ne getirip ne götürdüğünün kamuoyu ve basın tarafından yeterince bilinmediğini dile getirerek, bu kanunun 18 yaş altındaki tüm çocukların suç mağduru yahut suçun zanlısı dahi olsa koruma kararıyla kurumun bakımı altına alındığını anlattı.

Kendilerinin bu çocukları, koruma kararlı değil, tedbir kararlı çocuklar olarak tanımladıklarını dile getiren Çubukçu, ailesinin yanında yaşayan ve kapkaç yaparken yakalanan bir çocuğun mahkemeye çıktıktan sonra hakim tarafından ailesinin suça yönlendirdiği kanısı oluşması halinde, tedbir kararıyla çocuğun kurum bakımına gönderildiğini söyledi.

Bu çocukların kendi bünyelerinde görünmelerine karşın kaçtıklarını ve bunlarla ilgili '7 yaşında 80 kez suça bulaştı, yine kaçtı' haberlerinin yapıldığını hatırlatan Çubukçu, burada da çocukların bu tür suçları işleyen iki çocuğa ilişkin isim verdiklerini ve onlar kuruma geldiği zaman kapılar kilitlendiği için bir daha buraya gelmesini istemediklerini kaydetti.

Çubukçu, bu kurumlarda çocukların haklarına uygun gelişimlerini tamamlayabilecekleri ortamlar sunduklarını ve bu kurumların cezaevi olmadığını belirterek, bu kurumları kilitli kapılar haline dönüştürmeleri halinde çocukların psikolojik gelişimlerine faydalı bir çalışma yapmış olmayacaklarını aktardı.

'EN FAZLA GAZETECİLERE GÖREV DÜŞÜYOR'
Nimet Çubukçu, kurum bünyesinde en sorunlu ve dezavantajlı gruplara hizmet verdiklerini ve bu şekilde gelen çocukların genellikle ilk 3 günde kaçtıklarını bildirdi.
Bir aydan fazla kurum bünyesinde kalan çocukları çok daha iyi rehabilite etmeyi başardıklarını ifade eden Çubukçu, şu anda Türkiye genelinde 6 rehabilitasyon merkezi bulunduğunu, bu sorunlara yönelik yeni çözüm önerileri ve hizmet binaları inşa ettiklerini söyledi.

Çubukçu, fuhuşa karışan çocuklara ilişkin olarak da, polisin fuhuş yapılan bir yere baskın yaptığında orada 15 yaşında bir kız çocuğunu bulmuşsa, o çocuğu ilk getireceği yerin kendi kurumları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'Ondan sonra 'kurum bakımından fuhuşa' diye yazıyorsunuz. Oysa, fuhuşta yakalandığı için bu çocuk için koruma kararı veriliyor ve bize getiriliyor. Artık bu çocukları rencide edecek şekilde, kurum ismi vererek onları üzecek davranışlardan kaçınılmalı. Toplumun bu konuda doğru bilgilendirilmesinde ve bilinçlendirilmesinde kamu hizmeti yaptığınız için en fazla size görev düşüyor.'

ŞİDDET MAĞDURLARI İÇİN YENİ HAT ÇALIŞMASI
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, bir gazetecenin 'Turhan Çömez'in iddialarının asılsız olduğunu söyleyebilir misiniz?' diye sorması üzerine, şunları kaydetti:
'Koruma altındaki çocuklar fuhuş sektörüne gidiyor değil, öyle olduğu için koruma kararı alınıyor. Sorun olduğu için getiriliyor. Ama eğer iddia ediliyorsa, şu kız yurdunda isim vererek, yüzlerce kız çocuğu fuhuş mafyasının elinde, deniliyorsa bunun ispatı gerekir. Sayın Çömez benim partimin milletvekilidir. Bu iddiaları bir panelde dile getirmiştir.

Haberdar olur olmaz defalarca kendisine ulaşmaya çalıştım. Ulaşamayınca faks çektim. Bir iddia varsa, somut olarak iddia eden, sorumluluk makamında bulunan bir milletvekilimizdir. Bütün o bilgilerini bana ulaştırmamakla birlikte olabilir de... Vardır belki bir bildiği. Ama bir işlem yapabilmem için bana ulaştırması gerekmez mi? Ben basında yer alan bütün haberleri ihbar kabul ederek üzerine giden birisiyim. 'Hayır olmaz öyle bir şey' diye reddetmiyorum ki. Varsa böyle bir örnek bunun bana ulaştırılması gerekir.

Ulaştırılmalı ki ben işlem yapayım. Eğer ortada bir suç varsa bunun karşılığında da götürülmesi gereken yerler vardır, emniyet gibi. Sayın Çömez, 'dosya hazırlatıyorum ulaştıracağım' dedi. Ümit ediyorum ki ulaştırır. Ulaştırdığı zaman gerekli işlemleri yaparım, bunu da paylaşırım. Bu anlamda hassasiyetine teşekkür ediyorum.' Çubukçu, bu tür iddiaların üstüne örten ve görmezden gelen birisi olmadığını ve bu konuda hükümet olarak da, kurumlar olarak da açık olduklarını belirterek, 'Ama çocukların özel hayatına ait bilgileri hiçbir zaman paylaşmayacağım. Bunların malzeme konusu yapılmasını doğru bulmuyorum' dedi.
Çubukçu, bir başka soru üzerine, 183 hattının işlerliğinden memnun olmadığını, şiddet mağdurlarının başvurabilecekleri bir hatla ilgili İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir çalışma yaptıklarını söyledi.

Çocuk yuvalarının bahçelerinde bundan böyle kurban kesilmesine izin vermeyeceklerini bildiren Çubukçu, şunları kaydetti:
'Kurbanların kesileceği yerler var. Oraya yönlendiriyoruz. Kurumlarımızda gıdalar hizmet satın alma yoluyla yapıldığı için, bize yapılan bağışları Türkiye'deki diğer fakirlere dağıtıyoruz. Bu bakımdan hem kurumumuzda kurban bağışına ihtiyacımız yok, hem de çocuklarımızın psikolojisi açısından buralarda kurban kesilmesini uygun bulmuyoruz.' Nimet Çubukçu, daha sonra Kasımpaşa Çocuk Yuvası ile İzzet Baysal Huzurevi'ni ziyaret ederek, yuvada çocuklarla pasta kesti, huzurevinde de yaşlılarla sohbet etti.