Edinilen bilgiye göre, AP Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz ve yardımcılarıyla yapılan toplantıda Baykal, anayasa değişikliği paketiyle ilgili görüşlerini anlattı.
Paketin toptan oylanmasına karşı çıkan CHP Genel Başkanı Baykal'ın bu konuda Schulz'dan da destek aldığı öğrenildi.
Deniz Baykal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in de katıldığı toplantıda, AP Sosyalist grup temsilcilerine, anayasa değişikliği konusunda hükümetle görüşmeye ve işbirliğine hazır oldukları mesajını verdi.
Bu arada Baykal, toplantı öncesinde İngiliz Sosyalist Richard Howitt'le İngiltere'de yaklaşan genel seçimleri değerlendirdi.
Howitt'in İngiltere'de geçen yılki tablonun değiştiğini, seçimlerin arada olduğunu, son dönemde farkı kapatan İşçi Partisi'nin de Muhafazakarlar kadar seçimi kazanmaya yakın olduğunu belirtmesi üzerine Baykal, Türkiye'deki tablonun da aynı olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Baykal, AP'deki temasları kapsamında Türkiye Dostları grubunun Sosyalist üyeleriyle de bir araya geldi.
Brüksel'de temaslarını sürdüren Baykal, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anayasa değişikliğinde siz paketi (ikiye) ayırıp 24 maddeyi destekleyebileceğinizi, karşı çıktığınız 3 maddenin ise referanduma gidebileceğini söylüyorsunuz. Bu durumda söz konusu 3 madde için Anayasa Mahkemesi'ne gidecek misiniz? Bu konuda muğlaklık var" sorusuna şu cevabı verdi:
"Herhangi bir muğlaklık yok. (Anayasa Mahkemesi'ne gitmememiz konusunda) böyle bir taahhütte bulunulmasını kimse mahcup olmadan isteyemez. Eziklik duymadan isteyemez. Anayasal hakların kullanılmasından vazgeçilmesine yönelik bir talebi, kendisine saygı duyan hiçbir siyasetçi, hiçbir basın mensubu hiç kimseden talep edemez. O nedenle böyle bir problem yok."
Baykal, "Biz o 3 maddeye, Türkiye'ye, anayasal sistemimize, hukuk sistemimize çok ciddi zarar vereceği için, Türkiye'yi çok ciddi gerginliklere, kutuplaşmalara, tartışmalara sürükleyeceği için karşıyız. Bunu açıkça ifade ettik. Demokratik bir toplumda, bir hukuk devletinde muhalefet nasıl ifade edilir? Bunun mekanizmalarını elbette özgür bir biçimde kullanacağız ve kimsenin de 'bunu kullanma' demeyi aklından geçireceğine ben ihtimal vermiyorum. Eğer aklından geçirenler varsa onları da görmek isterim doğrusu" dedi.