"TBMM'de yıkım yasalarına el kaldıracak her vekil bağlı olacağına yemin ettiği bu temel değerleri parçalıyor olacaktır. Adına namus ve şeref kavramları üzerine ant içtiği Türk olarak tanımlayabileceğimiz beşeri varlığın Türk olarak kalmayacağının göstergesidir. Bizi tek millet yapan milli dilimiz Türkçe'yi birer birer azaltırsanız, başka dilleri resmiyete sokarsanız milli kimliğin ne devamı mümkün olacaktır ne de AKP'nin içini boşalttığı tek millet kalmayacaktır. Bu gidişat tam anlamıyla yıkımdır. Buna sessiz duranlar, göz yumanlar sebepleri ne olursa olsun yaptıkları ve bundan sonra yapacakları millete, tarihe ve devlete ihanettir.
MHP ülkemizde yaşayan insanların ana dilini sorgulamayan bir siyaset anlayışının temsilcidir. Hiç kimse annesini seçme hakkına sahip olmadığı gibi doğduğu dilden men edilemez bunun aksi elbette düşünülemez. Ne var ki, kullanılan Türkçe dışındaki dillerin kamu alanına taşınması anayasanın değişmez maddelerine aykırılık arzedecek hem de milli kimliğin yıkılmasına sebep olacaktır. Bu durum devletin ve milletin sonu demektir. Böyle giderse Türk milletin birliğinden eser kalmayacaktır.
Meclis'te yapılan Türkçe'den başka bir dille siyasi propaganda yapmak Türkiye'yi adım adım federasyona getirmektedir. PKK'nın amaçlarından biri böylece gerçekleşmiş olmaktadır. AKP-BDP arasındaki anayasa uzlaşması da itifakla sonuçlanmıştır. AKP zihniyetinin bölücülüğe nasıl kucak açtığı da açığa çıkmıştır. Birbirinden ayrı gibi gözüken nasıl aynı kaynaktan beslendikleri siyasal islamcılığın nasıl kullandıkları ortaya çıkmıştır.